Kürecik Ve İncirlik Üsleri Kapatılsın
Filistinli mücahitlerin şanlı Aksa direnişine en önemli sözlü desteği verenlerden biri de Türkiye hükümeti. Türkiye halkıyla, hükümetiyle mukaddes Aksa cihadının yanında duruyor. Hükümet, Cumhurbaşkanı’ndan bakanlara kadar Filistin’e olan desteğini açıklıyor. Kuşkusuz bu önemli ve değerli bir duruştur. Ancak bu duruş söylemden öteye geçmeli, içi doldurulmalıdır.
Günlerdir Türkiye’nin her tarafında gece gündüz meydanlarda Aksa direnişine destek etkinlikleri düzenleyen, Aksa direnişine desteğini ilan eden Müslüman Türkiye halkı, hükümetten siyasi açıklama ve kınamalardan öte adımlar atmasını bekliyor. Halkın desteği ve oylarıyla iktidara gelmiş olan hükümet, halkının sesine kulak vermeli ve haydut çetenin anlayacağı dilden konuşmalıdır. Müslüman Türkiye halkı hükümetten bunu beklemektedir.
Türkiye hükümeti, halkının talep ve beklentileri doğrultusunda, Siyonist çeteye geri adım attıracak girişimleri derhal başlatmalıdır. Bu girişimlerin en önemlisi Siyonist çeteye hizmet eden, ona istihbarat desteği verip lojistik katkı sağlayan İncirlik ve Kürecik üslerinin derhal kapatılmasıdır.
Bugün Siyonist çetenin, çocuk ve kadın katili haydut rejimin arkasında duran, ona en büyük desteği veren güçler Amerika ile NATO’dur. Amerika ve NATO’nun ülkemizdeki üsleri israil’in hizmetindedirler. Bu üsler, ilk kıblemiz Aksa için ölümüne, kahramanca savaşan kahraman Filistin halkına karşı Siyonist çeteye destek ve hizmet sunmaktadırlar.
Hükümet, bir taraftan en üst düzey yöneticisiyle, Cumhurbaşkanı, bakanları, meclisi ile israil’in vahşi katliamlarını kınayıp israil’i terör devleti ilan ederken; öbür taraftan kendi topraklarında israil’e destek veren üslere müsaade eder, göz yumarsa bu hükümetin samimiyetine gölge düşürür.
Eğer israil terör devletiyse, eğer Siyonistler teröristse, hükümet bu teröristlerle her türlü işbirliğini gözden geçirmeli, halkının duygularına tercüman olup bu terör çetesine karşı kararlı adımlar atmalıdır. Hükümet bu terör rejimiyle olan ticari ilişkilerini dondurmalı, ona güç verecek, katkı sağlayacak ticari ilişkilerden uzak durmalı, israil ürünlerine boykot uygulamalıdır.
Ve eğer gerçekten hükümet israil’in terör devleti olduğunu kabul ediyorsa, bu terörist devlet ile olan tüm siyasi ilişkisini sonlandırmalı, bu çeteyi gayri meşru ilan etmelidir.
Ama en önemlisi topraklarımızı, İslam’ın toprakları olan bu cennet vatanı Siyonistlerin hizmetkârı fitne üslerine kapatmasıdır. Hükümet bunu yapmalı. Binlerce şehidin mübarek kanıyla sulanmış, asırlarca İslam medeniyetine yurt görevi görmüş vatanımızı, Anadolu’nun toprakları Siyonist katillere hizmet eden, destek veren, askeri ve lojistik destek sağlayan üslere ev sahipliği yapmamalı. Buna göz yummak büyük bir vebaldir.
İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere bu şeytani üsler sadece Siyonist çeteye hizmet etmiyorlar. Aynı zamanda ülkemizin, halkımızın güvenliğini de tehdit ediyorlar. Bu üsler ülkemizde kurulmuş birer casusluk yuvaları, birer fitne karargâhları olmaktan öte askeri olarak da bizi tehdit etmektedirler. Ülkemizin düşmanı yapılar, örgütler hep bu üsler tarafından desteklenmekte, bu üsler yoluyla askeri darbeler tezgâhlanmaktadır.
İncirlik ve Kürecik üsleri 15 Temmuz olaylarında da olduğu gibi ülkemizi işgal etmek isteyen güçlerin organize oldukları mekânlar görevi de görmekteler.
Hükümet, mazlum Filistin halkının mukaddes direnişine destek vermek, katkı sağlamak istiyorsa işe Siyonistlerin hizmetkârı bu fitne üslerini kapatmakla başlamalı.
Dediğim gibi, başta Avrupa olmak üzere dünyanın üç maymunu oynayıp Siyonist katillerin vahşetleri, barbarca cinayetleri, soykırımı karşısında sessizliğe gömüldüğü bu ortamda Türkiye hükümetinin en üst seviyede sesini yükseltip Filistin davasına desteğini ilan etmesi değerlidir, alkışlanacak bir davranıştır.
Hükümet bu değerli, onurlu duruşunu Kürecik ve İncirlik üslerini kapatarak, Siyonist çete ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini sonlandırarak taçlandırmalı. Siyonist çetenin anladığı tek dil bu çünkü.
Bir terör çetesini meşru bir devlet kabul edip onunla siyasi, ekonomik ilişki kurmak, bu terör çetesine hizmet eden fitne üslerinin topraklarında varlıklarını sürdürmelerine göz yummak Türkiye’ye yakışmaz.