Tesettür Seferberliği ve Erdemli Olmaya Bir Çağrı

İnsanın insaniyetten ve fıtrattan uzaklaştığı erdem, ahlâk, iffet, sadakat, muhabbet ve tüm insanî özelliklerinin gün geçtikçe azaldığı, buna mukabil huzur ve saadetin, birlik ve beraberliğin, kaliteli insan ilişkilerinin giderek azaldığı herkesin malumudur. Ehsenî Takvim(En üstün mertebe)’de yaratılmış olan fakat insanî özelliklerden sıyrılınca hayvandan daha aşağı bir mahlukat derekesine düşen insanların şeytana gönüllü asker olduğu bu çağda, belki de Adem(a.s)’ın soyuna en büyük darbenin hayasızlık ve çıplaklıkla vurulduğuna şahit oluyoruz.

Medeniyyet, eşitlik, özgürlükler ve çağdaşlık kavramları ile tüm insanlığın zihnini kirletmiş ama özelde kadınlar üzerinde gayret gösterilerek en fazla kadınlara zarar vermişlerdir. Hayasızlık, iffetsizlik ve çıplaklık furyası içerisinde en fazla zarar gören kadın taifesidir. Bir yandan nazik ve kıymetli bedeni ve ruhu kapital şirketlerin ve baronların sömürü piyasasının ana malzemesi ve kâr kaynağı olarak kullanılırken bir yandan da huzur bulacağı, değer göreceği ve aidiyet hissedeceği “anne”, “eş" gibi köklü ve sağlam vasıflardan ve değerlerden mahrum bırakılarak aile sarayından ve yuvasından koparılmıştır. Işıltılı sözlerle başı döndürülen çağın sömürgeleştirilmiş kadınları bedenlerini teşhir ettikleri ölçüde cesur ve özgür addedilmektedirler. Sömürü çarkının hem ham maddesi hem de üretilen ürünleri tüketmeye adeta mecbur bırakılarak açık pazar hükmüne indirgendiklerinden bîhaber huzursuz, mutsuz ve bin bir çeşit dayatmanın esaretinde kalmışlar. Bu şeytani kapital çarkın kırılması ve sömürü düzeninin yıkılması ancak kadınların bu tuzakları fark etmesi ve uyanması ile mümkün olabilir. Allah'ın kendilerine verdiği üstün değeri bilerek pek kıymetli ve herkese teşhir edilemeyecek kadar özel olan bedenlerinin kıymetinin farkına vardırılması için bir seferberlik, bir uyanış bir silkeleniş çağrısıdır Tesettür Seferberliği. Kişilik ve şahsiyetten sıyrılmış, bir metaa dönüştürülerek asıl mânâsını ve değerini unutmuş olan kadınlara mânâ aleminden uzatılmış bir ilahi iptir. Bir mücevher olan fakat kömür muamelesi gören kadını asıl değeri ile buluşturma çağrısıdır. Asırlardır sömürülen, ötekileştirilen, kandırılan ve tüm varlığı ile tüketilen kadının maddi ve manevi özgürlüğünün anahtarıdır tesettür. Dişilik değil kişilik, beden değil karakter ve duruşu ön plana çıkararak tüm kirli bakışların, istismarcı ve aç gözlü hevaperestlerin sevincini kursağında bırakmaktır tesettür. Kadının kadına zulmettiği ve yuvasını dağıttığı bir çağda sadakatle muhabbetin simgesi olan aile yuvasının ikmaline bir çağrıdır tesettür seferberliği. Fıtratında derc edilmiş olan şefkat ve merhametin ön plana çıkartıldığı, ayağına cennetin serildiği annelik mâkamına bir çağrıdır. İş yerinde patronları memnun edecek, giyimi ve fiziği ile göz zevklerini dolduracak, evde temizliğe koşarak onu tüketen ağır yükten evinin sultanlığı ve patronluğuna çağrıdır.

Kıymeti sayılamayacak kadar büyük olan tesettür çağrısını yaygınlaştırmak belki de bu çağın en büyük cihadıdır. İnsanlık ve erdem adına tüm değerlerin yeniden yeşertilmesi; tüm kepazeliklerin, cinayetlerin, ihanetlerin, zinaların, aile yıkımlarının ve huzursuzlukların bitmesi işte bu kutlu tesettür seferberliği çağrısının yaygınlaşması ve karşılık bulmasına bağlıdır. Her Müslüman kadın: Hangi cemaat, tarikat, mezhep ve meşrebe mensup olursa olsun bu çağrıya ses vermeli ve bu evrensel davaya omuz vermeli. Bu sada çoğaltılmalı. Hayati bir öneme sahip olan bu çağrı çan çekişen ümmet için hayati bir nefestir. Ancak basiret sahipleri bu mübarek çağrının kıymetini bilebilirler. Ve ancak erdemliler el verir bu kervana. Haydi eyy çağın Fâtımaları, Aîşeleri, Zeynepleri, Meryemleri ve tüm erdem sahibi kadınları! Bu tesettür kalesinde iman ribatına var mıyız son nefesimize kadar!