Kalite sınavla mı?
Bismihi Teâlâ
Yarın ‘’Öğretmenlik Kariyer Basamakları Sınavı’’ yapılacak.
100 soruluk test sınavı sonucunda 70 ve üzeri alan
‘’Uzman Öğretmen’’ ya da ‘’Başöğretmen’’ ünvanını alabilecek!
Yani 9 modülden oluşan 400 küsur ders notunu yutan,
Biraz da test tekniğini bilen yükselecek(!)
Kimisine göre çanta keklik.
Kimisine göre samanlıkta iğne aramak gibi bir şey!
Bizde sihirli değnek ‘’Çoktan seçmeli sınav’’ ya!
Başka deyişle teoriye göre ya…
Yıllardır öğrencileri sınav kölesi yapma marifetimiz var ya…
Öğretmenleri uzak tutmak olmaz!
Kolayı varken ‘Başımı niye ağırtayım’ anlayışı galiba bizde etkin.
Bu anlayış, anı-günü-kurtarmanın çabası olmasın mı?
Yani çamura yatma geleneğine tam hızla devam mı?
Kariyer sınavıyla kalitenin artmayacağı gün gibi açık.
Aynı okul, aynı iş, aynı mesaiyi veren öğretmenler arasında sınıflandırma yapmak,
Huzur ve kaliteyi,
İş aşkı ve motivasyonu,
İtibarı aramak akıl karı olamaz.
Tam aksine riskli!
Doğrusu genel hatlarıyla handikaplara yol açacağı açık!...
Etkin ve yetkin öğretmen politikamız olmalı.
Göstermelikten uzak gür sedayla öğretmen yetiştirme derdimiz olmalı…
Kuşkusuz eğitimin kalitesi, öğretmenleri yetiştirme eğitimi kadardır.
Bence işe buradan başlamak lazım.
Öğretmen eğitime inanacak,
İkna olacak,
İnanacak,
Güvenecek,
Sevecek,
Evvela; bu kritik eşikler netliğe kavuşturulmalıdır.
Meslek itibarını yüksek tutan,
meslek onuru taşıma duyarlılığını gösteren öğretmen,
kendisini yetiştirmeyi elzem görür zaten!
Sistem, kangrene dönüşmüş uygulamalarda ısrar etmek yerine
yeni çözümler geliştirmek zorunda.
Öğretmen kalitesi artsın ama kırmadan, dökmeden…
Umarım MEB,
direkten dönen ‘Meslek Kanununa’ ilişkin,
kulağı tırmalamayan sesleri dinler…
Kalın sağlıcakla…