• DOLAR 34.124
  • EURO 38.12
  • ALTIN 2893.177
  • ...

Rusya'da bir kriz olgunlaştı ve bir patlama an meselesi. Putin yönetimindeki Rusya, giderek başarısız devletler ligine kayıyor. Rusya silah kıtlığını yaşıyor...

Tüm göstergeler Kremlin rejiminin geleceğinden endişe duyduğu ve bekası için savaşmaya hazır olduğu açıktır. Kriz anında liderlerinin akıllarına ne geleceğini tahmin etmek çok zor.

Kremlin rejiminin elinde kitle imha silahları olduğu gerçeği göz önüne alındığında, Moskova'da uluslararası bir yönetim kurmak, yüksek riskli tesislere özel birlikler göndermek ve bölgeyi tecrit etmek için şimdiden acil bir kriz karşıtı plan oluşturulmalı... Bazı askeri ve siyasi şahsiyetler için uluslararası mahkeme şimdiden hazırlanmalı... 1993'te merhum Çeçenistan Başkanı Cevher Dudayev bile uluslararası toplumu Rusya'nın nükleer stoklarının kontrolünü ele geçirmeye çağırmıştı. Sonra Cevher Dudayev'in çağrıları birçok kişi tarafından bir fantezi olarak algılanmıştı ama; bugün Dudayev'in çok ileriye bakabildiğini görüyoruz... Aynı şekilde Kırım'ı ilhak edeceklerini ve ardından Ukrayna'yı işgal edeceğini de söylemişti ama; kimse ciddiye almadı... O zamandan beri 17 yıl geçti. Bu süre zarfında, sözde uluslararası toplumun tam göz yummasıyla, Kremlin'i ele geçiren eski KGB cuntası birçok suç işledi ve tam anlamıyla terör saldırısı gerçekleştirdi. Kremlin, Çeçenistan, Gürcistan ve Ukrayna'ya saldırdı, Suriye'de yüzyıllar geçse bile unutulmayacak bir katliam gerçekleştirdi.

Batı, Moskova'nın Çeçen kanı ile doyup sakinleşmesini umarak Kremlin'e soykırım için bir yeşil ışık yaktı ve bu soykırımı fiilen finanse etti. Ancak, Kremlin kana doymadı ve soykırım başka bölgelere sıçrayarak bu güne kadar devam ediyor. Bu suçların hiçbiri sözde dünya toplumuna bir ilham bile vermedi. Çeçen liderler sürekli olarak bir felaketin kaçınılmazlığı konusunda uyarıda bulunsalar da, dünya toplumu yaklaşmakta olan büyük ölçekli trajediyi kavramakta zorluk çekti. Ölenler Müslüman olduğu müddetçe hiç ses çıkarmadılar. Kremlin'in saldırıları Ukrayna'ya sıçrayınca Rusya hemen diktatör, terörist ve tüm dünyayı tehdit eden bir ülke haline geldi...

Dünya ve özellikle Batı ülkeleri, her zamanki gibi Kremlin ile iş politikasını sürdürdü, Kremlin çetesine finansal kaynaklar pompaladı ve "uygar ülkeler kulübünde" Kremlin sahibini resepsiyonlarıyla şımarttı. Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana Ruslar "büyüklüklerini" kaybettikleri için hep acı çektiler. Modern dünyada "büyüklük" iki koşulun varlığında kanıtlanmaktadır... Birincisi, sözde uluslararası yasalar, tüzükler ve anlaşmaları utanmadan ihlal etmek. İkincisi, dünyanın tüm uğultularına ve öfkelerine rağmen cezasız kalmak. Örneğin Amerika, Irak'ı tamamen uydurulmuş bir bahaneyle işgal ederek "büyüklüğünü" kanıtladı, oysa Amerikalıların bile %80’i işgale karşıydı. Irak'ta ve Afganistan'da milyonlarca Müslüman'ı öldüren ve mülteci yapan ABD cezasız kaldı. Kremlin de geri kalacak değildi ve "büyüklüğünü" kanıtlamak için önemli ve gösterili bir şey yapması gerekiyordu. Kremlin Ukrayna'ya bir saldırı gerçekleştirdi.

Putin, "büyüklüğün" ilk koşulunu uyguladı, "bütünlüğü koruma", "saldırı yapmama", "sınırların dokunulmazlığı" vb. anlaşmaları açıkça ve yüzsüzce ihlal etti. Şimdi ikinci "büyüklük" koşulunu gerçekleştirmek için cezasız kalmak gerekiyor. Kremlin ilk perdesinde, Kırım'ın ve Donbass'ın bir kısmının ele geçirilmesinden sonra başarılı oldu. Ancak Kremlin sahibi doymak bilmiyor ve daha da büyük bir 'büyüklük' istiyor. Tamamen çıplak şovenizme dayanan Rus intikamcılığının meşum kafası, NATO'dan "eşyalarını toplayıp 1997 sınırına çıkmasını" talep ederek Avrupa'nın kapısına dayandı. Kremlin'in böyle bir küstahlıkla kafası karışan Batı, insan haklarına saygı çağrısında bulunma ritüeliyle ilgili olağan endişesini ifade etmeye hazırlanarak Ukrayna'yı Rusya'ya teslim etmeye neredeyse hazırdı. Batı'nın bilincinde bir dönüm noktası ve durumun yeniden değerlendirilmesi ancak Ukraynalıların savaşmaya hazır olduğu netleştikten sonra gerçekleşti. Bugün durum dramatik bir şekilde tamamen değişti. Rus Ordusu sızdırdığı kendi pisliği içinde boğulmaya başladı. Dünyanın en güçlü ikinci ordusu şu anda silah kıtlığını yaşıyor. Kremlin’in bundan sonra ne yapacağını görmek için bekleyelim ve görelim...