Siyasi İttifaklar ve Parodiler

Dünyanın her yerinde seçim öncesi veya seçim sonrası partiler arası ittifak olabilir, olmaktadır. Zıt kutupların ittifakı çok masum olmasa da yine de doğal karşılanabilir. Ancak ittifaklar arasında öyleleri var ki maço olarak bilinen Kadir İnanır`ın reklamda etek giymesine benzer.

Son on yılda asla yan yana gelmeyecek dediğimiz partilerin yan yana gelmesiyle siyaset arenasında imkânsızlar mümkün kılındı ve imkânsız diye bir şey kalmadı.

Zira kansızlık varsa imkânsızlık olmaz.

Bugünkü yazıda ittifaklardan ziyade siyasi parodilere değinmek istiyorum.

Parodi, bilindiği gibi ciddi sayılan bir eserin bir bölümü veya bütününü alaya alarak, biçimini bozmadan ona bambaşka bir özellik vererek biçimle öz arasındaki bu ayrılıktan gülünç etki yaratan bir oyun türüdür.

Yani ciddi bir oyundan komedi üretmektir veya siyasi arena için kullanırsak komik duruma düşmektir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli`nin MHP`nin kırkıncı yılı dolayısıyla matematik dünyasının kırıp geçirdiği hesabı dünya siyaset tarihinin tartışmasız en önemli parodilerinden biri sayılır.

Abdullah Gül`ün adaylığını engellemek için Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen kitleye Kemal Kılıçdaroğlu`nun İslam İşbirliği Teşkilatındaki bir yetkiliyi CHP`nin cumhurbaşkanı adayı olarak sunması, Bahçeli`ninki kadar olmasa da önemli parodiydi ve parodi serisi bununla sınırlı kalmadı.

Kılıçdaroğlu`nun MHP ile vals döneminde ülkücü gençleri görünce bozkurt işareti yapması, parodi hanesine ikinci çentik olarak kazınmıştı.

Bağımsız Kürdistan`dan yola çıkıp özerk, federatif duraklarından sonra demokratik Türkiye durağında duran HDP Genel Başkanı`nın 7 Haziran gecesi “AK Parti ile olmamak şartıyla her türlü koalisyona açığız” dedikten sonra “MHP - CHP koalisyonunu gerekirse dışardan desteklemeye de varız” diyerek MHP`ye Zeytin Dalı uzatması HDP`nin 2015`teki tabanının bir türlü anlamlandıramadığı ve unutmak için uyku numarası çekmek zorunda kaldığı bir parodiydi.

Birkaç yıl önce “Ey Bahçeli sen bizi hayvanla mı korkutacaksın?” diyen Recep Tayip Erdoğan`ın Mersin mitinginde bozkurt işareti yapması da kuşkusuz 2018 yılının en azından şu ana kadar en önemli parodisi olarak hafızalara kazındı.

Diğerlerinin tabanı kendi başkanlarının parodilerini atlatmış da olsa AK Parti tabanının, diğer partilerden yeni bir parodi çıkmayana kadar bunun ezikliği altında kalacağı kuşkusuz.

Velhasıl ne ülkücülerin bozkurt işareti ne de sol cenahın eşek kulağı işaretlerinden ülkenin birleştiriciliği noktasında hayır gelir ve her siyasi parti ancak omurgası üzerinde doğrulabilir.

Omurgasız hangi partinin günümüzde esamesi okunuyor?

Güncellemeye Dair

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan`ın “İslam`da güncelleme gerekir” ifadesinin üzerinden günler geçti ancak konunun tekrar tekrar ısıtılacağı muhakkak.

Cumhurbaşkanı`nın şahsını ve akidesini bilmeseydim ABD`ye gidip sapıtan diğer kiralık kuklalardan sayıp üç beş kelam edecektim ki Cumhurbaşkanı da güncellemenin nas sayılan Kur`an ve sünneti kapsamayacağını belirterek yanlış anlaşılmaya müsait cümlesini düzeltmek durumunda kaldı.

Şimdi gelelim güncelleme mevzuuna;

Sarığın yasaklandığı dönemde sarığın kuyruğunun sağa mı sola mı tartışmasına giren âlimlerin nasıl bir kısır tartışmanın içine girdiklerini anlayabiliyoruz değil mi?

Afgan cihadında ABD keleşi ve uçaksavarını kullanan mücahitlerin “kaşık kullanmak mekruhtur” dayatması güncellenmemeli midir?

İspanya`ya medeniyet götüren Endülüslü Müslümanların günümüzde yağlı yemekleri elle yemelerini nereye oturtmak gerekir?

Sol elle yememin mekruh olduğunu gündeme getirmektense yetim malını yemenin haram olduğunu gündem yapmak daha doğru değil midir?

Âlimlerimizin söyledikleri hakikatlerden ziyade İslam adını kullanıp dans oynatan şeytanı, sidik muhabbetinden girip yakmayan kefeni satan şarlatanı mahkûm etmek gerekir.

Bu arada âlimlerimiz de açıkladıkları hükmün İslam`ın hâkim olduğu beldelerde geçerli olduğunu, devletsiz dinin azap olduğunu da belirtirlerse konu daha iyi anlaşılır sanırım.