• DOLAR 34.1
  • EURO 37.969
  • ALTIN 2816.59
  • ...

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Ahlat ilçesinde Malazgirt Zaferi’nin yıldönümüyle ilgili düzenlenen programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kimi parti liderleri ve diğer protokol üyeleriyle birlikte aynı fotoğraf karesinde bulunmasının ardından bazı art niyetli kesimler bu fotoğraf karesiyle ilgili yalan yanlış birçok tezviratta bulundu.

Bir fotoğraf karesi üzerinden HÜDA PAR ve Yapıcıoğlu hakkında yalan ve iftira dolu sözler sarf edip kin ve nefretlerini ağızlarından salyalar akıtarak kusan toplum mühendisleri kişi ve kesimlerin niyetlerinin ne olduğunu bizler net bir şekilde biliyoruz. Cemâziyelevvelleri de bilinen bu kesimlerin bugüne kadar topluma fayda sağlayan bir çalışmaları olmamış, bilakis bozucu ve bozguncu tavırlarıyla toplum içinde kaotik bir ortam oluşmasına sebebiyet vermişlerdir.

Utanma duyularını kaybetmiş bu kesimler kendi yaptıkları hata ve yanlışları, işledikleri günah ve kusurları görmezden gelerek başkalarına saldırıp itibar suikastı yapmayı kendilerine bir görev olarak bilmişlerdir. Ne durumda oldukları, kimlerle oturup kalktıkları, geçmişte kimlerle birlikte hareket ettikleri sanki bilinmiyormuş gibi bugün başkalarına saldırıp hakaret ederek emellerine ulaşmayı hedeflemektedirler.

Onların fotoğraf karesinden çok asıl rahatsız olduğu nokta, Malazgirt Zaferi’nin ruhuna uygun bir şekilde verilen birlik ve beraberlik görüntüsüdür. Bu görüntünün oluşmasından ancak zamanın çağdaş Diyojenleri rahatsız olurlar. Ve Romen Diyojen’in zihniyetine hizmet eden kesimler ancak bu fotoğraf karesini içlerine sindirmezler.

Birçok ortak yanlarının olduğu ve aslında ayrı oluşumlar olsalar da asıl hedeflerinin aynı olduğu bu kesimlerin oluşturmak istedikleri kirli algılara ve söyledikleri kuyruklu yalanlara şaşırmıyoruz; çünkü onlar kendi mizaç ve karakterlerine yakışanı yapıyorlar. Öyle tahmin ediyoruz ki bundan sonra da benzeri işler yapmaya, erdemli topluluklarla ilgili “çamur at tutmazsa izi kalır” şeklinde bir anlayışla hareket etmeye devam edecekler.

Onlar, geçmişten bugüne faşist ve despotik zihniyetlerinin gereği olarak; İslam’ı ölçü alan, İslami yaşantıyı gençlik arasında canlandırma gayretinde olan, toplumun ıslahı için mücadele eden ve her ortamda hakikatin savunuculuğunu yapan kesimlere hayat hakkı tanımayarak ve bu kesimlerin güçlenmesine ve toplum içinde söz sahibi olmasına tahammül etmeyerek kirli ve baskıcı bir politika ortaya koymuşlardır.

Kendilerinden başka hiçbir düşünceye tahammülleri ve saygıları olmayan bu kesimlerin bilmesi gerekir ki; birçok badireyi atlatmış bir erdemliler hareketi olan HÜDA PAR zor ve zahmetli olsa da, fedakârlık yapmayı ve bedel ödemeyi gerektirse de doğru bildiği hususları yerine getirmekten, memlekete faydalı olduğunu düşündüğü adımları atmaktan ve Allah’ın yeryüzündeki halifesi konumunda olan insanı merkeze alan çalışmaları yapmaktan geri durmayacaktır.

İt ürüyecek, kervan yürüyecektir. Hiç kimse HÜDA PAR’ın güneşini söndüremeyecek, yükselişine engel olamayacaktır. HÜDA PAR da İslami çizgisinden taviz vermeyerek meşru görülen her ortamda bulunmaya, hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeyerek hakikatleri en gür sadayla dile getirmeye ve “Halka hizmet Hakka hizmettir” şiarıyla memlekete hizmet etmeye devam edecektir.