• DOLAR 34.67
  • EURO 36.637
  • ALTIN 2929.687
  • ...

Osmanlının yıkılışından sonra halifeliğin ilgası başta olmak üzere bir taraftan devrimler, inkılâplar ve dinden uzaklaştırma adımları atıldı. Diğer taraftan toplumdaki âlimler, şeyhler ve manevi önderler iftiralarla yıpratıldı. Kimilerini şehid ettiler kimileri de ülkeden hicret etmek zorunda kaldı. Böylece vahşi batıya hayran yeni bir nesil yetişti. 

Bununla beraber neslimizi, din ve medeniyetinden uzaklaştırmak için emperyalist batı profesyonelce çalıştı. Yerli piyonları üzerinden ciddi asimilasyon çalışmaları yaptılar. Bunun için bazen “Din afyondur”, bazen “Din, çağdaşlaşmanın ününde en büyük engeldir”, bazen de “Din, Hürriyetin ve eşitliğin düşmanıdır” dediler. Bu sihirli cümlelerle yeni yetişen neslin nezdinde din kavramını itibarsızlaştırıp düşmanlaştırdılar. Böylece dinine ve tarihine düşman, inanç ve kültüründen bihaber bir nesil yetişti.

Artık toplumumuz aile mefhumunu unutmuş, hayatı; yeme, içme ve şehevi duygular üzerinde bina eder hale gelmişti. Toplumu imar etmek ve yeniden dindar nesil yetiştirmek için çaba içinde olanlar, camilerde kuran ve siyer dersi verenler değişik komplolarla mağdur edildiler. Bu mağduriyetler hala devam etmektedir.

Son on yıldır teoride bazı iyileştirmeler olsa da maalesef pratikte aynı şeyleri söyleyemiyoruz. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı`nın Başbakan olduğu dönemde “Dindar bir nesil yetiştirmeliyiz” söylemi, İslami STK ve cemiyetlere moral oldu ve bu konu ile ilgili somut adımlar atmak için girişimlerde bulundular. Ancak “Dindar nesil” cümlesini duyan Kemalist kindar çevreler, kırmızı görmüş boğa gibi burnundan soluyarak kartel medya üzerinden vaveyla kopardılar. 

Dindar Nesil yetiştirmek için çalışma yapan kişi ve STK`lar,  kartel medyasınca iftiralarla topa tutuluyorlar. İslami medya ve siyasi otorite bu kişi ve STK`lara sahip çıkmayınca mağduriyetler yaşanıyor ve Dindar nesil çalışması için bir adım atılamıyor.

Yaşanan yüzlerce mağduriyetten birkaçını örnek vermek istiyorum.

Konya merkez Selçuklu Ayşe Kemal İnanç Kız Anadolu İHL`de Felsefe öğretmeni Ercan H., “Beden eğitimi dersinde eşofman giyen kızları eleştirmesi” üzerine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açığa alındı.

Şanlıurfa'nın Bozova ilçesinde bulunan Hacılar köyü Ortaokulu'nda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Gamze İ.,” Kız öğrencilerinin başlarını örtmesi için teşvik etmesi” üzerine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, okul idaresi ve öğretmen hakkında soruşturma başlattı.

Aksaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve ASÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahaüddin Varol hoca, “Üniversite öğrencileri üzerine tahakküm kurup onları baskı altına almak isteyen zihniyete karşı durduğu için” iftiralarla itibarsızlaştırılmak istendi. İdarecisi olduğu Üniversite ve Fakülte`nin yıpranmaması adına istifa etmek zorunda kaldı.

Yukarıda verdiğimiz üç örnek ve daha nice benzer olaylar son on günde yaşananlardır.

Dindar nesil yetiştirmek için ceht ve gayret sarf eden duyarlı Müslümanlar kartel medyasının hedefi olacak, yerel yöneticiler de kartel medyasının gazına gelerek onları mağdur edecek ve siyasi otorite de sadece olaylara seyirci kalacak. Şimdi soruyorum, Dindar Nesil nasıl yetişecek?

Yazarın Diğer Yazıları