• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...

Her yıl Ramazan ayının son cumasında Dünya Kudüs Günü çeşitli etkinliklerle idrak ediliyor. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar meydanlara akın ederek Kudüs`e sahip çıktıklarını, mübarek beldenin israil`in değil Müslümanların olduğunu haykırıyorlar. Evet, Kudüs Müslümanlarındır, ümmetin onuru ve namusudur, ümmet-i Muhammed için vazgeçilmezdir. Kudüs Peygamberler diyarıdır, bağrında Mescid-i Aksa`yı saklayan kutlu bir şehirdir. Kudüs ümmete emanettir, İslam ümmetinin izzetli evlatları emanet olan Kudüs`e her dem sahip çıkacaklardır.

Ne acı ki yıllardır Kudüs`ümüz esaret altındadır, insanlıktan nasipsiz siyonistler tarafından işgal edilmiştir. İşgal yetmezmiş gibi siyonistlerin destekçisi emperyalist ABD, adeta İslam dünyasına meydan okuyarak Kudüs'ü israil'in başkenti olarak tanıdığını ilan etmiş ve daha sonra büyükelçiliğini Kudüs'e taşımıştır. ABD`nin bu hamlesi, İslam dünyası başta olmak üzere tüm uluslararası toplumun tepkisini çekmiştir. Uluslararası toplum tarafından bu hamlenin, Filistin sorununu daha da çözümsüz hale getireceği ve bölgeyi kaosa sürükleyeceği uyarıları yapılmıştır.

Ancak bu uyarıların hiçbiri ABD`ye geri adım attırmaya yeterli gelmemiştir. İslam alemi, sessizliğini bozmak, sorunları mutlak manada çözecek adımlar atmak ve yeni stratejiler geliştirmek zorundadır. İslam aleminin sessizliğinden ve dağınıklığından güç alan emperyalist ve siyonistler, Kudüs'ümüzü tamamen elimizden almak için harekete geçmiş durumdadır. Bugüne kadar siyonist zulümlere karşı sadece sesimizi çıkardık, herhangi bir icraatta bulunmadık.

Ancak bugün sözleri eyleme dönüştürmenin zamanıdır. Durmanın, beklemenin, olabileceklere göre pozisyon almanın günü değil bugün, bugün harekete geçmenin, adımlar atmanın, inisiyatif almanın günüdür. Bugün küfür cephesinin bize yönelik ilan etmiş olduğu savaşta yerimizi almanın günüdür. Bu önemli günde mahzun Kudüs'ün yalnız ve sahipsiz olmadığını tüm şer güçlere göstermenin günüdür.

Bugün Kudüs davasına bütün güç ve imkânlarımızla sahip çıkmanın günüdür. Bugün bir bütün olarak yani ümmet olarak meydanlara inmenin, izzetli bir biçimde ve onurlu bir şekilde Kudüs'ü savunmanın günüdür. Bugün ayrışmanın, ayrı durmanın, ihtilafları konuşmanın günü değil, bugün safları sıklaştırmanın, birlik olmanın günüdür.

Ey İslam'ın izzetli evlatları, ey Kudüs fatihi Selahaddin olmaya namzet ümmetin civanmert kahramanları! Ya bugün bize dayatılan zilleti kabul etmeyip sesimizi çıkaracağız ya da onurumuz, namusumuz, ilk kıblemiz dediğimiz Mescid-i Aksa'mızı kaybedeceğiz. Eğer bugün susarsak, eğer bugün sessiz kalırsak, eğer bugün küfrün almış olduğu kararları sineye çekersek yarın Filistin davası için söyleyecek sözlerimizin hiçbir kıymeti kalmayacak.

O yüzden diyoruz ki; susmayın, sessiz kalmayın, silkinin, uyanın, emperyalist tahakkümü kabul etmeyin. Meydanlara inin, İslam'ın şiarı Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'e sahip çıkın. Ülke idarecilerinize baskı yapın, sömürgeci ABD başta olmak üzere israil'le olan bütün ilişkilerin kesilmesi ve bu şer çetelerin terör listesine alınması gerektiğini belirtin.

Ey ümmetin korkusuz neferleri! Filistin sizi bekliyor, Kudüs sizi bekliyor, siyonist postallarla kirletilen boynu bükük Mescid-i Aksa yolunuzu gözlüyor. Birer Selahaddin olun, bedel ödemekten çekinmeden Kudüs'ü fethetmek için kararlı adımlarla yola koyulun. Ve acılarla kıvranan ümmetin yüreğine su serpmek için Hz. Ömer gibi, Selahaddin-i Eyyubi gibi Kudüs'ü fethedin.