Okullarımız Neden Açılmıyor?
Bismihi Teâla
Milyonlarca öğrenci ve bunların valideynleri pandeminin yol açtığı muğlak süreci şaşkınlıkla ancak seyrededuruyor!..
Bakanlığın okulları açıp açmamaktaki tereddütünün ardı arkası kesilmiyor!.. Öngörülen, belirtilen tarihlerde isabet tutturulamıyor!..
Senaryo üstüne senaryo üretmekte maşallah bakanlığımız mahirdir!..
Tedbir amaçlı mı, riskleri göze alamamak mı, tepkilere mukavemet gücü bulamamak mı?.. Orayı bilmem; şu var ki, zihinler allak bullak!..
Doğrusu hal; “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” sözünden farklı değil.
Eğlence yerleri, düğün alanları, plajlar…; vur patlasın, çal oynasın! Manzaralar evlere şenlik!
Sosyal mesafenin esamesi yok, görüntü zaten çoğu kez çirkince!..
Peki, bu alanlardaki görüntüler toplum sağlığı için ciddi tehdit oluşturmuyor mu?
Düşünüyorum da camideki cemaate, kutsal mekânlardaki insan varlığını hazmedemeyen hastalıklı düşünce sahipleri mikrobun kol gezdiği mekânlarda gıkları çıkmıyor…
Zira kural ve kaidelere en hassas riayet eden Kâbe’dir, camilerdir, cami cemaatidir, vakıflardır, hayır kurumlarıdır… Çünkü işin vebal boyutunu düşündüklerinden, buna yol açmaktan, ateşe yaklaşmaktan kaçındığı gibi kaçınıyorlar.
İnanan kişiler “insanı yaşat ki, devlet yaşasın” medeniyetinin mensubu olarak toplum menfaatini her şeyden üstün tutar.
Öte taraftan helal-haram çizgisini önemsemeyen ortamların ve mekanların umurunda mı toplum sağlığını düşünmek!..
Ya da heva ve hevesatını putlaştıran, ilahlaştıran sözüm ona olanların umurunda mı, kural ve normlar…
Gelinen süreç itibariyle bakanlığın 31 Ağustos’ta okulların açılması formülü suya düştü.
Bakanlık şu an tarih olarak 21 Eylül’ü gösterdi. Seyreltilmiş eğitim modeli uygulanacak.
Pandemi ile birlikte Hibrit Eğitim modeli gündeme geldi.
Galiba 2020-2021 eğitim öğretim döneminde bu model uygulanacak.
Hibrit eğitim modeli nedir?
-Yüz yüze ve uzaktan eğitimin bir arada verilmesi sistemidir.
Bunun alt yapısı hazır mı? Personel istihdamı ne durumda?
Bakanlığın ciddi sınav vereceği aşikâr, eğer;
-BİR: Sair zamanlarda okulların temizlik ve hijyenik yönünde sınıfta kaldığı makûs talih; değişecek mi?
-İKİ: Yardımcı hizmetli, sağlık çalışanı fukaralığını yaşayan Milli eğitim kurumları, bu fukaralıktan kurtulacak mı?..
-ÜÇ: Bol öğrencili olan kalabalık sınıflar normal seviyeye getirilecek mi? Örneğin 50/60 kişilik sınıfları seyreltilmiş gruplara ayırabilecek misiniz?..
-DÖRT: Ağlara erişim, öğrencilerin kolaylıkla ulaşabileceği moda ve kota engelline takılmadan rahatlıkla istifade etme imkanına kavuşacak mı?..
Bari bu pandemi miad olsun şu okulların sayısını lütfen arttırın!
Öğrenci sırtında kambur gibi duran şu müfredatı seyreltiniz…
Şu senaryolar da uygulanamaz mı?
Ekser çoğunluğu rahatlatacak bir çözüm bulunamaz mı?
Veli tercihi göz önünde bulundurularak bir formül geliştirilemez mi?
Biraz daha açayım; pek çok özel öğretim merkezleri vs. var. Özellikle bu pandemi sürecinde Milli Eğitim Müdürlükleri ile koordineli bir şekilde isteyen bu kurumlara, isteyen devlet okullarına öğrenci dağılımı yapılabilir…
Son olarak; en azından bir yıl eğitim öğretim süreci dondurulamaz mı?
Kalın sağlıcakla…