Neslin ihyası için adım atmak
Vatandaşlarımızın dünyevi açıdan yaşadığı sıkıntılarının bitmesi, daha rahat ve daha huzurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için çok sayıda kişi tarafından ülke ekonomisine dair pek çok öneri sıralanır. Siyasetin gündeminde de sürekli ekonomik gelişmeler vardır. Herkes bu alanla yakinen ilgilenir, fikir ve düşüncelerini beyan eder. Kimi eleştirir, kimi gelişmeleri olumlu karşıladığını ifade eder.
Devleti yönetenlerin ve genel manada da tüm siyasetçilerin, ülke ekonomisinin gelişimi ve halkın refah düzeyinin yükselmesi ile ilgili çalışmalar yapmaları elzemdir. Elbette bu konuda ülkenin ekonomik gelişmişlik seviyesini yükseltecek, millete ve memlekete yarar sağlayacak çalışmalara ara verilmeden devam edilmelidir.
Bunlar yapılırken, topluma manevi açıdan katkı sağlayacak, özünden uzaklaşmışları fıtrata döndürecek ve yeni nesli dini ve örfi değerleriyle buluşturacak çalışma ve projelere de destek vermek, hatta bu konuda çalışma yapma ve proje üretme düşüncesinde olanları teşvik etmek ve onlara her konuda yardımcı olmak gerekir.
Ne yazık ki ülkemizde, maneviyatla ve toplumun özüne dönmesiyle ilgili çalışma ve projeler yok denecek kadar azdır. Devlet bu konuda maalesef ki üzerine düşeni yapmamıştır. Uzun yıllardır devleti yönetenlerin ve yeni sistemde de devleti yönetmeye devam edeceklerin "Dindar bir nesil yetiştirmek istiyoruz" ifadeleri söylemde kalmıştır. Bu sözün gereği yerine getirilmediğinden dolayı toplumun çoğunluğu asli değerlerinden uzaklaşmış ve ahlak erozyonu yaşamıştır.
Yeni neslin topluma faydalı bir şekilde yetişmesinin önündeki engel ve sorunların mutlak çözümü çok önemlidir. Zira pansuman çözümlerin nihai ve istenilen sonuca ulaştırmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Dolaysıyla toplumu özünden uzaklaştıracak, değerlerine yabancılaştıracak ve genel olarak da ifsada sürükleyecek uygulamalara göz yumulmamalıdır.
Müslüman toplumumuz, gençliği özünden uzaklaştıran uygulamalara karşı çözüm odaklı bir irade ortaya koymalıdır. Toplumu bilinçlendirecek ve sorunlarına kesin çare olacak bir iradenin ortaya konması, yeni neslin istenilen ve hedeflenen bir şekilde yetişmesine katkı sağlayacaktır.
Fıtratından uzaklaştırılmış insanlığın yeniden özüne dönmesi, mevcut sorunların mutlak çözümünü beraberinde getirecektir. Bunun için de bir an evvel topluma şuur ve bilinç kazandıracak projelerin ortaya konması ve bunların kısa sürede faaliyete geçirilmesi gerekmektedir.
Bunu kim yapacak, bu görevi kimler üstlenecek? Sorunlara karşı çözüm üreten, imanlı, ihlaslı, duyarlı, bilinçli, samimi ve liyakat sahibi erdemli ve dindar bir neslin yetişmesi için atılacak adımlara kimler öncülük edecek?
Bunu, gençliğin geleceği açısından dertli olanlar, toplumun sorunlarını kendi sorunları bilenler, barış, kardeşlik, adalet ve zulmün sona ermesi için faaliyet yürütenler, bir insanın hidayete ermesi dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır şiarıyla rıza-i ilahiye ulaşmak adına çalışmalar yapanlar öncülük edecek. Bu görevi, insanlık ailesinin huzur ve saadeti için sürekli çaba ve gayret sarf eden âlimler, aydınlar, hatipler, kanaat önderleri, yazarlar, çizerler, adaleti ve dürüstlüğü esas alan siyasetçiler, sorumluluk ve hassasiyet sahibi bireyler üstlenecek.
O halde genç neslin ihyası ve ıslahı için kolları sıvamak ve vakit kaybetmeden çözüm odaklı adımlar atmak gerek. Milletimizin Kur'anî öğretilere kulak vermesi hedefiyle bir yerlerden başlamak ve yeni neslin değerlerine bağlı olarak yetişmesine vesile olacak çalışmalar ortaya koymak gerek. Bunu; toplumun ihyası için, dünya ve ahiret saadeti için, gençliği içinde bulunduğu durumdan sahil-i selamete çıkarmak için yapmak gerekir.