• DOLAR 34.584
  • EURO 36.212
  • ALTIN 2965.797
  • ...

AİLE YUVASI

Geçen yazımızda kız tarafının çıkardığı problemlerin gençlerin evlenmesinde nasıl engel teşkil ettiğini yazmıştık. Bu yazımızda ise düğünle ilgili başka bir soruyu inceleyeceğiz. Evlilik ve düğün konusunda babası ile sıkıntısı olan kardeşimiz şöyle soruyor:

“Babamın engellemeleri sonucu 35 yaşına kadar evlenemedim. İlkinde, kız çarşaflı diye, evlenirsem, beni evlatlıktan reddedeceğini söyledi. Artık o hayattayken evlilikten umudumu kestim. Yedi yıldır babamla pek muhatap olmuyorum. Allah nasip etti dört ay önce amcalarımın istemesiyle biriyle nişanlandım.

Kızın babası İslami düğün yapacaksınız şartıyla kızını verdi. Amcalarım da kabul etti. Babam orada sessiz kaldı şimdi ise ‘İslami düğūn olursa aile şerefimiz gider kimse gelmez, düğünü de silahla basarım` diyor ve bu yüzden düğün tarihini belirleyemiyoruz. Maddi olarak ona bağlı değilim, okul zamanında ücretli öğretmenlik yapıyorum. Diğer zamanlarda inşaatlarda çalışıyorum babam neden İslami tercihlere bu kadar düşmandır bir türlü çözemedim ve bu kez kendisiyle tartışırsam sinirlerime hakim olamam diye babamdan uzak bir yere gittim. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?”

Soruyu biraz özetlemeye çalıştım, bu imtihanda yer yer zorlanan kardeşimize sabır tavsiye ediyorum. Olayın, babanın tutumu üzerinden değerlendirilmesi gereken bir kaç boyutu olduğu gibi, evladın ve çevrenin babaya karşı tavrı da ayrıca irdelenmelidir. Dolayısıyla bu konu şu köşeye sığmayacak kadar geniş, inşallah ilerde başka yazılarımızda da detayına ineceğiz. 

Öncelikle içinde yaşadığımız halk ehl-i kıble`dir. Evet, farklı çevrelerle etkileşimlerin, yetersiz bilgi akışının, olumsuz enformasyonun ve daha bir çok faktörün ortaya çıkardığı bir takım anormal bakış açılarına rağmen, kendisini ‘müslüman` kabul eden toplumun bu asgari müşterekle kazandığı değer önemlidir. Burada da iman ikrarı olduğu sürece, babanın çarşaf ve İslami düğün gibi şiarlara tepkisi dahi, onu bahsettiğimiz toplum tarifinin dışına çıkarmıyor.

Bu parantezden sonra hemen şu ölçüyü hatırlayalım. “Biz insana anne ve babasına iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla taşımıştır. Onun sütten ayrılması, iki yıl içindedir. Hem bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız banadır. Bununla birlikte, onların ikisi, hakkında bir bilgin olmayan şeyi bana şirk koşman için, sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünyada onları iyilikle sahiplen ve bana 'gönülden yönelenin' yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz banadır, ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.” (Lokman Suresi, 14-15)

Anne baba ile her halükarda iyi geçinmek ve onlara iyilikte bulunmak fıtridir ancak Allah`ın emrine karşı geldiklerinde kendilerine itaat edilmeyeceği de yine emr-i ilahidir..

Bu örnekte, babayı, hemen Allah`ın emrine karşı gelmekle itham etmek yerine zihninde yerleşmiş olumsuz kanaatlere karşı açık öfkesini yumuşatacak adımlara ihtiyaç var.

Öyle anlaşılıyor ki, çarşaf ve İslami düğün gibi imgeler, baba ile oğul arasındaki aidiyet farklılığını da netleştiriyor. Babanın özellikle ‘şerefimiz gider, kimse gelmez` cümlesiyle açık ettiği şey, iletişimde olduğu çevrenin propagandası/etkisi ve biraz da sosyo psikolojik baskısı altında olduğunu gösteriyor.

Bu aşamada oğlunun babasına, İslami düğünün ne olup ne olmadığını anlatmasının babayı değiştireceğini düşünmek çok gerçekçi değildir.

Burada mağduriyet yaşayan kardeşimiz, mutlaka babası üzerinde etkili olan müspet kimselerden yardım talep etmiştir. Sürecin uzunluğuna ve arada yaşananlara bakıldığında bunun da şimdilik sorunu çözmediği anlaşılıyor.

Orta yol, ise şu anda bir çok yerde adet haline gelen, kız tarafında kına merasiminin İslami düğün şeklinde, erkek tarafındaki düğünün ise mevlid ile yetinilerek yapılmasıdır. Çevredekiler en azından bu çözüm için çaba sarfetmelidirler.

Babanın bu tavrını kız tarafı da muhtemelen biliyordur ve böyle bir çözüm ile düğün tarihi belirlenir. Öte yandan sertlikten ve şiddetten uzak bir kararlılık ve babanın bir kere bile İslami düğüne şahit olması, onun bakış açısını değiştirecektir.

Rabbim bu kardeşimize kolay ve hayırlı bir düğün nasip etsin inşallah.

Dua bekleriz.