Resulullah’ı(sav) Sevmenin Üç Alameti

   Mevlidiyle şerefyâb olduğumuz Peygamber Efendimiz sallalahü aleyhi ve sellemi sevmenin, sayısız veçhesi, yolu, yöntemi, rengi, şekli vardır da O’nu sevmenin alametlerinden üç çeşidine bugün o kadar çok ihtiyaç var ki..

 Birincisi: O’nun Siyerine ve Hadislerine düşkünlük.

   Bir siyeri bitirip diğerine başlamak. Ve adeta okumadığım hiçbir siyer kitabı kalmamalı diyerek, asrı saadette Allah Resulü (sav) ile ilgili bütün detayları en ince tafsilatına kadar bilmeye çalışma şevkiyle mütalaa etmek, araştırmak.

     Siyer Avcısı, Siyer Dalgıcı, Siyer Sarrafı, Siyer Ustası, Siyer Şampiyonu, Siyer Üstadı artık ne derseniz deyin bu konuda alelade değil harikulade bir çabanın içinde olmak.

Tabi Siyerin ayrılmaz bir tarafı olan Hadis-i Şerifler. Ruhun vitamini, aklın proteini, nefsin ilacı olan Hadisler..

Ahlakın ve edebin kaynağı olan nur çeşmesi olan Hadisler.

Öyle sadece Riyazüs Salihin de değil şerhleriyle beraber Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud diye devam eden okumalar, müzakereler, notlar..

Bediüzzaman hazretlerinin son dönem talebelerinden Merhum Zübeyir Gündüzalp hatırasında şunu aktarıyor: Üstad bir gün bana şöyle dedi: "İmam Hanbel bir milyon hadis ezberlemiş. Kardeşim ben de bir milyon yüz altmışbin (1.160.000) hadis ezberledim."

İmam Ahmed b. Hanbel’in mükerrer rivayetlerle beraber bir milyon hadisi ezbere bildiğini oğlu Abdullah ve Ebû Zür'a er-Râzî bildiriyor.

15 yaşındaki Filistin’li Abdullah Berekat’ın videosunu da izlemişsinizdir. Kuran Hafızı olmanın yanında tüm Hadis Kitaplarını ezbere biliyor. Ve haliyle ezberindeki Hadis sayısı 100 binden fazla.

 Mevla böyle bir gayretten bizleri de hissedar eylesin.

Ne demişti Efendimiz(sav): “Kim benim sünnetimi ihyâ ederse (yaşar ve yaşatırsa) beni sevmiş olur. Beni seven kişi de cennette benimle beraber olur.”

 Yani öyle sadece iddia ile kuru kuruya muhabbet olmuyor. Hakiki muhabbet odur ki, insanın içini doldursun, sonra söz ve amel meyvesi versin.

 O’nu(sav) sevmenin bugün en çok ihtiyaç duyulan ikinci alameti ise herhalde “güvenilir” olmaktır.

 “Şu şahıs, peygamberi(sav) seviyor.” Nereden biliyoruz? Çünkü o, sözüne güvenilir bir tüccar. Çünkü o, sadakatine, vefasına, fedakarlığına güvenilir bir eş. Çünkü o, hürmetine güvenilir bir evlat. Çünkü o, adaletine güvenilir bir yönetici. Çünkü o, itaatine, teslimiyetine ve ihlasına güvenilir bir dava mensubu. Ve hakeza..

Efendimiz’i(sav) sevmenin bugün en açık alameti ve ispatı ise herhalde murabıt olmak, düşmana karşı cephede kılıçların gölgesi altında kıran kırana bir cihadı solumaktır.

 Şimdi Hz. Muhammed Mustafa’yı (sav) en fazla, en içten, en hakikatli sevenler hiç şüphesiz Gazze’de, Filistin’de sabreden ve direnenlerdir. Onlar bu sevdanın ödülünü şehadet ve ilahi yardım olarak peşinen görüyorlar.

Buna ek olarak Allah azze ve celle uğruna mücadele verirken kâfirlerin tehdit, hakaret, yalan ve iftiralarına maruz kalmak da Efendimiz’i (sav) sevmenin diğer açık alametlerindendir.

Sonsuz salât ve selâm olsun O’na.

Mevlid kandiliniz mübarek olsun.