• DOLAR 34.645
  • EURO 36.373
  • ALTIN 2917.398
  • ...

Aylardır Gazze’de süren siyonist işgal ve katliamların sona ermesi ve ateşkesin olması için birçok kez girişimlerde bulunuldu ancak şu ana kadar yapılan girişimler gerçek anlamda bir sonuç vermedi.

ABD Başkanı Joe Biden, 31 Mayıs’ta 3 aşamalı yeni bir ateşkes planından söz etti. İşgal rejiminin zayiatlarının sürekli çoğaldığı bir süreçte ortaya konan ateşkes planının, HAMAS tarafından da değerlendirilebileceği ifade edildi.

Bugüne kadar işgal rejimine sınırsız destek veren ABD şimdi de eğer ateşkesin oluşmasını istiyorsa bu isteğin altında bir bit yeniği aranması ve bu plana kuşkuyla bakılması lazımdır. Bu değerlendirme işin bir yönü olmakla birlikte diğer önemli bir husus ise HAMAS’ın şartlarının kabul edileceği mutlak bir ateşkesin sağlanmasıdır.

Aylardır süren bir soykırım söz konusudur ve bu soykırımın şartlar zorlanarak durması gerekir. İşgal rejimi hiçbir kuralı dinlemeden, hiçbir değeri dikkate almadan zulüm ve katliamlarını sürdürüyor. İşgal rejiminin tek başardığı nokta kadın ve çocukları bombalarla katletmesidir, okul ve yerleşim yerlerini tonluk bombalarla harabeye çevirmesidir. Bunun hesabı elbette çok çetin olacaktır.  

İşgal rejimi için hiçbir şey 7 Ekim öncesi gibi olmayacaktır. Hani bazı olaylar vardır ve bu olaylar tarihi açıdan dönüm noktalarıdır. İşte Aksa Tufanı hem Filistin davası için hem de insanlıktan nasibini almayan siyonist işgal rejimi açısından bir dönüm noktası olmuştur. Tarih, Aksa Tufanı’nı bir dönüm noktası olarak sayfalarına kaydedecektir.  

Gelinen süreçte ateşkesin sağlanması ve saldırıların durması için girişimlerde bulunurken dikkate alınması gereken önemli bir nokta, ateşkes şartlarını belirleyecek tarafın HAMAS olması gerektiği hakikatidir.

Ateşkes olacaksa evvela işgal rejimi çok acil bir şekilde Gazze ve Refah başta olmak üzere işgal ettiği tüm bölgelerden geri çekilmelidir.

Ateşkes için aşağıdaki maddelerin de mutlak surette dikkate alınması gerekmektedir.

Saldırıların durması, sona ermesi ateşkes şartlarının başındaki madde olmalıdır.

Yıllardır devam eden abluka bir an evvel kaldırılmalıdır.

Yerinden edilmiş mazlum Filistinlilerin ikamet ettikleri yerlere dönmeleri sağlanmalıdır.

İşgal rejimi aylardır harabeye çevirdiği şehirlerin yeniden inşası için çok yüklü bir tazminat ödemek mecburiyetinde bırakılmalıdır.

Gazze şeridinin bir bütün olarak yeniden inşası için tüm dünyada ülkeler nezdinde bir seferberlik başlatılmalıdır.

İşgal rejimi bir daha asla Filistin’e ve mazlum halka saldırmayacağına ve Filistinlilere baskı ve zulüm yapmayacağına dair uluslararası kuruluşların şahitliğinde taahhütte bulunmalıdır.

Netanyahu ve savaş kabinesi başta olmak üzere soykırım suçu işlemiş olan tüm siyonist yetkililer ve askerler adalet önünde hesap vermeli ve yaptıkları katliamlardan dolayı vicdanlarda mahkûm edilmelidir.

İşgal rejiminin elinde alıkonulan tüm Filistinliler bırakılmalı ve bunlara tazminat ödenmelidir.

İnsani yardımların Filistinlilere ulaşması için sınır kapıları ivedilikle açılmalıdır.

Bu maddelerin işgal rejimi tarafından kabul edilmesinin kolay olmayacağı tahmin edilen bir gerçektir ancak aylardır süren katliamlara karşı onurlu ve izzetli bir direniş ortaya koyan mücahitlerin duruşu ve mukavemeti işgalcileri ateşkese ve HAMAS’ın şartlarını kabul etmeye mecbur bırakacaktır.

Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler. Bunca ödenen bedellerden sonra Rabbim günümüzün kahraman mücahitlerine hem sahada hem de masada zaferler nasip etsin.