• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Bismihi Teâla                                                                                                         

    Hani bir söz var ya ‘`Dervişin fikri ne ise zikri de odur ``diye. Yani iç alemde -düşünce, duygu-yaşanılanların, geçirilenlerin dışavurumudur. Dolayısıyla insan devamlı kafasında ve gönlünde taşıdıklarını gündemine alır. Sonuç olarak bu hal yaşam şekline dönüşür.

    İşte bu bağlamda günümüz insanı için bayram ne ifade eder? Kurban kesmenin arka planında yatan ide nedir?

   Şunu belirtmek gerekir ki, bu konuda geçmişten günümüze çok farklılıklarla karşı karşıyayız. Hemen hemen herkes birbirine yakın sözlerle yakındığını ifade ediyor: “Nerede o eski bayramlar..?”    Bayramlar çocuklar içindi de biz mi büyüdük? Yoksa kaybolmaya yüz tutan değerlerimiz arkasında melul melul üzülmekten başka çaremiz mi yok?

   İlginç olan ne? Değişimin farkındayız fakat değişimin asıl etkeni olduğumuzu ya düşünmüyoruz ya da düşünemiyoruz!!!

   Aslında asıl sorun kültür yozlaşmasıdır yaşanılan! Başka deyişle değerlerin başkalaşımıdır. Elimizdeki değerlerin muhtevasından ne kadar haberdarız?..

   Mesela Kurban nedir?

Hayvan boğazlamak mı, herkes görsün ben de kan akıtıyorum anlayışı mı?..

Et kavurması, et stoku yapmak mı?.. Yılda bir kes hayvan kesme adeti mi?..

“Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!” ayeti celilesinin gereğini yapmak mı?..

Başka deyişle ibadet etme anlayışı mı?...

Fakiri, yoksulu, düşkünü düşünmek mi?..

Ya da İbrahim(a.s)`ı düşünerek yani biricik yavrucağını -İsmail`ini- Allah(c.c) için feda etme anlayışını mal üzerinde yaşatması mı?..

Samimiyetsizliğin, yalanın, bencilliğin, tekebbüri duruşun kurban edilmesi midir?

‘`Kemâ salleyte, Kemâ bârekte`` dualarında geçtiği gibi İbrahim(a.s) ve ümmetine rahmet okumak mı?

...

Bayram bizim için ne ifade eder?

Çılgınca bir tüketim mi? Dolayısıyla açıldıkça genişleyen, uzadıkça uzayan israf yumağı mı?

Eğlence partileri mi?..

En lüks otellerde tatile çıkmak mı? Turizm sektörüne yem olmak mı?

En yakınını ıskalayıp da bilimum şeylerin izinde gitmek mi?

Yoksa akrabayı, ğurabayı ziyaret etmek mi? Sıla-ı rahimi en içten duygularla gidermek mi, yapmak mı?

Kurbiyet mi, masivadan uzaklaşarak yaklaşmak mıdır ötelere?

Kin ve nefretten uzak kalarak yakın olmak mıdır sevgiye, muhabete?

...

   Kürtçe de “ida heciya” diye bir tabir vardır yani hacıların bayramı, İslam`da büyük bayram diye adlandırılan “ida mezın(büyük bayram)” günlerini yaşamanın arifesindeyiz. Zira Kâbe`de hac farizasını yerine getiren binlerce hacı; kurbanlarını keserek, bayramlarını ifa ederek hacc ibadetini noktalarlar. İşte büyük öneme haiz bu ibadeti aslından uzak, amiyane bir anlayışla karşılama lüksümüz olamaz. Dolayısıyla kurbanda asl olan et, kan değil niyettir, takvadır. Hz. İsmail`in meşrebinde olmanın idraki; İbrahimi milletten olmanın ayrıcalığıdır. Bayramlarda asl olan tatil, eğlence değil yakınlaşmak, sılayı rahimdir.

  Şimdiden arifelerinizi, bayramlarınızı tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Yüce Allah`tan niyaz ederim..

Kalın sağlıcakla…