Kurtuluşumuzun Tek Yolu: İttihat! İttihat!

Büyük şeytan Amerika`nın önderliğindeki batı ilk günden itibaren bu stratejiyle ümmete yönelmiş, ümmetin iki yumuşak karnı olan milliyetçilik ile mezhepçiliği kullanmış, dünyanın dörtte biri kadar büyük ve kalabalık olan Müslümanları paramparça etmiş, bu günkü zavallı, mazlum, zayıf, çaresiz, savunmasız konuma düşürmüştür.

 

İran İslam Devrimi ve Afgan cihadıyla başlayıp Arap baharıyla tırmanışa geçen İslami uyanış karşısında mezhepçilik kartını daha bir ön plana çıkarmıştır. Şii olsun, Sünni olsun, içimizdeki mutaassıp, Batılıların plan ve projelerinden habersiz Müslümanların yüzünden batı, mezhepçilik stratejisiyle İslami uyanışı bastırma, Müslümanları yenilgiye uğratma hedefinde bir hayli ilerlemişe benziyor.

Ülkemizde mezhepçilik fitnesi korkunç bir boyuta ulaştı. İran İslam Cumhuriyeti ve Lübnan Hizbullah`ının, Suriye`de Amerika ve İsrail yanlısı, direniş düşmanı bir hükümetin işbaşına gelebileceği korkusundan ötürü takip ettikleri stratejiyi yanlış bulan bazı kesimler İran`ı, Hizbullah`ı ve Şia mezhebini adeta şeytanlaştırma kampanyası başlatmış bulunmaktadırlar. Bu korkunç bir fitnedir. Ümmetin geleceğini tehdit eden bir fitne…

İran ve Hizbullah`ın bu politikada hiç mi haklılık payı yok? Başbakanımız Amerika`ya gitmeden önce ‘` Amerika, Suriye`ye askeri müdahalede bulunursa, ona yardımcı oluruz!`` diye açıklamada bulundu. Bu ne anlama geliyor? Yani Amerika, haçlılar Suriye`yi işgal edip onu altın tepsi içinde İsrail`e sunabilir, hiçbir sakıncası yok, hatta onlara yardım ederiz. Ama kendi varlığını tehdit altında gören İran buna karşı çıkınca, ‘` Kahrolsun Şii İran!``, öyle mi? Bunun İslami ve insani hangi yönü var Allah aşkına? Ve bu Amerikancı politikanın Şiilikle, Sünnilikle ne alakası var? Neden mezhepçilik üzerinden İran`ı ve Hizbullah`ı vurmaya çalışıyorsunuz? Allah rızası için vazgeçin bundan! Batı ne Şii`yi seviyor, ne de Sünni`yi… Yüce İslam mektebinin bu iki aziz evladının kavgası batıyı zevkten sarhoş etmiş durumda. Bunu bilin!

Bediüzzaman Hazretleri bu günleri altmış, yetmiş yıl önceden hissetmişti sanki. Mezhepçilik yapan Şii(alevi) ve Sünni Müslümanları uyararak şöyle diyor: ‘` Dininiz bir, kıbleniz bir, peygamberiniz bir, kitabınız bir… Aynı Allah`a inanıyorsunuz, kıbleye yönelip O`nun için namaz kılıyorsunuz. O halde aranızdaki bu anlamsız, ahmakça, cahilce düşmanlık, kin, adavet neyin nesi? Çabuk bu düşmanlığı, ihtilafı aranızdan kaldırın, kardeş olun, birleşin! Yoksa zındık güçler, İslam düşmanı emperyalistler sizleri birbirinize karşı kullanacak, birinizin yardımıyla öbürünüzü imha edecek.

 

Sonra din kardeşiyle uğraşmaktan, parçalanmışlıktan ötürü zayıf düşmüş gurubu da kendisi yok edecek!`` Üstadımız günümüzün Türkçesiyle aşağı-yukarı böyle söylüyor. Amerika`nın, batının yaptığı da bu değil mi? Bundan başka bir şey mi?

İran`da birkaç hafta önce yetmiş ülkeden yedi yüz kadar âlimi, İslami önder ve şahsiyeti bir araya getiren, Müslüman halkların İslami uyanışını konu edinen bir konferans düzenlendi. İslami İran`ın rehberi İmam Hamaney bu konferans vesilesiyle bir fetva yayınladı. Emperyalist Batının İslam ümmetine yönelik hile ve desiseleri konusunda Müslümanları uyarıyor Hameney.

 

Bu fetva şeytani güçlerin büyük tuzağını deşifre eder mahiyette. Hepimizin kulağına küpe olsun! Özellikle İran yanlısı, Şii geçinen bazı kardeşlerimizin kulağına daha da küpe olsun! Çünkü ülkemizdeki mezhepçilik fitnesinde onların da katkısı az değildir. İmam Hameney şöyle diyor:

‘` … Çoğu Selefi ve Vahabi, kendileri bile bilmeden, her şeyden habersiz İslam düşmanlarına çalışıyor. Ehl-i Sünnetin kutsallarına küfreden birçok Şii de düşmana hizmetkârlıkta bulunuyor.

 

Farkında olmasa da durum değişmiyor. Müslümanların düşmanlarına çalışıyor sonuçta. İster Şii, ister Sünni olsun bu tip kişiler gafletteler, İslam düşmanlarına çalıştıklarının farkında değiller. Müslümanların arasındaki tek İslami yaklaşım ittihat, kardeşlik, birlik ve samimiyettir.

 

Kim ki bu yaklaşıma karşı çıkar ve başka bir yol izlerse İslam hükümlerine, İslam şeriatine muhalif davranmış olur. Müslümanların ittihadını mezhep bahanesiyle bozmaya çalışanlar, ümmetin arasında nifak çıkaranlar, İslam düşmanlarının çıkarlarına hizmet etmekteler ve büyük günah işlemektedirler…``

Allah rızası için ümmetin baharını, ümmetin kışına çevirmeyelim! Kâfir batının şeytani tuzakları konusunda uyanık olalım. Mazlum ümmetimizi düze çıkarmak için vahdet ve uhuvvet ipine sarılalım. Kurtuluş reçetemizin ittihat olduğunu bilelim!

SADULLAH AYDIN