• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Mısır… Firavunların ardı sıra kendi hegemonyalarını en katı şekilde sürdürdüğü mekan…En kadim kentlerden biri…Hak batıl mücadelesinin en aktif yaşandığı saha…Yıllardan bu yana süregelen piramitler aslında her şeyi anlatıyor… Her taşın altında mazlumların, mahrumların, mustazafların kanlarının bulaştığı kütleler, taş yığınları, toprak örtüsü dile gelse acaba zalimler ne der?!!

Geçmişten günümüze değin bu coğrafya pek çok zalim mazlum ikilisine şahit oldu.

Zulüm sarayı son 6 yıldır darbeci zalim Sisi`ye tevdi edilmiştir. Maalesef 6 yıl içinde pek çok insan darağaçlarında asıldı. Peki, suçları neydi?

Bir: Zulm ve zalimlere boyun eğmeyip, köleliği reddetmek.

İki: Darbeye karşı çıkmak

Üç: Mümince yaşamayı ilan etmek

Dört: Adaleti istemek.

Beş: İhvan-ı Müslimin teşkilatına üye olmak.

Altı: Zalim, darbeci, Batı uşağı Sisi`yi tanımamak.

İdam gerekçelerinde hırsızlık, arsızlık, gaspçılık, cinayet vs. adi suçlar yok. Tamamıyla zulme başkaldırma, hak arama eylemleriyle ilintili şeyler! Hele hele mahpushanelerde, işkence mekânlarında akla hayale sığmayacak işkenceler yapılıyor! Öyle ki nazik, nazenin bedenler en acımasız muameleye muhatap edilmekte. Darağacına asılmayı kurtuluş gören nazik bedenler bir bir arz-ı zeminden koparılmakta!

Kimileri gencecik yaşında, kimileri hamlesindeki bebeğini doğurduktan hemen sonra, kimileri yavrucağıyla birlikte idam sehpasına giderken görüntüleniyor. Zalimler bunu gizleme gereği bile duymadan apaçık şekilde, uyuşuk olan bizlerin gözleri önünde bu cürümlerini işlemekten çekinmiyor. Başka deyişle zalimliklerini deklare etmekten imtina etmiyor!!!

Bir iki örnek sanırım durumun vahametini özetleyecek türden:

- Örnek Bir:  ihvan mensubu mü`mine kadın taciz ve işkencelerden bezmiş bir halde hâkime yalvarıyor: ``Bana her gün işkence ediliyor. Lütfen beni idam edin de kurtulayım``  Düşünün! Bir kadın idamı kurtuluş olarak görüyor. Bu da darbeci Sisi sisteminde idamların sıradanlığını göstermiyor mu? Ya da dünya kamuoyu bunu kanıksar hale gelmemiş mi?..

 İdam hayalet gibi dolaşıyor Ortadoğu`da. Hele namusu, anneliği, masumiyeti, nazenini temsil eden kadına reva görülen, insanın içindeki şeytanlaşmış duygularının ne kadar tavan yaptığını söylemeye hacet var mı? Darbeciler, işkenceciler hiçbir ahlak tanımıyor, firavunların emirlerini uyguluyorlar arsızca! Kısacası her şey ABD ve israil düzeni için yapılıyor,yapılmakta..!

-Örnek İki: Hani birkaç ay önce idama giden kadın bir eli kelepçeli diğer eliyle tüm varlığıyla yavrucağını kucaklarcasına idam sehpasına götürülürken basına yansımıştı. Kefeniyle idam sehpasına giden bu izzetli mü`mine aslında öyle şeyler anlatıyor ki tüyler ürpertici!

Geçmiş dönemlerde yaşamış ve Kur`an`ı  Mübin`in de konusu olmuş Ashabı-ı  Uhdud misali. Hani inananlar; kadın-erkek, çocuk, bebe demeksizin bir bir ateş çukurlarına atılıyor! Bir anne çocuğuyla oracıkta sınanıyor. Ateş sahipleri çocuğunu ateşe atmakla tehdit ettikleri sırada anne mahzun mahzun, hazin hazin düşüne dururken, birden yavrucak dile gelmişti ‘`Ey anne sakın zalimlere itaat etme`` türünden bir şeyler söylemişti. İşte zalim Sisi sisteminin yaşattıklarıyla yıllar önce yaşananlar arasında fark var mı?

Kur`an`ın ifadesiyle ‘`

-Kahroldu o hendeğin sahipleri,

- O çıralı ateşin,

- Hani o ateşin başına oturmuşlar,

- Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.

- Müminlere kızmalarının sebebi de, onların yalnız çok güçlü ve övgüye lâyık olan Allah'a iman etmeleri idi.

- O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur ve Allah her şeye şahittir.

- İnanan erkek ve kadınlara işkence yapıp sonra da tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yangın azabı vardır.

- İnanan ve iyi amel yapanlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş odur.

- Kuşkusuz Rabbinin yakalaması serttir. (Buruç Suresi 4-12)

Kalın sağlıcakla...