• DOLAR 34.59
  • EURO 36.314
  • ALTIN 2981.312
  • ...

 Yetkililerce yapılan açıklamaya göre bu yıl ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarında 18 milyon civarında öğrenci ve 1milyona yakın öğretmen eğitim ve öğretim faaliyetine başladı. Merkezden yerele doğrueğitim kurumlarının hazır olduğu söylenebilir mi? Ya da bu minvalde idari mekanizma ne kadar etkin?

20 milyon civarında bir sayıyı teşkil eden ve 1.dereceden eğitime muhatap olan bu nüfus ki bu sayısal veri Türkiye nüfusunun çeyreğini oluşturması bakımından ciddi bir rakamdır. Dolayısıyla mutfağın tezgâhında bulunan kişilerden tutun, aşçının elinin altındaki malzemesine kadar her şey ilmek ilmek işlenmelidir. Maalesef bu hassasiyetin gösterildiğini söylemek güçtür. Eğitim öğretim sezonunun başlamasıyla birlikte halen okullar fiziki olarak hazır değilse, öğrenci birinci dereceden muhatap olduğu öğretmen,kitap gibi kaynaklardan yoksunsa, bu eğitime verilen ciddiyet testi açısından sadece hafif bir iki veri… Bölgeden bölgeye farklılıkgösterse de bu tür aksaklıklardan yakınan pek çok öğrenci ve velilerinin serzenişleriyabana atılamaz.  90 gün gibi 3 aylık süreyleeğitime ara vereceksin, planlamanı yıllık olarak taslak üzerinde yapacaksın, maliye, çalışma bakanlıklarıyla irtibat halinde olacaksın… Bu tür imkânlara rağmen bu olumsuz manzarayı halen yaşatacaksın. Olmaz Beyler!.., Olmaz!!!

   Bu topraklarda yıllardan beridir bu eğitim sistemi ile yara bere içinde bugünlere kadar topal gelinmiştir. Evrensel bir değer olan eğitim, milli ya da militarist gayeler uğruna katledilmiştir adeta. Osmanlı`nın yükselme döneminin akabinde; önceleri yavaş yavaş sonraları hızlı bir şekilde eğitim-öğretim batı sevdası uğruna felce uğratılmadı mı..?Hani vücuda sirayet eden kanser hücresi önce gizli bir şekilde sonra dal budak açtı mı; yayılırya… Memleketimizde de yaşanan facia butürden. Özellikle Cumhuriyetle birlikte yapılan köklü değişikliklerle eğitim-öğretim dumura uğratılmadı mı? Harf inkılabıyla yani bir gece de tüm cevherler; canlı, yazılıkaynaklar, dil… heba edilmedi mi?

  O günlerden bu günlere değin muasır medeniyet(!) uğruna taviz verilmedi mi? Diğer bir deyişle batıya dair kazanımlar(!) korunmaya çalışıldı hep. Ulusçuluk ve laikliktenbırakın ödün vermeyi kutsal bir öğreti olarak benimsendi. Milli Eğitim mimarları aleyhine ufak bir eleştiribile hakaret ve kabahatler kanununa göre suç olarak kabul edilmedi mi?

   Özellikle son 10 yıldan bu yana eğitim ve öğretimde ezber bozan gelişmeler kat edilmedi değil fakat kısmi iyileşmeye karşın kamuoyu yine de memnun değil. Zira beklentiler halen büyük ölçüde karşılanmış değil… Müfredat değişikliği deniliyor, müspet kazanımlar dillendiriliyor uygulamaya geçince çelişkilerden geçilmiyor. Bireyin önüne konulan metinler, gözüne gönlüne hitap eden görseller vs. tamamen seküler bir anlayıştır vurgulanan. İllaki bunları sunacaksan öte yandan başka seçenek de sunmak gerekmez mi? Yani illaki batı formatında görsellere, figürlere yer verme noktasında kendinizi mecbur hissediyorsanız bari bunun yanında dini görsellere, figürlere de yer vermeniz bu toplumun büyük bölümünün beklentisi değil midir? Yoksa dindar nesil sadece gönüllerde umulan, bir temenniden ibaret mi kalacak? Yoksa gizil olarak valla istiyorum ama muktedir değilim türünden bir şeyler mi demek isteniyor…

Milletin bu sistemden çektiği sancılar çok ve rahatsızlıklar had safhada… Müslüman halklar kendi geçmişi, sosyal dokusuyla mutabık; inancı ve örfüne uygun barışık bir sistem istiyor asıl olan.

   Son yıllarda eğitim öğretim alanında çok şeyler deneniyor. Gerekli ve gereksiz diye tasnife girilmeden. Bir yandan İskandinav ülkelerinden kopyala yapıştır türü uygulamalar, bir yandan Uzakdoğu türü uygulamalar…

  Eğitimdeyapboz, deneme-yanılma gibi anlayışlar irade yoksunluğuna yol açmıyormu?Geçen zamana, gelecek nesillere yazık etmiyor muyuz?

Değişim ve gelişim`; kararlı ve güven veren bir eğitim politikası, yarınlar için bir teminattır. Ekonomik yönden kat edilen gelişme maarif yönünden desteklenmezse umut vaat edilennesillerin yetişmeyeceği kesindir. Topa, füzeye ayrılan finansman; kalem, kitap, mektep,üstat,talebeye tanınmazsa uzun ömürlü bir toplumun inşasıgüçleşir…

  Fenni ve dini bir eğitim sistemini inşa etme ve yaşama dileğiyle, kalın sağlıcakla…