“Sosyal Devlet” mi Dediniz?
Yıllardır devlet yetkilileri ısrarla “Türkiye sosyal bir devlettir” diye açıklamalar yapıyor.
Peki, sosyal devlet nedir?
Sosyal devlet; devletin vatandaşlarının toplumsal ve ekonomik varlıklarını iyileştirmek için önemli roller üstlenerek bu yolda vatandaşlarına olanaklar sunmasıdır. yani devletin vatandaşlarının ekonomik ve sosyal haklarını düşünerek oluşturulan bir yönetim biçimidir.
Bu tanımdan sonra siz değerli okurlara bir kez daha sormak istiyorum, “Türkiye sosyal bir devlet midir?”
Doğrusu cevaplarınızı duyar gibiyim. Fakat yine de bu sualin cevabını beraber yorumlamaya çalışalım.
Çok gerilere gitmeyeceğim, sadece pandemi döneminde vatandaşların yaşadığı ciddi ekonomik sıkıntıları ve sosyal devletin(!) bu sıkıntılar karşısındaki tutumuna değinmekle yetineceğim.
Doğrusu ya vatandaş ile devlet arasındaki bilgi kanallarında ciddi bir sorun var. Ya da ekonomi ve işsizlik ile ilgili açıklamalar yapan ilgili bakan ve yetkililer, resmen vatandaşın aklıyla alay ediyorlar.
İşsizlik oranı açıklanan resmi rakamların bilmem kaç katıdır. Bir çok esnafın durumu içler acısıdır, kirasını bile ödeyemeyen on binlerce esnaf kepenk kapatmak zorunda kalmıştır. Sabit geliri olmayanlar her ay çevresinden borçlanarak ay sonunu getiriyorlar. Elektrik, su ve doğalgaza art arda yapılan zamlar toplumu çileden çıkarmış durumda…
Hasılı, bu köşe bu sorunları anlatmaya yetmez.
Asıl konuya gelelim:
Malumunuz 8 Aralık Salı günü Resmi Gazete’de yer alan karara göre, elektrik dağıtım şirketleri ile elektrik tedarik şirketlerinin yaptıkları masraflar vatandaşın faturasına yansıyacak.
Bu karar şunu söylüyor:
- Şirket işi gereği ilan verecek masrafını vatandaş ödeyecek.
- Şirket derneğe üye olacak aidatını vatandaş verecek.
- Şirket misafirlerini ağırlayacak giderlerini vatandaş karşılayacak.
- Şirketin hukuki ve noterlik harcamaları vatandaşa yüklenecek.
- Şirket çalışanı; yiyecek, içecek ve gezecek faturasını vatandaş ödeyecek.
Kısacası, yıllardır faturalara yansıtılan kayıp-kaçak elektrik bedeli için çözüm bekleyen halkımız, bu zorlu günlerde şirketlerin bir çok masraflarını da ödemek zorunda kalacak…
Tüketiciyi ilgilendirmeyen bu harcamaların halkın faturalarına yansıtmak hiç bir şeyle izah edilemez.
Pandemi musibetinden dolayı milyonlarca vatandaş mağdur ve faturalarını ödeyemiyor. Siz kalkıp onları ilgilendirmeyen harcamaları faturalarına yansıtacaksınız, bir de “sosyal devlet” kavramından bahsedeceksiniz!
Halkımız pandemi sürecinde devletten “Elektrik, su ve doğalgaz faturalarını karşılamayı” beklerken bu kalemlere üst üste zamlar yapıldı ve üstelik şirketlerin kendi giderleri de halka yüklendi.
Evet, her fırsatta “Türkiye Sosyal bir devlettir” açıklamalarını yapan yetkililer bu kararı nasıl açıklayacaklar? Doğrusu merak ediyorum.