-Cergebez!-
BismihiTeâlâ
Bu kavram Türkçede pek kullanılmasada Kürtçede tanıdık bir kavram. Meraklı okuyucular,Ferheng/sözlüğe baktığında bu kavramın anlamı hakkında farklı ifadelerle karşılaşabilir. AmaKürtçede bu haliyle kullanıldığı, medresede okutulan kitaplarda orijinal haliyle geçtiğini belirtelim.
Bu kavramı epistemolojik, filolojik yönden inceleyecek değiliz. Bunu filologlar yapıyor zaten. Biz bu kavramın muhtevası ve içtimaihali hakkında birkaç kelam edelim.
Yaz mevsimi düğünlerin sıkılıkla yapıldığı zamanlardır. Genellikle düğünlerin yaz mevsimine bırakılması açık bir haldir. Aylar öncesinden hummalı bir şekilde düğün hazırlıkları, konu komşu davetiyeleri programlanıp işe koyulur. Yani maddi yönden elden ne gelirse ardına koyulmaksızın yerine getirilir. Başka deyişle hasımların, hısımların kendilerini ispatlamak(!) adına türlü türlü riyakârane tarzlar, tutumlar alıp başını gider!
Manevi yönden bu hassasiyetler, gayretler ne kadar gösteriliyor? İşte bu noktada sorgulanacak çok şey var.
Düğünlerimiz ayet-hadis terazisine ne kadar uyuyor? Diğer deyişle Allah`ın ismi ne kadar hâkim, çiftlerin saadeti dareynleri için ne kadar dua ediliyor? Acaba evlilik müessesinin temelleri iyi atılmadı mı diğer bölümler için gönül rahatlığıyla iyimser olmak ne kadar gerçektir?
Geçmişte hayvan sırtında çeyiz bohçasıyla ve doğal bir biçimde bu hali yaşayan anne-babalarımızınhalleri ile günümüzde devasa saraylarda, şaşaalı düğün evlerinde çalgılı, zurnalı, orkestralı, orglu çalgı cihazlarıyla raks eden kadınlı erkekli karışık-cergebez-hali ne kadar birbirinden uzak olduğu ortada.
Sondan başa soracak olursak; günümüz insanı mı yoksa geçmişin insanı mı daha mutlu, sadakatli bir evlilik yaşantısı sergiler/sergilerdi?Cicili böcülü sözler mi yoksa kanaate dayalı inanışlar mı daha doygun?
Kanaat olmadı mı istenildiği kadar milyar dolarlar saçılsa da kanaatimce boştur. Zira‘parayla saadet olmaz` diyenlerdenim.Görücü usulü ile evlenenlerin evliliğimi daha uzun solukluydu yoksa flörtleşerek fingirdeşenlerin mi?
Cergebez, kadın ve erkeğin iç içe eğleşmesidir. Düşünün kişinin mahremininnamahremlerle eğleşmesini göz önüne getirdiğimizde ne kadar çirkince bir şey olur! Bir de düğün videosu denen bir ayrıntı var ya! Her izlenildiğinde kişinin en yakınlarının her seferinde namahremlerle izlenilmesi kabul edilebilir bir şey mi?! Dolayısıyla ‘`deyyus``denen bir tabir var herhalde birazcık ar,namus damarı olan birisi böyle bir derekeye düşmek istemez!
Her nedense insanoğlu kendini değerlere değil değerleri kendisine uydurma da mahirdir(!) Ne yapalım özel günde gelin-erkek adayını kırmak olmaz… Haramda olsa onları razı etmek der gibi tutumlar… Erkek-kadın karışımı tablonun çağdaşlık eseri olarak görülmesi (!?)… Daha nice nice gösteriş enstantaneleri…
Ne olursa olsun harama fetva aramak kabul edilir bir durum değildir. Bir anlık zevk için ahiret saadeti dünyevi eğlenceye tercih edilemez. Evliliğe giden yolda düğün gibi bir eğlenti boş şeylerle heba edilemez. Yani en kutsal müessese olan aile kurumunu günahlarla, haramlarla daha başlangıçta tanıştırmak ne kadar da acı!
Meşru dairede erkek ya da kadın kendi hemcinslerince eğlenmesine dinen mani yok iken; Hatta teşvik bile varken başka alanlara yeltenmek akıl kârımı? Zira ilahilerle, halk ve sanat müziklerle seviyeli düğünlerimiz de yok değil. Bu düğünlerde izleyenler de, oynayanlar da daha rahat değil midir? Ki eğer yapacağımız hayırlı işlerde Allah`u Teâlâ`nın rızasını ararsak O, işlerimize bereket, sıhhat, afiyet koyacaktır.
Bundan yıllar önce cergebez türü düğünlerin esemesi bile yoktu. Osmanlı devletinin hüküm sürdüğü bu coğrafyalarda hem kasıtlı, hem de kültürü dejenereye uğratacak çalışmaların ürünü olarak bu marazileri ne yazık ki görmekteyiz. Sayıları gün geçtikçe kırılsa da halen kimilerince medeniyet(?!) ölçütü olarak görülüyor. Bu kokuşmuş adetlerden medet ummak da işin cabası!
Son olarak İslam âliminin ifadesiyle ‘`Helal dairesi nefse kâfidir. Harama lüzum yoktur``
Kalın sağlıcakla…