• DOLAR 34.661
  • EURO 36.353
  • ALTIN 2945.316
  • ...

Yaklaşık on bir aydır siyonist işgal çetesi Gazze’de en vahşi katliamlara imza atıp resmen soykırım uyguluyor.

Tabi ki işgalci çete yalnız değildir. Büyük şeytan ABD öncülüğünde diğer işgalci şer ittifakı ve yerli satılık piyonların sınırsız desteğiyle bu insanlık suçunu işliyor.

Bu vahşi katliamlara ve soykırım girişimine rağmen Gazze’deki direniş grupları psikolojik üstünlüklerini devam ettiriyorlar. Gazze halkı ise her şeye rağmen metanetlerini muhafaza ediyorlar.

Bir tarafta dünyanın en gelişmiş silahları, teknolojileri ve imkânlarına sahip olan işgal çetesi ve onlara her türlü desteği veren dünyanın süper güçleri var. Diğer tarafta ise sadece el ile taşınabilecek basit silahlar ve el yapımı patlayıcılara sahip direniş grupları var.

Güç dengesi ve her türlü imkân bakımından aralarında büyük uçurumlar olan bu iki cepheden biri olan direniş gruplarının ayakta kalması, hala mukavemet gösterebilmesi bir mucizedir.

Peki, direniş gruplarını ya da Gazze halkını ayakta tutan irade nedir?

Her şeyden önce şu hususun altını çizmek gerekir ki, Allah’ın yardımı söz konusu olduğunda matematiksel hesaplar yapılmaz. Zaten yapılsa da 2+2=4 etmez. Duruma ve kişiye göre bazen 1 bazen de 1000 edebilir.

Dolayısıyla Gazze’deki mücahitleri ve Gazze halkını ayakta tutan Allah’ın yardımıdır.

Allah’ın yardımının tecelli etmesinin ana sebebi ise Gazze halkının Kur’an-ı Azimüşşan’a olan bağlılıkları ve Kur’an-ı Kerim’i hayatlarının bir parçası haline getirmeleridir.

Dikkat edilirse Gazze’deki kadın, erkek, genç, yaşlı herkesin hayatında Kur’an’ın önemli bir yeri vardır. Hatta hemen hemen her evde bir ya da iki hafız vardır.

Bilindiği gibi İzzeddin El Kassam Tugayı “Kur’an Askerleri Öncü Süvariler” projesi kapsamında yüzlerce hafız yetiştirmişti. Bu hafızlar Kassam Tugaylarındaki “Hafızlar Tugayını” oluşturuyor.

Evet, Kur’an’ın hamili olan bu yiğit hafızlar; aynı zamanda Kur’an’ın, Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın ve Gazze’nin de muhafızı olmuşlar.

Sadece normal zamanlarda değil, katliamların en vahşice işlendiği zamanlarda dahi aziz Gazze halkı Kur’an’dan kopmadılar, kopmuyorlar.

Bombaların gölgesinde dahi Kur’an-ı Kerim ezberleniyor ve belli aralıklarla çocuklara hafızlık töreni yaparak Allah’ın kelamına olan bağlılıklarını tüm dünyaya gösteriyorlar.

Babası, annesi, ağabeyi, ablası; âlim, mücahit, şehit ya da gazi olan Gazze’deki çocuklar; çadırlarda, yollarda veya enkazlar üzerinde bile Kur’an ezberliyorlar.

O çocukları doğuran kahraman anneler ve her biri Kur’an hafızı ve muhafızı adayı olan bu çocuklar er ya da geç işgalci çetenin sonunu getirecektir.

Bunu iyi bilen işgalci siyonistler tıpkı Firavun ve Nemrut gibi Gazze’li çocukları ve o çocukları doğuran anneleri hedeflerine alıyorlar.

İman, cihat ve mücadelenin beşiği olan Gazze, Kur’an’a olan bağlılıkları ve bu bağlılıktan dolayı yüce Allah’ın (c.c) gönderdiği yardımlarla ayakta duruyor.

Ey Kur’an aşığı Gazze halkı! Rabbim Kur’an hükümlerinin hâkim olduğu Özgür Gazze, Özgür Kudüs ve Özgür Filistin günlerini tez zamanda size göstersin. Âmin.