Bir Milyon Hakikat Çağrıcısı İstasyon Meydanında…

Âlemlerin Yaratıcısı Allah-u Teala`ya milyonlarca kez şükürler olsun ki, bizlere Güllerin Efendisi Hz. Muhammed (s.a.v)`in nurlu doğumunu milyonlarca Peygamber Sevdalısı ile beraber kutlamamızı nasip etmiş.

El açıp dilek ve isteklerde bulunanların ellerini boş çevirmeyen şefkat sahibi Allah-u Teala`ya binlerce kez şükürler olsun ki, bizleri nurlu ve uğurlu Önder Resulullah`ın Kutlu Doğum yıldönümü için düzenlenen etkinliklerde, O`nun (s.a.v) hürmetine af edilmeyi isteyen Peygamber Sevdalılarından eylemiş.

Hatalı ve günahkârların tövbelerini kabul eden Rahman ve Rahim olan Rabbi Zül-Celal`e şükürler olsun ki, bizleri İslam ümmetinin tartışmasız rehberi Resullullah`ın sünneti seniyesini hayatlarının her alanında ve her anında uygulamaya çalışan Peygamber Sevdalılarından eylemiş.

Hal, hareket, davranış ve konuşmaları yürüyen bir Kur`an olan Resulullah`ın sünnetini takip edenlerin kurtuluşa ereceklerinin müjdesini veren şanı büyük Allah`a şükürler olsun ki, bizleri içinde bulunduğumuz Nisan ayını, Muhammed-i Mevsime çeviren Peygamber Sevdalılarından eylemiş.

Gelmiş/geçmiş en başarılı komutan olan Efendimiz Muhammed Mustafa`nın ümmetinin bir ferdi olmayı nasip eden Allah`a şükürler olsun ki, bizleri karanlığın askerlerine karşı mücadele eden ve aydınlığın askerleri olan Peygamber sevdalılardan eylemiş.

Gözlerimizin nuru Hz. Muhammed (s.a.v)`e Habibim diyen ezeli ve ebedi olan şanı Yüce İlah`a şükürler olsun ki, bizleri kalplerin nazenin süsü Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa`nın ismi anıldığında, sevgi ve özlemlerinden dolayı kalpleri hüzünlenen duygusal Peygamber Sevdalılarından eylemiş.

Mazlum ve mustazafların yeryüzünün gerçek öncü ve önderleri olacaklarının müjdesini veren merhamet sahibi Rabbimize şükürler olsun ki, bizleri ezilen coğrafyanın mustazaf Peygamber Sevdalılarından eylemiş.

Nebevi yolun çile ve sıkıntılarını zamanın put kıran İbrahim`leri olan biz Hüseynilere sevdiren sonsuz güç ve kudret sahibi Mevla`mıza şükürler olsun ki, bizleri hak ve hakikat çağrıcıları olan Peygamber Sevdalılarından eylemiş.

Malumunuz olduğu üzere Kutlu Doğum ayındayız. Kutlu Doğum sebebiyle ülkenin dört bir tarafında yüz bizlerin katıldığı etkinlikler düzenleniyor. Etkinliklerde kadın-erkek, genç-yaşlı bütün Peygamber Sevdalıları kendilerinden geçiyorlar. Peygambere sevdalı sanatçı kardeşlerin okuduğu, bazen hüzünlü bazen coşkulu ilahilerle gönüllerince eğleniyorlar. Çekilen salâvatlarla, Peygamber Efendimize sadakat ve bağlılık gösteriyorlar. Getirilen tekbirlerle zalim, zorba ve mürtetlerin yüzlerine şamar vuruyorlar. Onların kirli, çirkin ve siyahlaşmış yüzlerini ortaya çıkarıyorlar.

Fedakârlık timsali Peygamber Sevdalıları, Efendimize karşı sevgi, saygı, hürmet, ihtiram, sadakat, yakınlık ve bağlılıklarını ispatlamak ve biatlerini tazelemek için bir kez daha Diyarbakır`ın İstasyon meydanındalar ve bir kez daha tarihi bir güne imza atmak istemekteler. Ama bu sefer daha farklı, daha coşkulu, daha heyecanlı, çok daha kalabalık bir şekilde ve sürprizlerle dolu bir program gerçekleştirme düşüncesindeler.

O yüzden günlerdir, Peygamber Sevdalılarına katılmak isteyenleri bu alana davet ettiler. İslami ve insani endişe ve kaygıları olanların gelmesini istediler. Gelin dediler, gelin sizde bu heyecanı yaşayın, bu aşkı tadın. Muhammed`in yolundan yürüyen Hüseyinleri tanıyın. Gelin sizde özgürlük meydanına, katılın sizde bu kutlu ve nurlu kervana… Haykırın sizde xain ve çirkeflerin inadına… Söz verin şanı yüce Allah`a… Ve kurtuluşa erin Peygamber âşıklarıyla…

Bu çağrıya sessiz kalır mı, Peygamber âşıkları? Bu davete icabet etmez mi, Hüseyni sevdalılar? Bu sese kulak vermez mi, aşk ve sevda yüklü vagonlar?* Evlerine kadar zahmet buyurup gelen güler yüzlü ve güzel sözlü pırıl prıl gençleri kırar mı, nur yüzlü anneler?

