• DOLAR 34.652
  • EURO 36.483
  • ALTIN 2951.847
  • ...

Önceki yazılarımızda verdiğimiz somut örnekler bizim bizzat yaşadığımız ve şahit olduğumuz olaylardır. Bunlar gibi daha yüzlerce örnek verebiliriz.

Mustazaf Der'in faaliyet gösterdiği 20 merkezi de buna kıyaslarsanız binlerce somut örnek verilebilir.

Evet, bir tarafta PKK zulmü, saldırı ve katliam girişimleri diğer tarafta devletin içinde örgütlenmiş çetelerin yalan, iftira, şantaj ve kumpasları.

Doğu ve Güneydoğu'da "Devlet destekli ya da İŞİD'çi", İç Anadolu ve diğer bölgelerde ise "Kürtçü ve Bölücü" olarak tanıtılmaya çalışıldı.

İki ateş arasında kalan Mustazaf Der camiası her şeye rağmen hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i seniyyenin izinde kararlılıkla yoluna devam etti.

Yüz binlerin katıldığı Kutlu Doğum Organizasyonları, yardım faaliyetleri, eğitim çalışmaları... Hasıl-ı kelam, her şeye rağmen sosyal faaliyetlerine odaklanarak programlı çalışmalarına devam etti ve dindar bir neslin yetişmesi için hiçbir fedakârlıktan geri durmadı. Dolayısıyla Rabbimiz (c.c)'in "Ey İman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz." (Muhammed-7) ayetin mücessem hali oluverdiler.

Bir taraftan marksist-leninist örgüt diğer taraftan devlet eliyle kamuoyunda bir algı oluşturdular olmadı, saldırı ve katliam girişimlerinde bulundular olmadı, kumpaslar kurdular olmadı. Çareyi, işi kitabına uydurarak Mustazaf Der'in kapısına kilit vurmakta buldular.

Derken, 2010 yılında Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Mustazaf Der hakkında kapatma kararını verdi ve 2 yıl sonra da bu karar Yargıtay tarafından onaylandı. Böylece hiç bir şekilde Mustazaf Der'in çalışmalarını durduramayan karanlık eller helvadan yaptıkları putlarını yiyerek sözde hukuk(!) eliyle kapısına kilit vurdular.

Bu kararı veren zavallılar zannettiler ki Mustazaf Der'in kapanmasıyla bu iş bitecek, sabırları tükenecek ve biz de emellerimize ulaşacağız ama o da olmadı.

Bütün bu zulümlere rağmen var olma mücadelesi veren Mustazaf Der, ipleri karanlık mahfillerde birleşen bu iki yapıya rağmen varlığını muhafaza etti, porovakatörlerin heveslerini kursaklarında bıraktı ve büyük bir halk kitlesine dönüşerek adalet temelli, islami ve insani çalışmalarına devam etti.

Geldiğimiz bu günlerde Mustazaf Der camiası artık büyük bir halk kitlesi olmuş, şehit Aytaç'ları yetiştirmiş, Aytaç'lar şehit Yasin Börü'leri yetiştirip kurban vermiş ve bunlar gibi binler sırasını beklemektedir...

Tabi bu arada hukuksuzca kapatılan Mustazaf Der için de üst mahkemelere müracaatlar yapılıyor ve her platformda bu hukuksuzluğun düzeltilmesi için girişimlerde bulunuluyordu.

Daha önce başvurulan AİHM, 9 Şubat 2021 tarihinde ihlal kararını verdi  ve böylece 10 yıl aradan sonra Mustazaf Der yeniden açılmış oldu.

Devam edecek...

Yazarın Diğer Yazıları