Kudüs için harekete geç
Kudüs şehri, sadece Filistinliler için değil tüm Müslümanlar için vazgeçilmez bir beldedir. Küresel haydut ABD ve siyonist çete israil bunu bildikleri için yıllardır Kudüs üzerinde Müslümanların kabul etmeyeceği şekilde sinsi planlar yapmakta ve bazılarını da uygulamaktadır.
Son planları ise Yüzyılın Anlaşması dedikleri sözde bir barış planı. Detayları paylaşıldığı günden bu yana hiçbir Müslüman bu sözde anlaşmayı kabul etmedi. Filistinli yetkililer de anlaşmanın ölü doğduğunu ve bu anlaşmaya asla rıza göstermeyeceklerini ifade ettiler. Bu gelişmelere rağmen ABD sözde barış planının uygulanması için harekete geçeceğini duyurdu.
Trump, Netanyahu ile birlikte basın açıklaması yaparak anlaşmayla ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaştı. Trump’ın, Netanyahu ile birlikte kameraların karşısına geçmesinin perde arkasında, Kasım 2020’de yapılacak başkanlık seçimlerini kazanma isteği yatmaktadır. Trump bu hesabının tutmayacağını şimdiden bilmelidir. Zira anlaşmanın uygulanmasına Filistinliler ve dünya Müslümanları müsaade etmeyecektir.
Trump ve her fırsatta destek verdiği siyonistler bilmeli ki Filistinliler ve tüm Müslümanlar için mübarek belde Kudüs işgalci israil’e bırakılmayacak kadar değerlidir. Müslümanlar asla Kudüs’ten vazgeçmeyeceklerdir. Bu düşmanca uygulamalara karşı Kudüs’e sahip çıkma adına harekete geçecek ve ellerindeki tüm imkânları seferber edeceklerdir.
Kudüs ve Mescid-i Aksa için Filistinli direniş gruplarının yıllardır izzetli ve onurlu bir mücadele verdiklerini biliyoruz. Bugüne kadar düşmana çok acı yaşattılar, işgalci siyonistlerin korkulu rüyası oldular. Bundan sonra da bu duruşlarından taviz vermeyeceklerdir. Kudüs’ün özgürlüğü ve Mescid-i Aksa’nın işgalcilerin kirli postallarından temizlenmesi için mücadele etmeye devam edeceklerdir.
Küresel şer güçlerin Kudüs planına karşı, ‘direniş’ en önemli seçenektir. İşgalci siyonist rejim ancak bu dilden anlamaktadır. Eğer direniş grupları ciddi bir mukavemet gösterebilirlerse siyonistler geri adım atacaklardır. Ancak burada şu hususun altını çizmek isterim: Direniş grupları Siyonist terör çetesine karşı mücadele verirken, canları pahasına mukavemet gösterirken dünya Müslümanları tarafından yalnız bırakılmamaları gerekmektedir.
Her fırsatta Filistin davasının tüm Müslümanların davası olduğu, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının bütün Müslümanları ilgilendirdiği ifade edilmektedir. Bu söylenenler sadece sözde kalmamalı, gereği de yerine getirilmelidir. Artık söz söylemenin bir anlamı kalmamıştır. Gün, bugüne kadar işgalcilere karşı söylenmiş sözleri eyleme dönüştürmenin ve işgalcilere karşı harekete geçmenin günüdür.
Bu konuda sorumluluk tüm Müslümanlarındır. Şer planı ortaya atanlara karşı durmak, planın akim kalması için girişimde bulunmak, İslam âleminin üzerine düşen bir görevdir. O halde tüm Müslümanlar bu sorumluluklarının farkında olmalı ve Siyonist terör çetesine karşı mücahitleri yalnız bırakmanın Allah indinde vebal olduğu hakikatini unutmamalıdırlar. Kudüs özgür oluncaya dek dünya Müslümanları direniş gruplarına tam destek vermeye devam etmelidirler.
Kudüs’ün özgürlüğü, Müslümanlar için gerekli ve önemli olduğu kadar insanlık ailesinin tümü için de çok ehemmiyetlidir. Zira insanlık ailesinin kurtuluşunun ve huzura erişinin yolu aziz belde Kudüs’ün özgürlüğünden geçmektedir. Ancak bugün Kudüs özgür değil 1967’den beri esaret altındadır.
Esaretin, işgalin ve siyonistlerin sistematik hale getirdikleri zulmün devam etmesi seni rahatsız etmiyor mu ey Müslüman! Emperyalist ve siyonistlerin birlik olup topraklarımızı sahiplenmesi, Aksa’mızı necis botlarıyla kirletmeleri seni neden harekete geçirmiyor? Ey Müslüman!
Neden sesini yükseltmiyorsun, daha ne zamana kadar şer güçlerin saldırılarına karşı sessiz kalacaksın, neden Kudüs etrafında birleşerek siyonistlere ve emperyalistlere karşı birlik oluşturmuyorsun! Birlikten güç doğar; birlik olursan düşmanın şeytani emelleri gerçekleşemeyecektir.
Bugün sorumluluk senin omzundadır, sen harekete geçmezsen diğer Müslümanlar nasıl harekete geçecekler? Senin adım atman, senin girişimde bulunman Âlem-i İslam’ı harekete geçirecek ve Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşmasına vesile olacaktır, bunu unutma!