Yargıdaki değişim bir dönüşüm olabilir mi?
Kamuoyunda yeni yargı paketi olarak bilinen kanunun yürürlüğe girmesiyle yeniden belirlenen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, dairelerin iş bölümünü oy çokluğu ile belirlemişti. 22.01.2015 tarihinde Resmi Gazete`de yayınlanmasıyla yürürlüğe giren karar ile bir linç makinası olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi görev alanı Yargıtay 16. Daire`sine verildi. Bundan sonra siyasi/terör dosyalarına Yargıtay 9. CD`si değil; Eyüp Yeşil başkanlığındaki 16. CD`si bakacak.
Aynı kararda, bundan böyle 9. CD`sinin bakacağı alanlar da belirlendi. Buna göre artık ölü gömücülüğü yapacak. Yani usulsüz ölü gömülmesi suçlarına ilişkin dosyalara bakacak. Dolayısıyla artık 9. CD`si “can”ları yakamayacak!
Görevde olduğu süre boyunca yapmış olduğu hukuk cinayetlerine bir göz atarsak;
Mübalağasız yüzbinlerce insanın haksız yere cezaevlerine gönderen Daire…
Nice hayatları karartan, nice ocakları söndüren bir linç makinası olan Daire…
Çocukların çocukluk masumiyetini ve hayallerini çalan statükonun lejyonluğunu yapan Daire…
Polisçe oluşturulmuş sözde delillerle insanları mahkûm eden mahkeme kararlarını onaylayan Daire…
Militanca yargılama yapıp, kendi insanımızı ötekileştirip düşmanlaştıran Daire…
İşkenceci polislerin aldıkları ifadeleri doğrudan maddi delil kabul eden Daire…
Hizbullah dosyalarında aslı olmayan ve imzasız ve de birbiriyle çelişkili özgeçmiş tutanaklarını örgüt üyelik formu kabul eden Daire…
Cezaevlerinde nice insanı ölümüne sebep olan Daire…
Binlerce çocuğu babasız, annesiz; nice kadını kocasız, anne ve babayı evlatsız bırakan Daire…
Nadiren de olsa sanıklar lehine mahkemelerce verilen kararları bozan Daire,
Cemaatleri terör örgütü sayan Daire…
Cemaatlere ve statüko dışında diğer siyasi oluşumlara düşman ceza hukukunu Türkiye`de mahkemelerden önce uygulayan Daire… İpsiz, sapsız, sudan bahanelerle mahkemelerce verilen mahkûmiyetleri acımasızca onayan Daire…
Vs. vs. vs...
30 yılı aşkındır devletin ve iktidarın siyasi mekanizması olan 9. CD, kapanmasının nedeni, yaptığı hak ihlalleri olarak gösterildi. 9. CD`nin mevcut şekilde kapatılması bozma kararlarını da nazara alındığında; bu dairenin alanına giren yargılamaların hukuk cinayeti babında bitirildiğinin açık kanıtı ve kabulüdür.
Peki, bu dairenin mahkûm ettiği nice insanlar ne olacak. Nice insan bu dairenin onayıyla hâlihazırda cezaevinde, niceleri de yıllarını cezaevinde geçirdi.
Evet, 9. CD kapandı; ancak cezaevinde tüketilen ömürlerin hesabını kim verecek?
Bir iki yıl önce özel yetkili mahkemeleri kapatanlar gerekçelerinde samimi olmadıkları gibi bu Daire`nin kapatılması gerekçesinde de hiç samimi değiller. Özel yetkili mahkemelerinin verdiği kararların hiç biri değişmedi. Yeniden yargılama yapılmadı. Bu Daire`nin kapatılmasında da hiçbir şey değişmeyecek gibi görünüyor.
Eğer kapatılma gerekçesinde samimi iseler öncelikle bu Daire`nin mahkûm ettiği ve hâlihazırda cezaevinde bulunan dosyalardaki hak ihlalleri giderilmesi, bu dosyalar için yeniden yargılamaların önü açılması gerekir.
Dolayıyla AK Parti iktidarı bu değişiklikleri, hak ihlallerini gidermek için değil; kendisinin oluşturduğu vesayet ve statükonun korunması için yapıyor. Yargıda bu değişim bir dönüşümü getirmiyor. Zira bu değişimin esas mantalitesi hukuki değildir.
Yapılan değişiklikler salt figüran nezdinde yapılınca, çıkacak sonuçlar farklı olmayacaktır. Devletin ali menfaatleri yargı sisteminin birinci önceliği olduğu sürece, kurumlar, kişiler değişse de mağduriyetler değişmeyecektir.
Türkiye`de yargı var olduğundan bu yana hep güç merkezine göre şekillenmiş olup statükocu politik ve konjonktürel yargılamalar yapmış ve yapmaktadır. Devletin hukuksuzluk refleksi değişmedi/değişmiyor. Türk yargı sistemi insani odaklı değil; devletin ali menfaatleri üzerine odaklı bir hesap görme ve biçme aracıdır. Ve görevi layıkıyla 30 yılı aşkındır Yargıtay 9. CD`si yürütüyordu.
Yargı iktidarın ve otoritenin kılıcı olmaktan kurtulamadı. Sistem değişmedikçe adalet en büyük hazine olmaktan çıkmayacak. Yargı sistemi topyekûn değişmedikçe ve yapılacak değişiklik hak ve hukuk üzerine temellendirilmedikçe “kurt” rolüne bürünen yargıçlar değiştirilse de maalesef “kuzu”ların mazlumiyeti aynen kalacaktır.
Sistemin yeni bekçisi 16. Ceza Dairesi mi olacak? Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Sistem ve hukuk mantığı değişmediğinden kanaatimce hiçbir şey değişmeyecek.
Belki de yanılıyorum.
Yeni kurulan Yargıtay 16. CD`sinin adil yargılama yapması ve benim de yanılmam dileğiyle...