AK Parti’nin Gençlik Politikası

Gençliğinden beri İslami bir çizgide çalışmış, rahmetli Erbakan Hoca’nın siyasi tecrübelerinden ciddi dersler almıştı.

Yerel yönetimde yaptığı başarılı hizmetlerden dolayı İstanbullular başta olmak üzere tüm Türkiye’den takdir toplamış ve siyasi hayatında bedel ödemişti.

Müstakil bir siyasi parti olarak yola çıkma kararı aldığında muhafazakar kesim başta olmak üzere birçok çevre onu destekledi. Belki dünyada bile benzeri çok az rastlanan kısa bir sürede tek başına iktidar oldu.

İktidar olduktan sonra, özellikle dindar çevrelere verdiği mesajlar ve bu yönde attığı adımlar onu ve partisini 20 yıldır iktidarda tutuyor. Ancak şu an ki politikaları ve uygulamalarına baktığımızda bir eksen kayması yol ayrımına doğru gidiyor.

Evet, Erdoğan ve AK Parti’den bahsediyorum.

Bu yazımızda sadece gençlik politikasındaki değişim ve dönüşüme kısaca değineceğiz. Bilindiği gibi gençler üzerindeki politikalarını “Dindar nesil” kavramı ile özetleyen iktidar şimdi CHP’li belediyelerle ahlak dışı etkinliklerde yarışır hale geldi.

Zaman zaman bu tür etkinlikleri eleştirip gündeme getirdiğimizde Erdoğan’a hayran olan bazı iyi niyetli çevreler; “Efendim! Bu tür etkinlikler, falan Belediye Başkanı yaptırtmış, zaten Genel Merkez’in ya da Erdoğan’ın haberi bile yok. Kaldı ki bu tür ifsad edici etkinlikleri kesinlikle reis kabul etmez...” şeklinde yorumlar yapıyorlardı.

Şimdi ise bir zamanlar Cem Uzan’ın yaptığı gibi Erdoğan’ın gideceği şehirlerde önce kızlı erkekli konserler veriliyor ve verilmeye de devam edecekmiş. Bir kaç gün sonra AK Parti’li Belediyelerin ortak olarak düzenleyecekleri benzer bir festival Ankara’da yapılacak. “Gençlik Buluşmaları” adı altında yapılacak olan bu ifsad edici etkinlikte “dindar nesil yetiştireceğiz” vaadinde bulunan Erdoğan açılış konuşmasını yapacakmış.

Yine AK Parti’li Belediyelerin yarı çıplak sanatçı ve dansçıları davet ederek kızlı erkekli gençlere konser verdiği, Belediye Başkanlarının bu rezaleti gururla sosyal medya hesaplarından paylaştığını zaten bilmeyen yoktur.

Hasılı, öyle görünüyor ki siyasi iktidarda yaşanacak bu eksen kayması, Erdoğan’a hayran olan birçok iyi niyetli çevreleri kaybettireceği gibi siyasi olarak da çok büyük bir zarar verecek.

Ayrıca siyasi iktidarın düzenlediği bu tür konser ve festivaller, genelde tüm gençler özelde ise mütedeyyin çevrelerin gençleri üzerinde yaptığı manevi tahribat tahminlerimizden
çok daha büyüktür.

Düşünün, dindar nesil yetiştirme edasıyla yola çıkmış bir STK bünyesinde, haftada bir vaya bir kaç gün gençler sohbetlerde bir araya geliyorlar. Bu gençler haremlik selamlığa da dikkat ederek Üniversite, Lise veya mahallelerde kendilerince bir hizmet veriyorlar.

Bu STK’lar siyasi iktidara yakın olduğu için iktidarın düzenlediği konser ve festivale destek vermek durumunda kalıyorlar. O STK bünyesinde hizmet veren kız ve erkekler binlerce gençle iç içe, yarı çıplak, sözde sanatçı ve dansçıların nakaratlarını tekrarlıyorlar.

O güne kadar kızlı erkekli ortamlarda bulunmaktan haya eden gençler artık bu tür organizasyonların görevlisi oluveriyorlar. Neticeyi ve tahribatın boyutunu varın siz düşünün.