• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Mısır`da cunta mahkemesi dışardan gelen bir emri uygulama telaşında veya verilen bir görevin ifası çabası var.

Birilerinin “oğlum Sisi, gel pisi pisi” dedikleri kesin.

Ortadoğu`da terörize edilen İslami menşeli yapıların yaptıklarını sorgular döneme geldiği, eylemlerin bir iki yıl öncesine göre azaltıldığı bir dönemde Mısır mahkemesinin bu kararının ihanet amaçlı olduğu, biraz deşilince altında MOSSAD veya CIA`nın çıkacağı, hatta ikisinin müşterek bir kararı olacağı kesin.

Amaç;

Sarsıntı geçiren İslam dünyasını terörize eylemlerle tam anlamıyla yıkıma götürmek…

İslami gibi görünen örgütlerin taban bulmasını kolaylaştırmak…

Eylemden uzak duran yapıları silahlı eyleme yönlendirmek…

İhvan tarzı silahlı eylemi tasvip etmeyen hareketlerin içinden militarist bir yapı oluşturarak bölünmesini sağlamak…

İslam dünyasını sorunlar yumağına dönüştürüp İsrail`in adım adım Kudüs`ün işgaline zemin hazırlamak…

İsrail`in etrafında devletçikler oluşturmak…

Maddeler uzayıp gider.

Amaç, ihanet, özelde Mısır genel de İslam dünyası için felaket.

Ancak kararın Mısır mahkemelerinin bir kararı olmadığı gün gibi aşikâr…

Mahkemenin kararına komedi desek gülünecek gibi değil. Trajikomik de diyemiyor insan.

İhanet muhtevalı bir tiyatro sahnelenmekte…

Binlerce ferdinin aynı meydanda katledildiği bir harekete - siyasi olmasaydı - “NOBEL SABIR ÖDÜLÜ verilmesi gerekirken Kahire Ceza Mahkemesi bugün Rabia Meydanı`nın boşaltılması olayları davasında 44`ü tutuklu 31`i firari 75 sanığın idamına hükmediyor.

Sivil eylem gerçekleştiren yüzlerce insanı gözünü kırpmadan katleden cunta hareketi değil de pasif direnişi gerçekleştiren ve yüzlerce elemanının şehadetine sabreden hareketin elemanlarına idam kararı çıkıyor.

Sanıklar arasında bilindik tanıdık kişiler var.

Rabia Meydanı`nda vurularak şehit edilen Esma`nın babası Muhammed el-Biltaci var.

İhvan`ın siyasi kanadı Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsam el-Aryan var.

25 Ocak Devrimi`nin öne çıkan isimlerinden Saffet Hicazi var.

Eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat suikastı davasından suçlanan ve uzun süre hapis yatan Tarık ez-Zumur var.

Her birinin Mısır toplumunda bir karşılığı var.

Hiçbiri sıradan değil.

Hiçbirinin şiddet yanlısı söylem veya eylemi yok.

Hiçbirinin hayatının hiçbir döneminde Mısır`ın ülke çıkarına zarar verecek bir tavrı yok.

Ancak;

Hepsi muvahhit…

Hepsi Kudüs fedaisi olmaya amade…

Bütün bunlardan da önemlisi hepsi İsrail`in bir terör devleti olduğu konusunda hemfikir…

İddianamede “güvenlik güçlerine mukavemette bulunmak" gibi akıllara ziyan gerekçe var.

Mukavemet olmasaymış, beş yüz bin kişiyi katledeceklerdi…

Sayı az görülmüş NETEKİM.

 

Yazarın Diğer Yazıları