• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Bismihi Teâlâ

Çocuk ve kadın gibi nazenin iki varlık olunca,

Bir değil bin düşünmek gerek…

Zira belki de en fazla istismar edilen olguların başında gelir.

Türkiye çocuk nüfusu yönünde pek çok popüler AB ülkesinin toplam insan sayısını geride bırakmıştır:

İsveç, Belçika, Hollanda, Avusturya, Danimarka, Finlandiya…

Hem de açık ara ile!

Nüfusu 84 milyon olan bugünkü Türkiye’de çocuk nüfusu 23 milyon civarında.

Artık bunu övgü meselesi mi görürsün,

Yoksa büyük bir mesuliyet mi?

İşte orası bakışa göre/dünya görüşüne göre değişir.

Zira varlıkta değişmeyen iki hakikat var:

-BİR: Müspet(olumlu)

-İKİ: Menfi(olumsuz)

Elbette yarınlar için çocuk büyük bir kazanım.

Ancak ciddi bir eğitim programını gerektirir.

Yani bıçak sırtı gibi hassas bir denge!

Beşeri nazariyeler/kuramlar ne kadar bunun üstesinden gelir?

Kaynağı vahyin öğretisinden uzak, beşeri ideolojiler/sistemler ne kadar güç yettirir?

Açık ifadeyle çocuk gibi masum bir varlığı; suçu kabarık,

temeli zulüm üzerine kurulu düzenlere havale etmek ne kadar talihsizce şey!...

Hakikaten cahiliye düzenlerin sebep olduğu keder, kaderleri olmasa gerek!

Varlıkları, istikballeri; yaratılmışlara/yaratılmışa -fani olana- feda etmek fena olur.

Körpecik dimağlar asıllarıyla asalet bulur.

Otağı, yatağı dini mübinde:

“Her çocuğu annesi fıtrat üzere dünyaya getirir. Onun bu hali konuşma çağına kadar devam eder sonra anne babası onu Hıristiyan, Yahudi, Mecusi yapar. Eğer anne baba Müslüman’salar çocuk da Müslüman olur”(Hz. Muhammed-s.a.v-)

Çocuğun yarını;

Fıtratına mutabık, uyumlu eğitim programlarıyla mümkün olabilir.

Sistemlerin bekası uğruna kutsamış günleri tıka basa ritüellerle devşire devşire bugünlere gelindi...

Bizde duygusal furyaların ardı arkası kesilmiyor ya!..

O halde çocuğun asıl sahibi valideynlere düşen ne?

Kayıtız şartsız teslimiyet mi?

Yoksa merhum Akif’in dile getirdiği/fikirlere mütercim olduğu;

“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.”

(…)

Dizelerin güçlü sesi mi?...

 

Kalın sağlıcakla…