• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Geçen hafta, Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri ve Vekil İmamlardan oluşan bir heyetle bir araya geldik. Fahri hocalar yaşadıkları sıkıntıları ve sorunları anlattılar.

Uzun süredir mağdur olduklarını, görevlerini tam anlamıyla yapmalarına rağmen haklarını eksik aldıklarını, daha önce siyasilerin ve yetkililerin kendilerine söz vermelerine rağmen bugüne kadar verilen sözlerin tutulmadığını ifade ettiler.

İstekleri, mağduriyetlerinin gündem olması, taleplerinin karşılanması, sorun ve sıkıntılarının giderilmesi adına seslerinin duyurulmasıydı.

Söz konusu isteklerine duyarsız kalmadık. Gazetemizde bugüne kadar mağdurların, mahrumların, haksızlıklara uğramışların yaşadıklarını dile getirdiğimiz gibi bugün de fahri hocaların seslerinin duyulması ve mağduriyetlerinin gündem olması için konuyu köşemize taşıdık.

Öncelikle Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin neler yaptıklarını, nasıl göreve alındıklarına bakalım, ardından sorun ve taleplerine geçelim.

Müftülükler, Kur’an Kurslarında ihtiyaç duydukları öğretici açığını “Fahri Öğreticiler” ile karşılarlar. Fahri öğreticileri alırken de onları bazı yazılı ve sözlü sınavlara tabi tutarlar. Müracaat için bazı şartların başvuru yapacak adaylarda olması gerekiyor.

Bu şartların en önemlisi, en son yapılan KPSS ve DHBT’den en az 60 ve üzeri puan alınmasıdır. 60 puana sahip olanlar istenilen diğer belgelerle şahsen müftülüklere başvurur ve daha sonra başvuruları kabul edilenler sözlü sınava/mülakata tabi tutulur. Sonrasında ise sınavda en yüksek puan alandan başlamak üzere sırayla görevlendirmeler yapılır.

Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri ve Vekil İmamlar göreve alındıktan sonra müftülüklerin belirleyeceği Kur’an Kursları ya da camilerde hizmet vermeye başlarlar. Bazen köylerde, bazen beldelerde, bazen de ilçe merkezlerinde görevlerini icra ederler.

Görevlerini yapmalarına, yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen “sözleşmeli personel” olabilme şansına bile maalesef sahip değiller. Daha da ötesi görev yaparlarken hukuki ve idari güvenceleri çok azdır.

Örneğin SGK’ya ödenen primleri ayda 10 günlüktür. Kendilerine asgari ücretin 3’te 1’i civarında ödenen ücretin yarıdan fazlası ise ücra köşelerdeki görev yerlerine ulaşım gideri olarak harcanıyor.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen fahri hocalar ile yaptığımız görüşmede, Kur’an-ı Kerim ve tecvitli okuma öğretimi başta olmak üzere İslami ve insani değerler eğitimi gibi hassas konularda vatandaşlara hizmet vermeye ve nesli maneviyata bağlı bir şekilde yetiştirmeye devam edeceklerini ifade ediyorlar.

Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri ve Vekil İmamların sorun ve taleplerinin neler olduğu konusunda da birkaç kelam edelim.

Görev yerleri ve bağlı oldukları kurumlar değişmediği halde iki yılda bir KPSS ve DHBT’ye girme zorunlulukları var ve yılda bir de mülakat adı altında sözlü sınavları tekrarlanıyor. Bu durum onların sürekli stresli olmasına, bir sonraki sınava hazırlanmalarına neden oluyor.

Görev yerleri çok çabuk değiştirilebiliyor. Haberleri olmadan ve fikirleri alınmadan bir sabah ansızın görev yerlerinin değiştiğini öğrenebiliyorlar. Bu da verdikleri derslerin veriminin ve etkisinin düşmesine sebep oluyor.

Görev süreleri bittiğinde “istifa ettirilmek” suretiyle görevlendirmeleri sonlandırılıyor. Kurum ile ilişiğin kesilmesi, “işten çıkarma” şeklinde değil de geçici görevlinin kendi isteği ile “istifası” şeklinde gösterilmiş olduğu için Geçici Kur’an Kursu Öğreticileri “işsizlik maaşı” hakkından da yararlanamıyor.

Aldıkları ücretin çok az olması, aynı görev ve sorumlulukları yapanlarla eşit olmamaları, Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin diğer bir sorunu. Bu sorundan dolayı geçimlerini yapmakta zorlandıklarını ifade ediyorlar.

Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerine mağduriyetlerinin giderileceği konusunda sözler verilmişti. Fahri hocalar şimdi bu sözlerin unutulduğunu dile getiriyorlar.

2018’de TBMM’ye sunulacak diye konuşulan “Geçici Kur’an Kursu Öğreticileri ve Vekil İmam Hatiplerin Kadroya Geçirilmesi” konusunun yeniden siyasilerin gündemine gelmesini, liyakat ve adalet ilkeleri gözetilerek kendilerine kadro verilmesini, en kötü ihtimalle mevcut çalışma şartlarının iyileştirilmesini talep ediyorlar.

Umarız bu talepler TBMM’de milletvekillerinin gündemine gelir ve Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri ve Vekil İmamların yaşadıkları sorun, sıkıntı ve mağduriyetler sona ermiş olur.