Okul Öncesi Eğitim
Bismihi Teâla
Bireyin eğitiminde belki de ıskaladığımız yaş grubu birinci çocukluk evresidir:
(0-6 yaş)
Gaflete methiyeler dizdiğimiz yıllardır bu yıllar!
Bana göre bunun en büyük sebebi eğitimsizliktir.
Açık deyişle işin ciddiyetinden uzak olan anlayışımızdır.
Bu yılları genelde savsaklıyoruz, geçiştiriyoruz, öteliyoruz, erteliyoruz…
Ya da akarına bırakıyoruz!
Sanki dokunulmaz bir şeymiş gibi okul yaşını bekliyoruz.
Nasıl olsa her şey okulda öğreniliyor ya(!)
Sonra da şikayet ederek, dert yanarak çene çalıyoruz!
Oysa yüce Yaradan’dan annelik hediyesini alan valideler;
Çoğu kere bu yüksek değerin farkında değiller!...
Hâlbuki ufak bir farkındalık ve bilinçli bir duyarlıkla bunu göstermesi zor olmayacaktır.
Zaten tabii-öz olarak bu donanıma sahiptir!
Diyanet İşleri Başkanlığı son yıllarda müspet yönde çalışma sergilemektedir.
Bu çalışmalardan biri de 4-6 yaş grubu çocuklara “Sıbyan Mektepleri” kapsamında hizmet vermesidir.
En azında aileler, hastalıklı zihniyetin memnuniyetsizliği kadar önemsese ya da sahip çıksa inanıyorum ki bu çalışmanın çeperi daha da genişleyecektir.
8 yıldır uygulamaya geçen bu kursların sayısı 3 bini buldu. Diyanet’in açmış olduğu bu kurs MEB’in Okul Öncesi Yönetmeliği mevzuatına göre işliyor. Gelişimlerine göre Elifba, davranış, değerler, kas gelişimi vs. kazanımlar verilmektedir.
Yani anaokullarında öğretilen kazanımlarla birlikte elifba, dua, ahlak gibi kazanımlarla takviye olunmak sanırım büyük bir zenginliktir. Ki bu yaşlarda öğretilen kazanımların etki boyutu ve deyim yerindeyse hamura işlenmesi büyük bir temyiz aracı işlevi görecektir.
Meyve veren ağacın taşlanması değişmeyen bir realite!
Zira müspete dair bir şeyler yapılmaya dursun; hastalıklı zihniyet homurdanmaya başlar.
Eskiden “İrtica” yaftasıyla kinini döken bu zihniyet, günümüzde de açıkça tepkisini göstermektedir.
Sanki memleket meselesi buymuşçasına mecliste kimi siyasetçiler ahkâm kesiyor. “Neymiş bilime engeldir, bilim adamı çıkmazmış, ortaçağ mantığı…” türü seviyesiz sözler ne kadar da ilkel!...
Yüz yıldır bir arpa boyu yol yürüdünüz mü?.
…
Sayısal olarak miladi yeni bir yıla girdik. Genellikle geçmişe nostalji bir tutum olsa da geleceğe yönelik iyimser olmak güzeldir diye bilirim.
Zira her yeni yıl insanda bir heyecan uyandırmaz mı?
Her doğan gün yeni bir umut olmaz mı?
O halde zamanı hem fiziki hem de fizik ötesi olarak kendi lehimize döndüremez miyiz?
Ezcümle: Akıllı insan sabreder ve istikamet üzere yürür.
Kalın sağlıcakla…