• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

İki gün önce yani 23 Mayıs 2024 Perşembe günü şehit Hasan Saklanan kardeşimizin aziz naaşını defnettik.

İkindi namazına müteakip Eyyüp Peygamber camisinde cenaze namazını kıldık. Ardından Filistin bayrağına sarılı tabutunu taşıyan binlerce Kudüs sevdalısı kardeşimiz ile beraber Harran Kapı Mezarlığına kadar yürüdük.

Yürüyüş boyunca “HAMAS’a selam direnişe devam”, “Cenk Cihat Şehadet”, “Dişe diş kana kan intikam intikam”,  ”Kahrolsun israil”, “Kahrolsun Amerika”… sloganları arşa yükseliyordu.

Şehidin kanının bereketiyle çok yüksek bir manevi atmosfer vardı. Özellikle gençler, etraftakilerden “şehit olmaları için dua” talep ediyorlardı. Adeta intikam yemini ediyorlardı.

Kısacası Kudüs sevdalısı Urfa halkı başta olmak üzere çevre illerdeki duyarlı Müslümanların da katılımıyla binlerce genç, yaşlı, kadın ve erkek şehit Hasan kardeşimizin cenazesine katılım gösterdiler, şehidi sahiplendiler ve şehadetini tebrik ettiler.

Cenaze programında iki husus çok dikkatimi çekti.

Birincisi; Namaz vakti olmasına rağmen çok sayıda cami imamının cenazeye katılması ve şehidi sahiplenmesiydi.

Elbette şehit Hasan’ın da imam olması hasebiyle imamların yoğun katılması doğaldı. İmamların şehidi sahiplenmeleri ve yoğun bir katılım göstermeleri çok sevindiriciydi.

İkincisi ise: Devlet erkânı ve yerel yöneticilerin olmamasıydı.

Sadece onlar değil HÜDA PAR dışında Genel Merkez’i temsilen siyasi parti yetkilileri de katılmadılar. Hatta yine HÜDA PAR ve şehidin akrabası olan Saadet Partisi İl Başkanı dışında siyasi partilerin İl Başkanları bile katılmadılar.

Bu duyarsızlık ya da bu uygulama, cenazeye katılan binlerce Kudüs sevdalısı halkımız tarafından eleştirildi ve kınandı.

Malumunuz 23 Mayıs Perşembe saat: 08.45 sularında şehidin naaşı Urfa GAP Havaalanına geldi. Oradan kalabalık bir konvoy eşliğinde otopsi için Urfa Adli Tıp Kurumuna gitti. Burada yaklaşık 6 saat bekledi, morgda yıkanıp Eyyüp Peygamber camisine getirildi. Binlerce kişi eşliğinde cenaze namazı kılındı, mezarlığa kadar yaklaşık yarım saat yürüyüş yapıldı ve son olarak şehidin mübarek naaşı defnedildi.

Bu süre zarfında hiçbir devlet erkânı bulunmadı ve ilgilenmedi.

Adli Tıp Kurumunda işlemlerin hızlanması için HÜDA PAR Milletvekili Sayın Şahzade Demir ilgileniyordu.

Şehidin naaşı “öğle namazına müteakip defnedilecek” diye duyurulmuştu. Adli Tıp Kurumunda süreç uzayınca dışarıdan da gelen yüzlerce misafir ikindi namazına kadar camide beklemek zorunda kaldılar.

Ne Büyükşehir ne de merkez ilçe Belediyeleri halka bir ikramda bulunmadılar. Hatta bir su bile dağıtmadılar. Zaten cenazeye bile katılmadılar.

Cenazeye katılan binlerce kişi için HÜDA PAR Gençlik Kolları ses sistemini kurup alanı organize ederek kalabalığı kontrol altına aldı.

Cenazenin mezara götürüleceği caddede emniyet yetkilileri trafiği bile durdurmamıştı. Binlerce Kudüs Sevdalısı halkımız şehidin tabutuyla caddede yol alınca trafik doğal olarak durdu.

Evet, Kudüs denilince mangalda kül bırakmayan siyasi iktidar, mülki amirler ve yerel yöneticiler şehidin cenazesine sahip çıkmadılar ve bu konuda sınıfta kaldılar.

Teşekkürler HÜDA PAR, teşekkürler Kudüs Sevdalısı duyarlı halkımız.