Harf Devrimi
Bismihi Teâlâ
Bilindiği üzere dilde sesler harflerle şekil bulur. Harfler dizgesi alfabe diye telaffuz edilir.
1 Kasım 1928’de Arap alfabesi kaldırılarak yerine Latin alfabesi getirildi.
Hızını alamayan kalemşorlar “Türk alfabesi” diye kafa ütületmekten de geri durmadılar.
Harf devrimi spontane bir hadise değildir.
Zira uzun, etraflıca düşünülmüş bir projenin kare taşlarından bir kare…
Zaten öncesinde sosyal, siyasal yönden pek çok radikal değişiklik tedavüle konulmuştu.
Akıl mühendisliği yapan aktörler asırlar boyu süregelen kadim medeniyetimize ait ne varsa tümünü kaldırmaya yeminliydiler, kararlıydılar, azimliydiler!...
Müteahhitlerce taşeronlara iş tevzi edilince gerisi kendiliğinden gelişir.
Belki de işin en üzücü yanı nedir, diye sorarsanız;
Halkın dişiyle, tırnağıyla kazıyarak savaş meydanında ecnebiye karşı kazandığı kazanımların, masa başında birilerine peşkeş çekilmesidir.
Neticede cebren, hileyle; hinliklerle ithal edilen kanunların, yasaların ardı arkası kesilmiyor.
İşte dilde yapılacak olan tahribat şifreleri tarumar edecek türden!
Hani balyozla bir kayaya vuruyorsun ya!
O minvalde zor ve dokunaklı!
Artık kendin değilsin,
Ağız senin ağzın değil,
Pusulanın yönü harice dönük…
İtiraf edilsin, edilmesin amacın harf inkılabıyla maziye ait bağları koparmak olduğu aşikârdır. Açık deyişle dinin toplum üzerindeki etkisini bu yolla minimize etmek, yani yeni neslin maziyle olan göbek bağını koparmaktır.
Peşinden din yoluyla lisanımıza geçen sözcüklerin atılması kanunu bile çıkartılıyor.
Mesele bu kadar açık ve netken,
Arap alfabesinin zorluğu, telaffuzu, Türkçe’nin fonetiğine uygun olmaması sadece propaganda amaçlıdır. Osmanlıda okuryazar oranının düşük gösterilmesi de siyasi propaganda amaçlıdır. Ki istatistiklerde Abdülhamid döneminde 1897-1903 yıllarında okuma yazma oranının yüzde 60’larda olduğu asıl kayıtlarda mevcuttur.
Arap alfabesi Kur’an alfabesidir. Dolayısıyla İslam medeniyetinin özünü, karakterini taşıyor.
Süslü, sanatlı, gözü yormayan, yazımı kolay ve lisana hoş gelen Arap alfabesi İslam alfabesidir desek yeridir.
Oysa batı medeniyeti Latin esasına dayalı harf sistematiğini kullanır. İşte Latin alfabeyle batı kültürüne yakınlaşma gösterildi. Yeni nesil cumhuriyet okullarında batı kültürüyle suret zemini bulacaktır. Artık nabız Avrupa’ya yaranmak adına atılacak, memnuniyet adına emre amade bir irade söz konusu olacaktır.
Sonuç olarak binlerce âlimi, ilim adamını bir gece de cahil bırakan,
Yüzbinlerce ciltlik asırların birikimi olan eserleri okunamaz hale getirilen, harf devrimiyle ideolojik ve siyasi emeller gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Zira sonrasında günde 5 kez okunan Ezan-ı Muhammedî’nin sözleri bile değiştiriliyor.
Yıllarca ezan “Tanrı uludur…” Sözleriyle başlayan, aslından kopuk metinlerle değiştiriliyor.
Son söz İslam harfleri gelişmeye engeldir yalanıyla neler yapılmadı ki!..
Kalın sağlıcakla…