Çalıştay ışık olmuştur, Sönmemelidir
Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı, her ne kadar ülkede gündem olmadıysa da, iki açıdan devrim niteliğindedir.
Birincisi: Belki de ilk defa bu ölçekte farklı bölgelerden İslami oluşumlar birliktelik iradesi gösterdi. Bu o kadar önemli ki, bir araya gelinen konu ve vesile ne olursa olsun; demek ki artık kardeşlik denilen ve sürekli lafta kalan çimento, harca dönüşebiliyormuş ve ümmetin bir binasının tuğlaları bu harçla örülebiliyormuş. Bu olumlu algı bilinçaltına yerleşti.
Bunun bu seviyede dahi başarılması çalıştayın hedeflerine ulaşması demektir -velev ki- duymazlıktan gelinsin. Ve ümit ederiz ki, bu beraberlik ruhu, sadece bu alanda değil her konuda zenginleşir ve ayrı yazıldığında 3 kıymetinde olan 1`ler ittifak, uhuvvet ve vahdet sırrıyla yanyana gelir de 111 kuvvetinde ve kıymetinde olur.
İkincisi: Yine belki de ilk defa bu ölçekte farklı bölgelerden bu kadar geniş katılımlı bir sivil organizasyon, hem kendi aralarında hem de bölgenin inanç, değer ve sosyal dinamikleri ile mükemmel derecede uyumlu, fikri, felsefi, tarihi, siyasi ve dini temelli çözümler sundu.
Ortaya çıkan sonuç bildirgesi, çalışmayı özetleyen bir metin olmaktan ziyade, İslami kesimlerin şu andaki taraflara verdiği bir nota ve yayınladıkları manifesto idi.
Yeri ve zamanı tam kesin olmasa da, birkaç yerde daha buna benzer toplantıların yapılacağına dair bir bilgi de paylaşıldı. Ancak bundan sonrakiler herhalde artık işin pratiğini detaylandırıcı şekilde olacaktır.
Sadece bir bölgenin değil her taraftaki alimlerin katılacağı ve sorunun şer`i yönünü irdeleyecekleri bir çalışma illa ki olmalıdır. Medrese alimleri yanında ilahiyat fakültelerinden de akademisyenlerin katılacağı bu toplantıların sonuçlarını, geniş halk kitlelerine de ulaştırmanın yöntemleri konuşulmalıdır.
Bu toplantılarda geçmişte ve günümüzdeki sadece konuyu ilgilendiren kürt alim ve önderleri ile eserleri değil, diğer kürt mutasavvıflar da eserleri ve etki alanları ile işlenmelidir.
Yine özellikle tarihçilerin katılacağı ve tarihteki Kürt devletlerinden, kürtlerin geçmişte ve bugün yaşadıkları bölgeleri, dil, kültür, ticaret, sanat ve edebiyat gibi bir çok açıdan inceleyecekleri bir paneller dizisi illa ki olmalıdır. Hem bu çalışma diğerlerinden daha önemlidir. Çünkü Kürtlere karşı ırkçı ve menfi milliyetçi bakanların, Kürt tarihi konusunda bilgisizlikten kaynaklı ilgisizlikleri, sorunu büyütmüştür.
Bu çalışma bünyesinde, daha önce Mardin`de yapılan, Üstadın münazarat eseri üzerinden Kürt sorununa çözüm arayışını konu alan çalışma da daha kapsamlı biçimde yeniden ele alınmalıdır.
Üstadın sadece münazaratı değil aynı zamanda her zemin ve zamanda dile getirdiği hakikatler, sorunun çözümü için müfredat gibi planlı programlı hale getirilip kitaplaştırılmalıdır.
Ayrıca devletlerin ve özellikle sorunun en büyük faili gibi duran mevcut Türkiye Cumhuriyeti rejiminin, geçmişten günümüze, sorunla ilgili yaptıkları veya yapmadıklarının geniş tespiti yanında hangi kanuni düzenlemelerle nelerin yapılabileceği, hangi kurumların bu konuda ne görev üsleneceği gibi daha açık öneriler de, bu çalıştayın bundan sonraki sorumlulukları arasında olmalıdır.
Mevcut çalışmanın sivil inisiyatife dönüşmesi ile birlikte, periyodik bültenleri, ülke çapına dağılacak konferans ve sunumları, basın bildirileri, internet siteleri, yerel ve uluslararası alanda temsiliyeti gibi konular da, gecikmeden hayata geçmelidir ki, çalıştay, sadece bir temenni ve fikir beyanı ile sınırlı kalmasın, işlevsel hale gelsin.
Elhasıl Kürt sorununa Allah`ın izni ve keremiyle müthiş bir umut ışığı vücuda gelmiştir. Asıl çaba bundan sonrası için gösterilecektir.
Bu ışık sönmesin ve büyüsün diye...