• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...

HIRİSTİYAN TERÖRİST

Devin Patrick Kelley…

26 yaşında…

Bombayı kendisine bağlayıp camiye, pardon kiliseye dalan bir Hıristiyan terörist…

3 Ekim Las Vegas saldırısını gerçekleştiren bir diğer Hıristiyan terörist Stephen Paddock`la örgütsel bağları var mı yok mu bilinmez.

FBI bu iki Hıristiyan terörist arasındaki ilişkiyi çözedursun siz kum saatinizi tutun ve 15 Aralık`a kadar gün sayın.

15 Aralık`a kadar Amerika`nın başka bir eyaletinde, başka bir Hıristiyan terörist, başka bir eylemde belirir.

Buradan bütün Hıristiyanların terörist olduğu algısı oluşturulmasın, yoksa içimizdeki iki üç beyinsizden dolayı bütün Müslümanları terörist diye yaftalayan aşağılık zihniyetle aynı çukurda kalırız maazallah…

Devin Patrick Kelley…

26 yaşında, İncil dersleri verecek kadar İncil`e hâkim…

Ve kanlı bir terör saldırısına kanıyla imza atan bir Hıristiyan terörist…

SAHRA KURU ESİYOR

Suudi Arabistan`ın sıcak iklimi son günlerde siyasi olaylardan dolayı ziyadesiyle ısındı.

Ondan fazla prens ve bakanın tutuklanması, hemen akabinde içinde bir prens ve bulunduğu ilin yönetici takımının bulunduğu helikopterin yere çakılması, akıllara cevabı verilemeyen sorular yumağını getirdi.

Soru ve sorunları bir kenara bırakırsak senaryonun ABD yazarlarınca yazıldığı ve bu operasyon kitapçığının ABD matbaalarında basıldığı kesin.

Kullanılan sözcüklere bakın: Ilımlı İslam, bakanların yolsuzluğu falan filan…

Sanki Suudi Arabistan`da doğru giden bir yol varmış gibi yolsuzluk ifadesi…

Kralın Rusya ziyaretinde Krala eşlik eden binden fazla kişi…

Konaklandıkları şehirde otellerde yer kalmadı…

Kral, altın merdiven olmasa uçakta kalacak…

Sonra yolsuzluk martavalına inanmamızı bekleyin.

Deve havuduyla yutulmuş… Yutulacak nesi kaldı ki yolsuzluk yapıla?…

Hem sonra sözcükler bize bildik geliyor değil mi?

Biz bu sözcüklere aşinayız sanırım…

Ilımlı İslam projesi, bakanların çocuklarının yolsuzluğu, 17/25 Aralık operasyonları, haram yemedik masalını gösterime sunma seremonisi…

ABD`de basılan darbe kitapçığının Pensilvanya sayfasında kullanılan kavramlar Suudi Arabistan`daki puslu havanın aralanmasını sağlıyor sanırım.

Hatırlanacağı üzere Kral Faysal bin Abdülaziz, 1969`da Filistin toprakları üzerindeki İsrail işgaline karşı, Müslüman halkları cihada çağırmış, Suriye ve Mısır bu çağrıya cevap vererek 1973`te Kudüs`ün ve Filistin`in işgalden kurtarılması için Arap ülkelerinin yardımını da alarak İsrail`e savaş açmıştı.

ABD her zamanki gibi gayrimeşru çocuğu İsrail`in yanında yer almış,  Suudi Arabistan da Batıya akan petrol vanalarını kapatarak dünyada “petrol krizi”ne neden olmuştu.

Krizi görüşmek ve çözüme kavuşturmak üzere ABD Dışişleri bakanı Henry Kissinger, Suud Kralı Faysal`ı ziyarete gidince görüşme, Kralın sarayında değil, sahranın ortasında bir çöl çadırında gerçekleşmişti. Misafirine karşı pek konuksever davranmayan Kral Faysal`ın sofrasında hurma ve deve sütü vardır.

Kissinger`in “Eğer ambargoyu kaldırmazsanız biz de petrol kuyularını vururuz!” tehdidine karşı Kral Faysal: “Tabii ki petrol kuyularımızı bombalayabilirsiniz. Fakat unutmayınız ki, biz ve atalarımız hurma ve deve sütüyle yaşıyorduk, yine öyle yaşayabiliriz; ancak artık siz petrolsüz yaşayamazsınız.” Diyerek tarihe geçecek bir cevap vermişti.

Hadiseden kısa bir süre sonra Kral, yeğeni tarafından kafasına sıkılan iki kurşunla öldürülmüş, ABD kolejlerinde eğitilmiş olan katil yeğen Faysal bin Musaid`in akli dengesinin yerinde olmadığı söylenerek idam edilmişti.

Yani operasyonun kimler tarafından organize edildiğini nakıs beyinler hiçbir zaman anlamayacaktı.

Kral Faysal`ın öldürülmesinden sonra petrol vanaları açılır, petrol krizi sona erer. İsrail, Amerika`nın da yardımı ile Suriye ve Mısır`a karşı yürüttüğü savaşı kazanır, Kudüs işgalden kurtarılamadığı gibi Filistin toprakları da peyderpey eriyip gider.

O günkü olayı eksik okursak bugünü anlayamayız.

15 Temmuz, ılımlı İslam, yoldan çıkmışlar tarafından ortaya atılan yolsuzluk iddiaları…

Darbe Pensilvanya özel sayısı ve okyanus ötesi operasyon…

Yolsuzlukların üstüne elbette gidilmeli, rüşvet alan ve verenin mel`un olduğu bilinmeli ancak hayat kadınının namus dersi vermesine de rıza gösterilmemeli.

 

Yazarın Diğer Yazıları