• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Bismihi Teâla

“Melik dedi ki, ‘Onu getirin,

kendime özel (görevli) edineyim’.

Onunla konuşunca da,

‘Sen bugün bizim yanımızda önemli mevki sahibi

 ve güvenilir birisin’ dedi. (Yûsuf,)

 ‘Beni ülkenin hazinelerinin başına getir.

Şüphesiz ben iyi koruyucu ve iyi bilen biriyim’ dedi…” (Yûsuf, 54-55)

Azıcık alakadar olan, bir çırpıda bu kıssanın;

Yusuf Nebi’den bir cüz olduğunu fark eder.

Bir yandan titiz bir yönetim becerisi, diğer yandan öz yeterlilik algısı..

Yani kralın basireti ve Yusuf’un ehliyeti.

İmdi akla gelen; vazife istenir mi; verilir mi?

Diğer deyişle görev verilir mi istenir mi?

Peki, makama talip olma doğru mu?

İşte bu ayrı sorgulanacak şey!

Gazetemizin arşivinde mevcut.(Bakılabilir.)

Makama talip olmak mı, layık olmak mı?(31.03.2019)

Her şeyin miftahı niyettir.

Belirleyici argüman da aslında budur.

İyiye, güzele, adalete ve doğruya alternatif olmak

Yadırganacak şey mi?

Elbette hayır.

Önümüzdeki pazar günü mahalli idareler seçimi olacak.

Adayların, partilerin propagandalarına bakıyorum da,

İtiraf edeyim; tutarlılık yoksulluğu görüyorum.

Kimi hazineden aldığı kaynağı,

Kimi de arkasına aldığı sermaye sahiplerini,

Tam sürat israfta kıyasıya yarışıyor.

Kimi de kıt imkânıyla ki zaten aza kanaat etme geleneğinden geliyor.

“Memleketin Bize ihtiyacı var.” Sloganıyla seçmene doğru seçenek olduğunu sunuyor.

Güneş’in ışıltısı kitaba aksetti mi satırlar ve yansımasıyla yeşillin ayrı tonları neşvünema bulmaz mı?

Mevlana yerinde söyler:

“Yönetenler erdemli olursa vatandaşlar da erdemli olur.”

Zira erdemli yöneticilerden yoksun toplumlar mutluluğa erişemez.

Yerel yönetimi eğitimi önceleyen kişileri seçme duası ve temennisiyle.

Kalın sağlıcakla.