• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Geçen hafta terör rejimi israil’de yapılan genel seçimlerde yine terörist başı Netanyahu ve sağ partililer kazandı.

Hatırlarsanız Netanyahu’nun seçim vaatleri arasında “Filistin’e ait Batı Yaka bölgesini israil’e ilhak etmek” de vardı. Bu ve buna benzer seçim vaatlerinden dolayı siyonist israilliler tekrar Netanyahu’ya “Evet” dedi. Binaenaleyh bir kez daha anladık ki; israil halkı siyonizm’den yana ve Arz-ı Mevud’u hayal etmeye devam ediyorlar.

O halde “siyonizm” nedir? Kısaca izah etmeye çalışalım.   

Siyonizm’in temeli; ırkçılık, ihanet ve sadistliğe dayanır. Siyonizm`e göre Yahudiler; Allah’ın seçkin kulları olup, diğer bütün insanlar onlara hizmet etmek için yaratılmıştır. Bu sapık düşünceyi bütün Dünya’ya kabullendirmek onların temel amacıdır.

Tarihleri ihanetlerle dolu olan Yahudiler, 2000 yıl vatansız, devletsiz yaşadılar. 1800’lü yılların sonunda Avusturya asıllı gazeteci Teodor Herzl öncülüğünde Yahudiler teşkilatlanmıştır. Bu teşkilat, örgütlü bir çalışma yaparak, Dünya genelindeki yersiz-yurtsuz Yahudileri bir araya getirmeyi başarmıştır. Amaçları; Filistin topraklarında bağımsız bir Yahudi Devleti kurmak, Tanrı Yahova’nın vaat ettiği Arz-ı Mev`ud`u bu devletin topraklarına katmak, bilahare Dünya’ya hükmedecek Büyük Yahudi İmparatorluğunu inşa etmektir.

Bu hayali gerçekleştirmek için 1800’lü yılların sonunda çok cazip imkânlar sunarak, defalarca Sultan II. Abdülhamit’le görüşen Herzl bir netice alamadan 1904’te ölür. Herzl’in ölümünden sonra Dünya Siyonist Örgütlerin başına geçen Haim Waizmann Siyonizm’in merkezini İngiltere`ye taşır, çünkü İngiliz mandasında bulunan Filistin’de toprak sahibi olmak artık Yahudiler için kolay olacaktı.

Başta ABD ve İngiltere olmak üzere bazı Avrupa Ülkelerinin de desteğiyle, Yahudiler, İngiliz işgalindeki Filistin’de söz sahibi olup, dünya genelindeki Yahudileri gizliden gizliye Filistin topraklarına yerleştirdiler. Öyle ki İngilizlerin Filistin’i işgal ettiği yıllarda Filistin’de Yahudi sayısı 84 bin iken, 30 yıl sonra (1948`de) Yahudi nüfusu 650 bin’e ulaşır ve bu nüfus Filistin`in toplam nüfusunun %33’ünü oluşturur.

Başta Siyonizm`in Siyasi kurucusu Teodor Herzl ve birçok Yahudi’nin “Filistin topraklarında Yahudi Devleti” hayali gerçek oluyordu. Çünkü gerek nüfus gerekse toprak sahibi olma hususunda Yahudiler, artık söz sahibi olmaya başlıyorlardı.

Nitekim 1948’de Deir Yasir, Safsaf ve Davayima Köyü katliamları gibi birçok katliamlar yaparak sözde israil devletini kurdular. Kurulan bu terör rejimi hem Yahudi milleti, hem komşu devletleri hem de Dünya’daki tüm millet ve devletler için büyük bir tehlikedir. Çünkü siyonizmin temelinde Yahudi İmparatorluğuyla ilgili üç evre vardır.

 Birincisi; Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurmaktır. İkincisi; Arz-ı Mev`ud`u bu devlete dâhil etmektir. Bu da: Suriye, Irak, Kıbrıs, Ürdün, Filistin ve Lübnan topraklarının tamamı, Suudi Arabistan’ın kuzeyi, İran’ın batısı ve Türkiye’nin Güneydoğusu ile İç Anadolu’nun bir bölümünü içermektedir. Üçüncüsü ise; Dünya’ya hâkim olan bir Yahudi devletini kurmaktır.

Siyonistler, Yahudi İmparatorluğuyla ilgili birinci evreyi 1948’de gerçekleştirdiler. İkinci evreye yaklaştıklarına inanıyorlar. Çünkü tanrı Yahova`nın vaad ettiği Arz-ı Mev`ud`daki tüm Ülkelerde şu anda kaos, katliam ve gözyaşı vardır. Sonunda bu Ülkelerin tamamı Yahudi kontrolüne geçer ve sıra Dünya’ya hâkim bir Yahudi İmparatorluğu kurmaya gelir diye hayal ediyorlar. Belki de bir hayalden öte gerçekleşeceğine inanıyorlar.