At Sahibine Göre Kişner
Bismihi Teâlâ
Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Sınavı ilkin 2006’da yürürlüğe girdi.
Büyük tartışmalara yol açtı. Hatta AYM’ye taşındı. Dolayısıyla süreç tıkandı.
Uzun yıllar sonra 3 Şubat 2022’de meclisten geçerek kanunlaştı.
Öğretmenlik meslek kanunu dönemin bakanı Sayın Özer büyük bir devrim olarak addediyor.
Şu var ki, “Kariyer Basamaklarında Yükselme Sınavına” olan tepkiler yoğun şekilde sürüyor.
Doğrusu öğretmen camiası diken üstünde!
Peki, tüm bu olanlar karşısında MEB’in kendisine soracakları yok mudur:?
İçeriği etraflıca ele aldı mı?
Uygulamanın getirisini, götürüsünü enine boyuna masaya yatırdı mı?
Sahaya, sahadakilere yansıyacakları üzerine çalıştı mı?
Tabii ki buna asıl cevabı yetkililer verir.
Kuşkusuz, eğitim paydaşlarından alınan geri bildirim bunun ipuçlarını verebilecektir.
Öğretmen Bileşim Ağında tanımlanan 180/240 ders videosu,
Ardından 100 sorudan oluşan teorik sınav,
Yüzde 70 üzerinde doğru yanıt verme şartıyla,
Uzmanlığa/başöğretmenliğe terfi olunacağının kabul edileceği bir süreç…
Oh! Bundan iyisi Şam’da kayısı(!)
Sayın bakan sınavın gerekçesini farklı şekilde dile getirdi.
GEREKÇE BİR: Eğitim sendikalarının ’’sınav yapılsın’’ görüşünü ileri sürdü.
GEREKÇE İKİ: Ders videolarının dönütünü almak istediğini…
GEREKÇE ÜÇ: Hep öğrenci üzerinden başarının ölçüldüğünü, öğretmenin de başarısını ölçmek istediğini…
GEREKÇE DÖRT: Sanırım son olarak kanun koyucularının kendilerinin olmadığını…
Farklı ağız değişikliğine gidilmesinin zoraki yanı var mıdır?
Ders videoları sırf formalite yerine gelsin diye izlenme rekoru kırdı(!)
Videodaki ses göğe mi, yere mi çaldı;
Boşluğa mı yayıldı…
Başka anlatımla amaca hizmet etmediği aşikâr…
E ne demişler, at sahibine göre kişner.
Saha kızışık!
Öğretmen camiasının müşterek endişesi; ‘mesleki saygınlığının’ itibarsızlaşması.
Açık deyişle öğretmen-öğretmen, öğretmen-öğrenci, öğretmen-veli ayrışmasının yol açacağı handikaplar!
Anlaşılan Meslek Kanununun muhtevası ölçüp biçmeden tedavüle geçti.
Bu sefer yumuşatılmaya çalışılıyor…
Farklı söylemlerle ayar verilmeye mi çalışılıyor?
Renk verme vaziyeti sürecek mi?
Yoksa daha işin başında düzeltme yoluna mı geçilecek?
Zira nüfusu milyon üzerinde olan öğretmenin moral motivasyonu önemlidir.
Onların kaybı, kökten sistemin tıkanıklığıdır.
Doğrusu, bu durum karşısında ecel teri dökmenin anlaşılır yanı var.
Sonuç olarak teorik sınav;
Kariyer sağlamada tek başına ölçüt olmada güçsüz kalır.
Oysa öğretmenlik lisansla kazanılan deneyimle geliştirilen bir kariyer sürecidir.
Mesleki tecrübeyle sınıfta, iş başında paydaşların memnuniyetiyle görülebilecek bir uygulamadır.
Kalın sağlıcakla…