• DOLAR 34.577
  • EURO 36.248
  • ALTIN 2964.857
  • ...
SON DAKİKA

Tarihi soykırım ve katliamlarla dolu olan ABD’nin yapmış olduğu zulümler, yıllardır yazılıyor, konuşuluyor. Sadece son dönemlerde değil, aslında ABD’nin kuruluşundan bugüne yapmış olduğu zulümler sürekli gündemdedir.

Bu durum, ABD’nin zulüm ve sömürü üzerine kurulduğunu gösteriyor. Yani ABD’nin temel politikasında daima sömürmek, zulmetmek, katletmek, kargaşaya sebebiyet vermek yatıyor. Emperyalist ABD, başkasını ezerek, hakkını gasp ederek emellerine ulaşma derdindedir.

Bu yüzden ABD’de başkanların değişmesinin pek önemli olmadığı sıklıkla dile getiriliyor. Clinton, Bush, Obama, Trump, Biden ve yarın bir başkası… Hangisi başkan olsa da, temel politikada değişen bir şey olamayacak.

Yine zulüm ve sömürü devam edecek, İslam’a ve Müslümanlara yönelik düşmanlık sürecek. Bu nedenle, ABD’de değişmesi gereken, uygulanan zulüm ve sömürü sistemidir. Sistem değişmedikçe, isimlerin değişmesinin hiçbir anlamı olmayacaktır.

ABD’de sistemin değişmesinin kolay olmayacağı herkesin malumudur. Yıllardır öyle sağlam bir düzen oluşturmuşlar ki, direkt ya da dolaylı olarak dünya ülkelerinin çoğu kendilerinin kontrolündedir.

Bu da dışardan gelecek tehditlerin ABD’ye kolay bir şekilde zarar veremeyeceğini ve sömürü sistemini değiştiremeyeceğini gösteriyor. Ancak içeriden yaşanacak bazı gelişmeler, zulüm merkezi ABD’yi çok zorda bırakabilir ve dünyanın gözünde itibarını yerle bir edebilir.

İki gün önce ABD’de yaşanan kaos ve kargaşa, bir önceki cümlede dile getirdiklerimizin yaşanabileceğini gösterdi. Neler mi oldu, bakalım hep birlikte.

Trump yanlısı protestocular, 3 Kasım’daki seçimlerde hile yapıldığını iddia ederek ABD Kongre Binası’nı bastı. Polis protestoculara silahlarla müdahalede etti hatta 4 göstericiyi öldürdü, onlarca kişiyi yaka paça gözaltına aldı, ancak garip giyimli Trump yanlıları hiçbir engel tanımadı ve kongre binasını ele geçirdi.

Protestocular, seçimi Trump’un kazandığını dile getirerek eylemlerini sürdüreceklerini belirtti. Filmlerde bile göremeyeceğimiz görüntülere sahne oldu ABD Kongresi.

Silahların gölgesinde kongre binasına giren senatörler, kongre salonunda koltukların altına saklananlar, maskeli polisler, hayvan kostümlü protestocular… Öldürülen insanlar, yerde yatan cansız bedenler, kırılan camlar, yerlerinden sökülen kapılar… Ve daha neler neler.

Bunların tümü ve çok daha fazlası ABD Kongre Salonu’nda yaşandı. Tüm dünya bu gelişmeleri çok yakından “endişeyle!” takip etti.

Evet şaka değil, gerçek. Bunların hepsi dünyanın en haydut devleti ve aynı zamanda sözde dünyanın en demokratik ülkesinde yaşandı. Ne demokrasiymiş meğer.

Artık sanırım birileri ABD’deki demokrasiden söz ettiğinde durup düşünecek. Bundan böyle ABD’nin demokrasisinden söz edildiğinde direk önce kongre salonunda yaşanan olağanüstü görüntüler akıllara gelecek.

Sonuç olarak ABD’de yaşananlar, dünya halklarının geleceğe umutla bakmasını gerektiriyor. Dünya halkları üzerinde bir korku imparatorluğu kurmuş olan küresel haydut ABD’nin zulüm sisteminin sona ereceğini ortaya koyuyor bu yaşananlar.

Suriye başta olmak üzere âlemi İslam içerisinde hile ve desiselerle fitne ve tefrikalar oluşturan ABD’nin, artık bu yaptığı cürümlerinin hesabını vermesi gerekiyor.

Yıllardır zulmeden, katleden, sömüren, soykırımlar yapan, ülkelerde darbeler yaptıran Amerika emperyalizmi için artık yolun sonu görünüyor.

Amerika’da yaşanan kaos, belki de sonun başlangıcı olacaktır. İtibarı kalmayan ABD emperyalizminin temelleri çatırdamıştır. İnşallah dünya halklarının onurlu duruşuyla çatırdayan zulüm sistemi kısa bir sürede yerle yeksan olacaktır.