Halkın gündemi ekonomik sıkıntı
Asgari ücretlilere verilecek zam belli olduktan sonra kimileri zam oranın iyi olduğunu, kimileri de oranın geçim sıkıntısı çeken ailelerin derdine derman olamayacağını ifade etti.
Yüzde 21 oranında yapılan artış, asgari ücretlinin cebine girmeden buharlaştı desek, sanırım yerinde bir söz söylemiş oluruz.
Elektriğe, doğalgaza, yakıta, gıdaya, meyveye, sebzeye, tohuma, gübreye yapılan yüksek zamlar, asgari ücretli başta olmak üzere geçim sıkıntısı çeken vatandaşların sorununu daha da çözülemez hale getirdi.
Her gün yeni bir zam yapılarak millet çok zor durumda bırakıldı.
Millet, yapılan zamlardan dolayı belini doğrultamaz oldu.
Yapılan zamlardan dolayı halk artık aybaşını getiremez oldu.
Asgari ücretliler, emekliler hayat pahalılığı ve zamlardan dolayı geleceklerini göremez oldu.
Ülkeyi idare edenler halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıyı görmüyorlar mı?
Ülkeyi idare eden yöneticiler, zengin ve dar gelirli arasında günden güne uçurum oluştuğunu fark etmiyorlar mı?
Bu adaletsizliğe, bu eşitsizliğe, bu haksızlığa ne zaman son verilecektir!
Zaten toplumun ciddi bir kesimi işsiz. Gençler ise iş bulamaz olmuş.
İşsizlik oranları çok yüksek. Genç işsizlik oranı yüzde 24,3. Yani dört kişiden biri işsiz.
Tabi bu resmi rakamlara göre öyle. Resmi olmayan işsizlik rakamları ise çok daha fazla.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, ülke ekonomisinin iyi yönetildiği söyleniyor.
Rakamlar ortada, işsizlik oranları ortada. Ama yine de ekonomi politikasının doğru olduğu ifade ediliyor.
Buna inanan var mı? Sokağa inip halka sorduğumuzda halkın şikâyet ettiği konuların başında işsizlik ve ekonomik sorunlar gelecektir. Yani halkın gündemi, ekonomik sıkıntıdır, gelecek kaygısıdır.
Bundan ötürü, iktidara düşen halkın bu endişe ve kaygılarını gidermek ve var olan bu sorunları ivedilikle çözmektir.
Zam üstüne zam yapmak, vergileri artırmak sorunları çözülemez hale getirmektedir.
Bu şekilde uygulanan politika, doğru ve adil bir politika değildir.
Asgari ücretlinin, memurun, emeklinin cebine göz diken sistemin, vatandaşa vereceği ne olabilir Allah aşkına? Koca bir HİÇ!
Peki, ne yapılmalıdır, çözüm için nasıl yol izlenmelidir?
Sorunların kalıcı çözümü için faizi merkeze alan ekonomi siteminin yerine faizsiz bir sistemin getirilmesi gerekmektedir.
Bunun için İslam’ın ön gördüğü şekilde bir politika belirlenmelidir. Yani, insanın ve adaletin merkeze alındığı ve kesinlikle faizin olmadığı bir sistem.
İslam’ın öngördüğü sistem, toplumdaki gelir adaletsizliğine son verecek, insanı merkeze alarak gerçek adaleti sağlayacak ve dar gelirli ile zengin arasındaki uçurumu ortadan kaldıracaktır.
