• DOLAR 34.589
  • EURO 36.334
  • ALTIN 2983.311
  • ...

İç ve dış gelişmeleri değerlendirdiğimizde küresel bir haydut olan ABD’yi sıklıkla konuşur; ABD’nin yaşanan gelişmelere etkisini tartışırız. Genel itibariyle ABD’nin diğer ülkelere yönelik aldığı kararları, uyguladığı yaptırımları ve ayrıca da iç ve dış politikalarını ele alırız.

2001’de yaşanan ikiz kule saldırılarından sonra ABD’nin İslam beldelerinde yaptığı katliamlar, işgaller, siyaset ve medya yoluyla oluşturduğu algılar, bizlerin konuştuğu ve analiz ettiği konuların başında gelmiştir. Dile getirdiklerimizden yola çıkarak, ABD’nin son dönemlerde daima gündemimizin ilk sıralarında olduğunu söyleyebiliriz.

ABD’nin yanlış ve yanlı politikalarını, yaptığı ve sebep olduğu katliam, soykırım ve tahribatları köşemize taşıdığımızda kimi çevreler bu söylediklerimizden rahatsız olmaktadır. ABD’nin, demokrasi, insan hakları ve küresel barışın teminatı olduğunu ve bu değerlerin güvence altına alınması adına dünya ülkeleri için bir fırsat olduğunu dile getirmektedirler.

Bunların doğru olmadığını, ABD’nin emperyalist emelleri olan küresel bir sömürgeci ülke olduğunu ve bidayetinden günümüze onlarca soykırım ve katliama imza attığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu gerçeği, Nisan 2019’da yayınlanan ve ‘1915 Olayları’ sebebiyle bugünlerde yeniden gündeme getirilen bir raporla ortaya koyacağız ve böylece ABD’nin katliam tarihini biraz daha detaylı öğrenmiş olacağız.

“Batılı Ülkelerin Sömürgeci ve Soykırım Tarihi” adıyla yayınlanan raporda küresel haydut ABD’nin geçmişinin katliam ve soykırımlarla dolu olduğunu görürüz.

Raporda, ABD’nin katliamlarla dolu sömürge ve soykırım tarihi şöyle anlatılıyor:

  • Amerika kıtasının keşfedildiği süreçte 70 milyon Kızılderili kendi topraklarında katledildi.
  • ABD, 1945 yılında Japonya’ya iki atom bombası atarak 350 bin kişinin ölmesine ve binlerce insanın da sakat kalmasına sebep oldu.
  • 1945 senesinde Almanya’nın Saksonya Eyaleti’nin başkenti olan Dresden kentine üç gün süreyle havadan bomba yağdıran ABD, çocuk ve kadınların çoğunlukta olduğu 200 bin kişiyi öldürdü.
  • ABD, 1950’de üç sene boyunca savaş uçaklarıyla bombaladığı Kuzey Kore’de dört milyona yakın insanı öldürdü.
  • 1950-1959 yılları arasında Küba’da 60 bin kişi ABD destekli Batista birliklerince katledildi.
  • 1962-1975’de ABD, Vietnam savaşı boyunca üç milyon sivilin hayatını kaybetmesine sebep oldu ve bu savaşta zehirli portakal gazı kullanarak soykırım yaptı.
  • ABD, 1991’de Birinci Körfez savaşında Irak’ı işgal ederken altı haftada attığı 85 bin ton bombayla 113 bin sivili katletti.
  • 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi, Pentagon ve Beyaz Saray’ı hedef alan saldırılardan sonra Afganistan’ı işgal etti ve bu işgal sırasında Afganistan’da 150 bin sivilin hayatını kaybetmesine sebep oldu.
  • 2003’te Irak’ı işgal eden ABD bir milyondan fazla Iraklıyı katletti.
  • ABD, Ortadoğu politikası kapsamında 2011’de başlayan Suriye iç savaşına müdahale ederek bölgede yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve beş milyonu geçen Suriyelinin muhacir olmasına ortak oldu.

İşte bu, ABD’nin katliam ve soykırım tarihidir. Bunca katliam ve soykırıma imza atan bir devletin insan hakları ve dünya barışı için söyleyeceği hiçbir sözü yoktur.

ABD geçmişte nasıl yayılmacı bir politika izlemişse, bugün de aynı hedefler doğrultusunda politikalar belirlemektedir.

ABD geçmişte nasıl ki ayırım gözetmeden katliam ve soykırımlar yapmışsa, bugün de aynı şekilde suçlu suçsuz ayırımı yapmadan masum ve sivil insanları katletmektedir. 

1776’da bağımsızlığı ilan edilmiş olan ABD’de o günden bugüne başkanlar, yöneticiler, hükümetler değişmiş olsa da, asıl amaca ulaşmak için şeytanî yöntem değişmemiştir.

O yüzden ABD’nin emperyal politikalarını, yaptığı katliam ve soykırımları ve de İslam âlemi içerisinde oluşturmak istediği tefrikaları dile getirmeye devam edeceğiz. Ta ki Müslümanlar olarak asıl düşmanı tanıyalım ve bu düşmanın zerk etmek istediği zehrin farkında olalım.