Kırmadılar da... Geri çevirmediler, pak ve temiz gençleri… Sessiz kalmadılar çağrıya, Hz. Muhammed âşıkları… Ve icabet ettiler davete, buruk ve hüzünlü yürekleriyle…

Peygamber âşıkları davete/etkinliğe öyle bir şekilde katıldılar ki, istasyon meydanı öyle bir şekilde dolmuştu ki, iğne atsan yere düşmezdi. Meydanın dört tarafı da tıklım tıklım dolmuş, başını gören sonunu göremiyor, arkalarda olan ön tarafları göremiyordu. Etrafta bulunan ağaçlar, evlerin balkonları, binaların damları, bahçe duvarları, cami kubbeleri, sinevizyon vinçlerinin üstü yani her taraf Peygamber Sevdalılarıyla dolmuştu. Özellikle bunlar gibi yüksek yerlerde olan Peygamber âşıklarının salladığı yeşil, siyah ve kırmızı renkli tevhit bayrakları, adeta küfrün, şirkin ve tuğyanın kalbine saplanan bir hançer gibiydi.

Program esnasında sunucunun iki ayrı kardeşin rüyalarında Peygamber Efendimizi ve diğer Peygamberleri gördüğünün söylenmesi meydanda ‘Allah-u Ekber` seslerinin yükselmesine ve Peygamber Sevdalıların heyecanlanmasına sebep oldu. Bir kardeşimiz rüyasında, Peygamber Efendimizin mevlüd etkinliklerine katılanların isimlerinin melekler tarafından kaydedildiğini, diğer kardeşimiz de rüyasında, bütün Peygamberlerin platformun üstünden meydandakilerine tebessüm ettiğini görmüş. Anlatılan bu rüyalardan sonra meydandaki sevdalı yürekler, bir kez daha Allah`a şükür ettiler.

Programın devam ettiği esnada Allah`ın yardımı apaçık belli oluyordu. Özellikle bir gün öncesinde şiddetli yağan yağmur, etkinlik günü yerini açık ve güneşli bir havaya bırakmıştı. Hava güneşli olmasına rağmen, program esnasında bulutların meydanı gölgelemesi ve ara sıra esen serin rüzgâr, bir milyon insan bir arada olmasına rağmen herhangi bir kargaşanın, tartışmanın meydana gelmemesi, bir kişinin burnunun bile kanamaması tamamen Allah-u Teala`nın yardımı ve etkinliği organize edenlerin gayret ve çalışmalarıylaydı.

Tabi konuşmacıların güzel, anlamlı ve yerinde hitabeleri programa renk kattı. Özellikle İslami Direniş Hareketi Hamas`ın yetkililerinden Dr. Nevaf Tekruri`nin katılımı büyük bir sürpriz oldu. Maşallah içimizden biri gibi konuştu. Bu şekilde konuşması da Müslümanların dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, hangi dil ile konuşuyorlarsa konuşsunlar ve hangi ırka sahip oluyorlarsa olsunlar, düşüncelerinin değişmediğinin göstergesidir.

Aslında Diyarbakır 2011 Kutlu Doğum etkinliği hakkında yazılacak çok daha fazla şey var. Mehmet Göktaş Hocamızın dediği gibi; dünyanın değişimi 24 Nisan`dan başlayacaktır. Tarih, 24 Nisan 2011`i Diyarbakır İstasyon meydanında gerçekleştirilen ve bir milyon kişinin katıldığı Kutlu Doğum etkinliği ile hatırlayacaktır inşallah.

İstasyon meydanına akın eden bir milyon hakikat çağrıcısı, mazlum coğrafyanın Peygamber Efendimize duyduğu muhabbet ve sevgisini bir kez daha gösterdi. Zamanın zalim, zorba, müstekbir ve mürtetlerin sonlarının da, nemrut, firavun, ebu cehil, ebu lehep ve İslam`a savaş açmışların sonları gibi olacağını gösterdi. Ve bölgenin söz sahiplerinin kimler olduğunu, gerekli kişilere gösterdi.

Rabbim, etkinliğe katılan bütün Müslümanlardan, etkinliğe katılmak isteyipte katılamayanlardan, etkinliği organize edenlerden, etkinliğe katkıda bulunanlardan ve etkinliği dünyaya izlettirmek için canlı yayın yapan televizyon kanallarından razı ve hoşnut olması duasıyla...

Allah`a emanet olun.

*: Batman`dan 10 vagonla kalkan, ‘Tren-a Evindarén Péxember`

Muhammet Şerif / Doğruhaber