Bir hayalim vardı…

90'lı yıllarda İslam dünyasını gezmeye fırsat bulmuştum, gitmediğim ülke pek kalmadı… Keşke o günlerde bugünkü teknolojik aletlere sahip olmuş olsaydım her gittiğim ülkede güzel anılarımı kayıt etmiş olurdum… Fakat tüm hayallerin geçekleşmesi mümkün değil… İşte o zaman İslam dünyasının içinde olduğu durumu kendi gözlerimle görmüştüm… İlk gittiğim yer Arabistan oldu… Çoğu hayallerim orada oluştu… Çok farklı ülkelerden, farklı renklere, farklı dillere sahip Müslümanları görmüştüm… Kendi ülkemde sadece tek çeşit Müslümanları görmeye alışık idim… Arabistan'da gözlerim açıldı, fikrim değişti ve hayallerim birden zenginleşmişti… Medine'de okuma hayali kurmuştum, hamdolsun Allah o hayalimi gerçekleştirdi… Dünyanın dört bir tarafından gelen öğrencileri dinledikçe dünya görüşüme müdahale ediyor, fikrimi değiştiriyor ve hayallerime yeni hayaller katıyordu… Öğrenciler ile yakından tanıştıkça İslam dünyasındaki 'vahim' durumu öğreniyordum, hayallerim ise bir çocuk gibi büyüyorlardı… İslam ve Müslüman tarihini o zaman bilmiyordum desem doğru olur… Türkistan'dan gelen öğrencileri dinledikçe daha çok şaşırıyordum… Özbek, Tacik, Türkmen, Kırgız ve Kazak aynı Sovyetler Birliğinde kaldığımız halde tarihimizden haberimiz yoktu… Rus Bolşeviklerin yaptıklarından orada haberdar oldum... Çin zulmü altında Doğu-Türkistan diye bir yer olduğunu ilk defa Medine'de öğrendim… Filistin'de Aksa Mescidi olduğunu ve İslam'ın üç büyük mescidinden biri olduğunu ve Yahudilerin işgali altında olduğunu da orada öğrendim… Küçük kalbime bu kadar bilgi fazla geliyordu… Müslüman ülkelerde yaşananları öğrendikçe içimden o Müslümanlara yardıma koşmak geliyordu… Üniversitemize bir gün İspanyalı yeni Müslüman olmuş bir arkadaşımız geldi… Onunla tanıştım, hala arkadaşlığımız devam ediyor… Kurtuba camisini anlatmıştı… Muhteşem bir cami diye anlattı ama sonunda Kiliseye çevirdiklerini söyledi… O anlatırken oraya gidip o camide namaz kılacağım diye bir hayal etmiştim… Hayalim birden yok oldu ama yeni hayalim doğdu… O kiliseye çevrilen camiyi satın alıp yeniden camiye çevirecektim… Bir gün yemekhanede yine o camiyi konuşurken Türkiyeli biri Aya Sofya'yı da unutma dediğini hatırlıyorum… Allah'a şükürler olsun hiç olmaz ise bir hayalim gerçekleşti Aya Sofya Camisi yeniden açıldı…

Tüm hayallerimi burada anlatmak mümkün değil… İslam dünyasını gezdikçe bilgiler arttıkça kurduğum hayallerimden birkaç tanesini zikretmek isterim… Zulüm altında olan İslam dünyasını kurtarmak için NATO'ya benzer İslami bir askeri teşkilat kurma hayalim vardı… Müslümanlar birleşmedikçe bu zulmün bitmeyeceği kanaatine varmıştım… Bunun için güçlü bir İslam devleti gerekiyordu… Hayalim hala var ama henüz o devlet kurulmuş değil… Bugün NATO toplantısını izlerken hayallerim hep önüme geldi… Ben mi değiştim yoksa dünya mı değişti bilmem ama; eski heyecanı artık göremiyorum… 90'lı yıllardaki o samimi ortamı bulmak için uğraşıyorum ama bir türlü bulamıyorum… Hindistan'dan İspanya'ya kadar bir İslam devletini yeniden canlandırmayı hayal etmiştik… Hindistan'dan Kurtuba Camisine kadar giden bir hızlı tren, Türkistan'dan Güney Afrika'ya kadar, Kafkasya'dan Türkiye'ye kadar İslam ümmetini birleştirmeyi, tek para birimi ve tek bayrak altında toplamayı hayal etmiştik… Bunun için hazırlandık, bunun için okuduk ve bunun için yaşıyorduk… Hayallerimiz maalesef bazen gerçekleşmiyor… Ama yine de bu hayallerimle yaşamaya devam ediyorum… “Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Maide, 5/8)…