Türkmenler soydaşımız, ya Kürtler?
Geçenlerde “Kerkük`e Kürdistan Bayrağı” başlığı ile bir yazı yazdı Star gazetesinden Resul Tosun. Kerkük ile ilgili değerlendirmelerde bulunduktan sonra yazısını şu şekilde bitirdi:
“Bütün bu teferruat bir yana Türkiye`yi ilgilendiren en önemli husus asırlardır Türk yurdu kalmış bu şehrin bir emrivaki ile Kürdistan`a dahil edilmesinin sebep olacağı kargaşadır. Türkiye böylesi bir kaosa bigâne kalamaz. Ankara`ya dost görünen Barzani`den beklenen, sessizliğini bozarak muhtemel bir fitneye engel olmasıdır!”
Ülkemizdeki Kürtleri inciten, rahatsız eden bu üslup sadece Resul Tosun`da olsa, sadece Hükümete yakın Star gazetesinde olsa, acı acı tebessüm eder geçerdim. Ama ne yazık ki muhafazakar, hatta İslamcı gazetelerin, yazarların çoğunda böyle bir yaklaşım var. Farkında olarak veya olmayarak eskiden ümmetçi olan yazarların ve dahi gazetelerin çoğu milliyetçi bir çizgiye evrilmiş durumda.
Bir defa “asırlardır Türk yurdu kalmış bu şehrin” ifadesi doğru değil. Saddam devrilmeden önce Irak hakkında çok da sağlıklı bilgilere sahip değildik. Ama Türk medyasına bakarak Irak`ın %25-30`unun Türk olduğunu zannederdik. Sonra devran döndü, Saddam söndü. Irak`ın reel nüfusunu öğrendik. Irak %80 dolayında Arap, %20 dolayında Kürt ve %10`a yakın Türkmen nüfusa sahip. Kerkük için de nüfus yukarıdakine paralel bir istatistiğe sahipmiş. Hatta farklı kaynaklarda Kürt nüfus daha da fazla görünüyor. Zira şu an, Kerkük il meclisinde Kürtler, salt çoğunluğa sahip.
Milliyetçi ve Tosun gibi çoğu İslamcı yazarın haksız olduğu nokta şu: Kerkük`ün, Irak`ın, Suriye`nin ve dahi diğer yerlerin yüzyıllardır birer İslam yurdu olduğu gerçeği… Osmanlı`da bu böyledir. Ahalinin Müslüman olması yeterlidir, ırkına bakılmaz. Başkalaşmış İslamcılar gibi ırk davası güdülmez. Biz siyahî Malcolm X`i dost, soydaş, hatta kardeş biliriz, Şamanizm`e kaydıysa eğer Nihal Atsız`dan da, Zerdüştlüğe kaydıysa eğer Mehdi Zana`dan da berîyiz.
Bazı İslamcı yazarların bizi üzen asıl tutumu ise şu: Tıpkı milliyetçiler gibi her fırsatta Türklüğün bir ırk meselesi olmadığını, Türk, Kürt, Arap, bu ülkedeki her kesimin üst kimlik olarak Türklük şemsiyesi altında bir ve beraber olduğunu ifade ederler. Ancak ne yazık ki Kerkük meselesi gibi durumlar yaşandığında üst şemsiye de, asıl kimliğimiz olan İslam da bir anda unutulur gider. Olaya tamamen ırk, soy sop gözüyle bakılır.
İslamcı geçinmek öyle İslamcıyım demekle, İslami gazetelerde yazıp çizmekle olmaz. Nabza göre şerbet vermekle, siyasi iradenin her tür eylemine destek makaleleri döşemekle de olmaz. İslamcı olmak her koşulda olaylara İslami perspektiften bakabilmekle, hakkı hakikati ifade edebilmekle olur.
Bir yandan ülkemizdeki Kürt kökenli İslamcılardan ümmet anlayışında olmalarını bekleyip diğer yandan Batı`da İslam`ı milliyetçilik ile sentezlerseniz, ayıptır, yazıktır, günahtır, demek düşer bize.
Hadi, yine de işi zorlayıp sizin pencerenizden şu soydaşlık meselesine bir kez daha bakalım: Türklerden sonra, ülkemizde yaşayan en büyük etnik grup Kürtlerdir. Kürtlerin nüfus içindeki oranları, araştırma şirketlerince %18-22 dolaylarında tespit edilmiştir. Son seçimlerde HDP, HÜDA PAR ve AK Partiye oy vermiş Kürt nüfusu dikkate alındığında yukarıdaki oranı %20 diye yuvarlayabiliriz.
Şimdi can alıcı soru şu: Madem bu ülke; Türk, Kürt, Çerkez… hepimizin, ki doğrusu da bu, o zaman neden Kerkük`teki Türkmenler soydaşımız olsun da Kürtler olmasın?
Neden Suriye`deki Türkmenler soydaşımız olsun da Kürtler olmasın?
Neden İran`daki Azeriler soydaşımız olsun da Kürtler olmasın.
Geçen gün İslamcılığına söz ettirmeyen bir yazarımıza sordum. Türkmenler bizim soydaşımız, peki Kürtler neyimiz? Gayet kendinden emin, dindaşımız, dedi. İlk başta güzel bir cevap gibi gelebilir size, ama asıl yanlışlık, asıl çarpıklık, asıl garabet de burada zaten. Türk, Kürt hep birlikte bizler; bir ve beraber isek yurt dışındaki Kürtler de en az Türkmenler kadar soydaşımız olmalı, Türk kökenli İslamcı yazarlarımızın önce bu sakat bakış açılarını değiştirmeleri gerekir.
İkinci, üçüncü kuşak uzaktan akraba mesabesindeki Kırgızları, Kazakları soydaş görüp kendi ülkemizdeki her beş kişiden birinin öz kardeşine, amcaoğluna, soydaş gözüyle bakmazsak eğer, İslamcılığımız da, birlik beraberlik söylemlerimiz de havada kalır.