• DOLAR 34.51
  • EURO 36.178
  • ALTIN 2981.86
  • ...

KPSS`den sonra öğretmen alımlarında mülakat yapılmasının vicdan treninin adalet istasyonuna uğramaması ile eşdeğer olacağını düşündüğümden mülakatın yanlış olduğunu defalarca söyledim.

Gelinen süreçte yanlış olmakla sınırlı kalmadı, tam bir garabete dönüştü.

Garabet oldu, çünkü kırk sekiz komisyonla gerçekleşecek bir mülakatta adil bir değerlendirmenin olması mantık kurallarına tersti.

Bu tersliğin de mantıklı bazı gerekçeleri olmalıydı, değil mi?

Evvela, Türkiye genelinde kırk sekiz ayrı komisyonda ortak bir puanlamanın olması mümkün değildi(r).

Sözel ve yoruma dayalı sorularda puanlama belli olsa bile üç ayrı öğretmenin aynı kâğıda aynı puanı vermeyeceğine - bahis haram olmasaydı - bahse girerim.

Üç ayrı öğretmen aynı kâğıda aynı puanı veremiyorsa, üç ayrı komisyonun aynı puanı verme ihtimali mümkün mü?

Zor görünüyor değil mi?

Ya kırk sekiz komisyonun durumu?

İddiamı daha da ilerletebilirim:

Aynı öğretmenin aynı kâğıdı farklı zamanlarda okuması durumunda aynı puanı verebilme ihtimalinin de düşük olduğunu iddia ediyorum.

Bütün bu saydıklarım, tarafsız ve adil bir amaç için yola çıkmış, ortak değerlerde buluşmuş ve ulvi bir amacın dışında hiçbir gayesi olmayan bireylerden müteşekkil komisyonlar için geçerliydi.

Gelelim Türkiye`de mülakatlardaki komisyonlarda görev yapan kimi üyelerin özelliğine…

Üyelerin bağlı olduğu kliki var, grubu var, cemaati var, cemiyeti var.

Üyelerin teyzesi var, amcası var, dedesi var, yengesi var.

Üyelerin teyzesinin komşusu, halasının ev sahibi, amcasının kiracısı var.

Üyelerin geçmişinde bir öğretmeni, hastalandığında gittiği doktoru, çocuğunu emanet ettiği bir bakıcısı var.

Üyelerin, onaylamasa da, yaşamında kurtulamadığı bir sancısı var.

Üyelerin hayali var, ikbali var, serabı var.

Daha da önemlisi her üyenin feodal gelenekten kaynaklanan bir yığın ahbabı var.

Bunca varlardan sonra tarafsız, liyakati önemseyen bir birey bulmak mümkün mü?

Zor da olsa mümkün, diyeceksiniz.

Peki, öyle bir komisyon bulmak mümkün mü?

Zorluk kat sayısı yüksek olmakla birlikte yine de mümkün.

Ya tüm komisyonların bu özellikte olma olasılığı?

İşte o komisyon ancak Cennet`te meleklerden müteşekkil bireyler arasından seçilirse mümkün olabilir.

Aksini iddia etmek, sol jargonla, eşyanın tabiatına aykırıdır.

Bunca olumsuzluğa ve riske rağmen “bu garabette ısrarın nedeni ne olabilir?” diye sorulduğunda cevap oldukça basit ve bir o kadar da komik:

FETÖ mensuplarını ayıklamak…

Madem komisyonlar bu kadar mahir, Cumhurbaşkanı`nın arkasındaki tüm yaverlerin yavşak çıkmasına ne denir?

Bu komisyonların FETÖ ihanet çetesinin deşifresinde de iş görmeleri daha iyi olmaz mıydı?

Sahi MİT`in aciz kaldığı FETÖ bukalemunlarını ayıklama işi şimdi de öğretmenlere mi kaldı?

Yazarın Diğer Yazıları