• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

14 Mayıs seçimlerinden sonra HÜDA PAR’dan 4 ismin milletvekili seçilmesiyle, siyaset kurumunda yeni bir sürecin, yeni bir anlayışın başlayacağını düşünenlerin sayısı çok fazlaydı. Bizler de aynı düşüncedeydik.

HÜDA PAR’ın milletvekillerinin insan ve hizmet merkezli siyaset yapacaklarını, önce insan öncelik adalet şiarıyla hareket edeceklerini, dürüst siyaset gerçek adalet konusunda taviz vermeyeceklerini, milletin ve memleketin çıkar ve maslahatını hiçbir zaman kendi bireysel ve partisel çıkarlarının önüne koymayacaklarını tahmin ediyorduk.

Sadece meclis çalışmalarında değil aynı zamanda hem seçim bölgelerinde hem de Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinde vatandaşlarla bir araya gelip çalışmalar yapacaklarını, insanların sorun ve talepleriyle yakından ilgileneceklerini, mevcut sorunların çözümü için ilgili kişi ve kurumlarla sürekli irtibatta olacaklarını ön görüyorduk.

Şu anda meclis tatilde. Milletvekillerinin Ankara’da genel kurul mesaileri yok. Milletvekillerinin de bu dönemde dinlenme, kendilerine ve ailelerine zaman ayırma gibi hakları var. Ki bunu makul şekilde yapmaları kadar doğal bir durum yok.

Ancak HÜDA PAR milletvekilleri meclisin tatile girmesini adeta fırsata çevirerek yoğun bir çalışma temposuyla ziyaretler gerçekleştiriyorlar ve halen de bu çalışmalarını devam ettiriyorlar.

Yaptıkları bu çalışmalarla halkın takdirini topluyorlar elbette. Vatandaşlar seçim sonrası milletvekillerinin sanki seçim varmış gibi çalışma ve ziyaret yapmalarına alışkın değil.

Hele ki siyasetçiler seçim sonralarında genelde ücra köylere, kenar semtlere çok gitmez, buralardaki milleti sormazlardı.

Bugün ise insanı önceleyen bir anlayışın mensubu olan HÜDA PAR’lılar ayırım gözetmeden en ücra yerlerdeki insanlara giderek dertlerini soruyor, sorun ve taleplerini dinliyorlar.

Bu anlayış, milletin uzun bir süredir hasretle beklediği bir anlayıştır. Bu anlayışla HÜDA PAR’lılar siyaset kurumuna örneklik teşkil ediyorlar.

Olması gereken de budur aslında. Milletvekilleri, milletin vekili olarak çalışma yapmaları gerekir. Halkın arasında bulunarak, halkın beklentilerinin ne olduğunu bilmeleri gerekir. Ki ona göre bir aksiyon geliştirsinler.

Halkın beklentilerinin, sorunlarının, sıkıntı ve taleplerinin ne olduğunu bilmeyen bir siyasi anlayışın millete ve memlekete hiçbir faydası olmaz.

Sadece seçim sürecinde milleti soran, daha sonraki zamanlarda ise milleti hatırlamayan ve millete tepeden bakan bir siyasi anlayışın bu ülkenin gelişimine hiçbir katkısı olmaz.

Milletvekilliğini ve yerel başkanlıkları ideolojik mülahazalarına alet eden bir siyasi anlayışın gençliğin hayallerinin inşasına hiçbir yararı olmaz.

Siyaset, insanın ve memleketin faydası için yapılmalıdır. Bugüne kadar kendi çıkarlarını önleyen, rant ve menfaat devşirmek için siyaset yapan anlayışların devri bitmiştir. HÜDA PAR bu konuda yeni bir sürecin, yeni bir anlayışın başlamasına öncülük etmiştir.

Bu anlayış, siyaset kurumuna itibar kazandıracaktır. Bu yaklaşım, siyasetçilerin gerçek misyonlarını yerine getirmelerine vesile olacaktır.

Halktan kopuk, halkın söylemlerini dikkate almayan anlayışların halkın nazarında bir değer ve kıymetleri olmayacaktır bundan sonra.

Dönem, oturdukları koltuklara değer katmayanların değil, yaptıklarıyla siyasete artı değer katanların takdir toplayacağı dönem olacaktır.

Dönem, hırsları akıllarının ve vicdanlarının önüne geçmiş popülist yaklaşımlı kişilerin değil, toplumun ıslahı için mücadele ettiği gibi şehrin inşası için de koşuşturan ve de yaptıklarıyla siyaset kurumuna örneklik teşkil edenlerin dönemi olacaktır.