• DOLAR 34.494
  • EURO 36.249
  • ALTIN 2956.423
  • ...

Yükseğe hep en yükseğe dik gözünü evlat. O kadar büyüt ki amaçlarını şu fani dünya az gelsin sana. Zaman ve mekanları aşan bir yurda konmak için, Peygamber ve salihlerle beraber olmak için “Darüsselam” olan cennete varmak için; ama en güzeli Rahman’ın rızasına ermek için büyüt gayelerini. En büyük nimetlere varmak en büyük bedelleri gerektirir unutma. Çok uzaklarda arama bu yüksek gayeleri. Kırık bir kalbe dokun, bir yetimin saçlarında dolaşsın ellerin şefkatle. Bir yaraya merhem ol, bir yük indir çökmüş omuzlardan. Akan gözyaşlarını silen bir mendil, kederli bir kalbe teselli ol. Bir binanın eksik malzemesi neyse o malzeme sen ol ki medeniyetin inşaası tamamlansın. Nefsin, heva ve hevesin, egonun şişirilip kutsallaştırılan bir put haline geldiği, haz ve zevkin sınır tanımadığı, akıl ve mantığın, bilimin tanrısallaştırıldığı bu zamanda sen gönül Kâbe’ni tevhid çekiciyle yontup düzelt ki; Hz. İbrahim misali, orada hiçbir put kalmasın. Hırs enaniyet, kin, haset, şirk... tüm putları devir. Hz İbrahim(a.s) gibi İslam’ın tüm şiarlarını ve kutsallarını yeniden diriltmek ve yaşatmak için ömrünü vakfet. Bereket mi istiyorsun evlat? O zaman sofran Halil İbrahim (a.s) sofrası gibi her daim geniş olsun. Cömertlik bereket sebebidir, cennetten(mâide) sofralar indirir, cennet taamları yedirir sana. Büyüt kalbini, merhametinin sınırlarını genişlet, kocaman olsun kolların, sar Hâcerî bir şefkatle tüm babasızları, annesizleri, çöllerde susamışları, yolda kalmışları. İman susuzluğunu gidermek adına Safa ve Mervelerde yedi değil binlerce kez koş gerekirse. Sen koşunu tamamlarsan bu ümmetin evlatları kanacak iman suyuna. Sen iman ve sebatta istikameti yakalarsan senin koşun sembol olacak tüm susamışlara. Ha gayret  pes etme ey yüreği Hâcer annemiz gibi yanık bu çağın anne aday!. Batmasın ayağın çağın yakıcı kumlarına, sen tökezlersen sen yorulursan imansızlık ve ahlaksızlığın kavurucu ve yok edici belasıyla telef olacak İsmailler. Hem yola revan olmak İbrahîmî aileler kurmak ve bu ümmeti o aileler ile mayalamakla olabilir. Gerekirse çölün sıcağını bağrında soğutacaksın, yeri gelecek Kurban olacaksın. Bıçak altına yatmaya teslim olan İsmail olmadan İbrahim’e evlat olunmaz yavrum. Sen bu çağın İsmail’isin unutma! Endamı, çekiciliği ve süsüyle, kışkırtıcı tuzaklarıyla dolu dünyada gönlünü Allah’a çevirerek, onun emirlerine canım feda olsun diyerek teslim olursan o zaman kurbanın ve adağın kabul olur. Tevhit, fedakarlık, teslimiyet ve nihayet selam ve selamet kapıları aralanacak. Gökten sofralar inecek, kurbanlık koçlar gelecek taa ötelerden. Sen yürü yeter ki vazgeçme yolundan, ufuktan ayırma gözlerini. Gönüllerin şen, garip ve mazlumların şad olduğu bayramlar o zaman gelecek. İslam sancağının dalgalandığı, Kur’an ahkamının hakim olduğu özlenen bayramlar o gün gelecek...

Yazarın Diğer Yazıları