• DOLAR 34.583
  • EURO 36.227
  • ALTIN 2967.876
  • ...

Toplumu değiştirmek, dönüştürmek ve yönetmek isteyen oluşumlar hedeflerine ulaşmak için çeşitli vasıtalarla muhtelif faaliyetler yaparlar. Bu vasıtalardan en önemlisi, siyasettir. Bir oluşum, yapacağı çalışmalarla toplumu değiştirebilir, ancak o oluşum siyasete atılmazsa toplumu yönetemez.

Bu, beşeri bir ideolojiyi benimseyenler yani sadece dünyevi hesapları olanlar için de öyledir, rıza-i ilahiyi hedefleyerek hayatı sürdüren inançlı kesimler yani İslami hareketler için de aynı şekildedir. Dolaysıyla, toplumu yönetme hedefi olanların siyasete girmeden amaçlarına erişmesi çok zor bir ihtimaldir.

İslami hareketler siyasetten uzak değillerdir. Birileri yıllarca Müslümanları siyasetten uzak tutmaya çalışmış olsa da dünyanın birçok yerinde İslami hareketlerin siyasi birimleri vardır. Dünyada, siyaset yapan birçok İslami hareket olduğu gibi, İslami anlayışı siyasete taşıyarak ve İslami ölçüleri esas alarak çalışma yapan birçok siyasi parti de vardır.

İslam’ı ölçü alarak siyaset alanında faaliyetler yapan siyasi partilerin amacı, toplumun dünya ve ahiret saadetinin temin edilmesi, zulüm ve haksızlıkların sona erdirilip gerçek adaletin tesis edilmesidir. Türkiye’de bu esaslar doğrultusunda siyaset yapan parti, HÜDA PAR’dır. HÜDA PAR, kurulduğu tarihten bugüne ilke ve hedeflerinden taviz vermeden siyasetini sürdürmüştür.

HÜDA PAR’ın “ne zaman kurulduğunu” yazmakla birlikte “neden kurulduğunun” cevabını da aktarmak gerekir. HÜDA PAR, Türkiye genelinde Hz. Peygamberin doğum mevlidi için milyonları bir araya toplayan, fakir ve muhtaçlara yardımlarda bulunan ve ahlaki yozlaşmanın önüne geçmek için faaliyetler yürüten Mustazaf Der’in kapatılmasından sonra kuruldu.

Aslında Mustazaf Der kapatılmamış olsaydı da, toplumun böyle bir siyasi harekete ihtiyacı vardı. Zira mevcut siyasi partiler toplumun bir kesiminin sesi ve temsilcisi değillerdi. Özellikle Müslüman halkın desteğiyle iktidar olan partilerin politikalarındaki çelişkiler göze çarpıyordu. Dolayısıyla kimi kesimler, böyle bir eksikliğin giderilmesini ve Müslüman halkın insani, İslami, etnik ve kültürel haklarını savunacak bir siyasi hareketin kurulmasını zaten istiyorlardı.

Mustazaf Der’in kapatılması ve Mustazaflar Hareketi’nin kurulmasından sonra toplumun beklentisi de göz önüne alınarak, HÜDA PAR 19 Aralık 2012’de kurucular kurulundan oluşan heyetin İçişleri Bakanlığı’na verdiği “kuruluş dilekçesi” ile resmen kurulmuş oldu. HÜDA PAR’ın kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı’na veren Hüseyin Yılmaz, çıkışta şu açıklamalarda bulunuyordu: “Sistemin değil halkın partisi olmaya, halkın içinden çıkan hakkın ve haklının savunucusu olmaya aday bir partiyiz. İlkelerimizden taviz vermeden ülkenin tüm sorunlarına adalet, kardeşlik ve hakkaniyet doğrultusunda çözüm üreteceğiz.”

Bu açıklamaların ve partinin kuruluşunun üzerinden 8 yıl geçti. Bu süre zarfında isimler değişti, kadrolar değişti; genel başkanlar değişti. Hüseyin Yılmaz’la başlayan HÜDA PAR Genel Başkanlığı, Zekeriya Yapıcıoğlu, Mehmet Yavuz ve mevcut Genel Başkan İshak Sağlam ile devam etti. 8 yıl içinde HÜDA PAR’da çok konuda değişiklikler oldu, ancak partinin çizgisi, istikameti hiç değişmedi. Hangi isim başa geldiyse de, partinin temel ilkelerinden zerre sapma olmadı.

Ölçüsünü aziz İslam’dan alan HÜDA PAR ilk günkü aşk ve heyecanla, kurulduğu günkü istikamet ile siyasi alanda varlığını sürdürmektedir. Halkın faydasına olan projeleri müspet yönden değerlendirmekte, fark gözetmeksizin haksızlıklara uğramışların mağduriyetlerinin giderilmesi ve seslerinin duyulması için çalışmalar yapmaktadır.

Çağın kirlenmiş siyasetini hiçbir şekilde dine alet etmeyen bilakis siyaseti dine dost ve hizmetkâr kılan HÜDA PAR, milletin ve memleketin çıkar ve menfaatini daima öncelemekte, mazlum ve mustazafın yanında yer almakta, doğru kimden gelirse gelsin destek vermekte, yanlışı yapanların da karşısında durmaktadır.

Gelinen süreçte, HÜDA PAR’ın Türkiye siyasetine yapmış olduğu katkıyı, müspet ve yapıcı tavrıyla değişmesine vesile olduğu muhalefet anlayışını ve siyaset kurumuna kazandırdığı itibarı ehli vicdan kimse inkâr edemez. Bundan mütevellit, HÜDA PAR ülkenin geleceği için bir şanstır.

8 yıl boyunca istikametten sapmayan, doğru bildiğinden şaşmayan, ilkelerinden taviz vermeyen HÜDA PAR’ın bundan sonra da aynı çizgide yürüyeceğine, Türkiye başta olmak üzere İslam ümmetinin geleceği ve bir bütün olarak da insanlık ailesinin huzur, barış ve refahı için güzel işler yapacağına olan inancımız tamdır. Allah bu yolda yar ve yardımcıları olsun.