• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Bismihi Teâlâ

Bir yerde okumuştum, hoşuma gitti. Bu köşeye taşımak istiyorum.

Salgın kadar eğitim de halk sağlığı sorunudur.

Sizce de öyle değil midir?

Geleceğe dair bireyin-toplumun umutlu/umutsuzluk halini sağlık perspektifinde düşünmeden edemeyiz.

Ya da başka açıdan halkın sağlığı bir bakıma eğitimsel olguyla da ilintili değil midir?

Öz deyişle salgın gibi eğitim de halk sağlığından beri düşünülemez.

Eğitim gibi hayati bir mesele;

Pratikte teorinin yansımaları olmadıkça,

Projelerin, tasarımların sahada uygulanabilirliği olmadıkça,

Olumluya dair adım atılamıyor demektir.

Eskiler ne güzel demiş,

"İnsanın aynası iştir, lafa bakılmaz.

Bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görünür."

El hak doğrudur.

  Olumsuz koşullarda karşılaşılan problemlere ilişkin etkili çözümler üretme yönünde ahvalimizi sorguluyor muyuz?...

Resmi kurumlarda oturanlar, toplumsal kaynakların büyük bölümünün idaresini elinde tutanlar zevküsefasını mı sürecekler?...

Resmi kurum ve kuruluşların yetkilileri ne iş yapar, ne güne duruyor?

Nema, koltuk sahiplerine; yük en altta duranların üzerinde mi olmalı?

Görülen kadarıyla ciddi israf ve görev ihmali vardır.

Zaten bir sistemde ‘rüşvet, adam kayırmacılık, israf’ varsa; adaletten söz etmek beyhudedir.

  Koronalı iki yıla yakın bir süredir bu ülkenin çocukları, gençleri yüksek oranda eğitim-öğretimden kopmuş, savrulmuş  durumda!...

Biz tedbiri; okulları, üniversiteleri kapatmada gördük.

Özel eğitim kurumlarına kapıları açıp, halkın asıl okullarına kilit vurduk.

Acziyetimize karşın halen köklü bir tedbir alamamakta direniyoruz.

Okullar, üniversiteler pandemi koşulları göz önünde bulundurularak gözden geçirildi mi?

Eğitim kurumlarında  pandemi öncesiyle pandemi süreci arasında ciddi fark yoksa burada duracaksın!..

Eğer halen hatalardan/yanlışlardan çıkarımlarda bulunulamıyorsa; soracaksın!

  Geçen süreç zarfında öğrencilerde görülen fiziksel, bilişsel ve duygusal kayıpların telafisi için

Yaz gibi sıcak bir mevsimde ve ailelerin dağınık olduğu bir zeminde

“Telafide ben de varım” projesi cazip gelmedi.

O halde kayıpları bu yolla giderme seçeneği tutmadığına göre ki böyle olacağı belliydi.

Sormak lazım:

-BİR: Kayıpların telafisi için müfredat oluşturuldu mu?

-İKİ: Planlama yapıldı mı?

   Yaz mevsimi, bedeli çok yüksek bir rehavet içerisinde tükenmeye doğru yol alıyor.

Öğrencilerin okula dönmesi için ciddi bir hazırlık ve çalışma dikkat çekmiyor.

  Toparlayacak olursak pandemi gibi olumsuz koşullar uzun süre eğitimin, milyonlarca öğrencinin geleceğini karartmanın bahanesi olmamalı…

Pandemi eğitim sisteminin önüne zorluklar koyuyorsa, bunlar aşılabilmeli…

   Okulların kapalı kalmasını savunmak sağlıkları için gerekli olduğuna yormak ne kadar tatmin edici…

Eğitimlerine ilişkin aynı hassasiyeti, benzer duyarlılığı göstermedikçe asıl marifeti göstermiş olmayız.

Kalın sağlıcakla…