Eğitimde inşa

Bismihi Teâlâ

‘’Benim adım Hıdır elimden gelen budur.’’

çerçevesinde müspet bir şeyler yapılıyor.

Kıyıda köşede kalsa da gayret hanesine yazılabilir.

Halisane yapılan küçük bir şey,

riyakârane yapılan çok şeyden üstündür.

Parçalar, inşa işlevi sürecinde etkin yol bulursa iş görebilir.

Eğitimde inşa ve imha karşıt olsa da,

her iki olgunun talipleri vardır.

Neticede karıktaki su bir menzile gider.

Birisinde sadra şifa, diğerinde akla fenalık verircesine…!

Ancak şu var ki,

başkasının dümen suyundan gidenler kişilik bul(a)mazlar.

İnşada üst ve alt yapı ilişkisi bilinen bir şeydir.

Başka deyişle mikro, makro ekolojik sistem çerçevesi

ve bağlantıyı sağlayan mezo-ortam- ve egzo-koşullar- sistemler.

Mademki merkezde çocuk var.

O halde aile, okul, fiziksel çevrenin koordinesi belirleyicidir.

‘’Balık baştan kokar’’ betimlemesi galiba üst perde için söylenmiş bir sözdür.

Yabana atılmaz!

Bence buradan başlamalı.

Yani kurumun başındakilerinin etkin ve yetkinliği…

Olmazsa olmazlar:

-BİR: Herkesten ve her şeyden çok çalışmalıdır!

-İKİ: Halkın maslahatı her şeyin üstünde tutmalıdır!

Öyle ki, halkın tek maslahatı bile kişisel zaafiyetlere kurban etmemeli!

-ÜÇ: İmhaya dönük küçük büyük asla taviz vermemeli!

Zira bataklıkta sinekler eksik olmaz.

-DÖRT: İnşaya yönelik her olumlu katkının önü açmalıdır!

Halk için çalışanı Yaradan hiç yarı yolda bırakır mı?

Hakk’a yakın duran hiç yardımsız kalır mı?

Kısa söyleyişle balık bilmezse de Halik bilir.

Asıl Nasuh:

‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’’ realitesinde…

Kalın sağlıcakla…