Sandık konuştu

Halktan, halk iradesinden umudunu kesen metruk muhalefet ve dış hamilerinin maksatlı itirazları hariç tutulursa; şeffaf, hilesiz bir seçim geçirdik; hayırlı olsun!  

Alınacak dersler var.

Sandık Sayın Cumhurbaşkanı`na dedi ki; “seni başbakan yapmam lazımdı; yaptım. Çünkü kıblesi Batı olan azınlıklar, “muhtar bile olamaz..” demişlerdi. Bu maksadı aşan ifadeyi cezalandırdım.”

Halk; 80 yıldır tüm haklılığına rağmen hep kaybetti. Alacakları için de AKP`yi, 2011`den günümüze, her seçimde iktidar yaptı.

 “Sonra, amansız düşmanlarına karşı; sandıkta irademle, meydanlarda da vücudumla sana siper oldum. Bedel verdim; yılmadım, yıkılmadım, meydanlarda bağırdım; “Dik dur eğilme, Türkiye seninle..” dedim. Yetmedi; canına kasteden “FETO/Paralel” güruhlarının alayını yendim ve  bunlar için  meydanlarda ‘idam..` diye bağırdım.

Yetmiyordu. Haykırışların, yüreğin;  dosta güven verirken, düşmanlarımızı ürkütüyordu. Alacaklarımızı almak, dost ve düşmanlarımızı konuşmak için seni BAŞKAN yaptık.

Olsun; değerdi. İstikamet üzere, bahtın açık, adalet terazin hassas, kılıcın keskin, basiret güzün açık; etrafındaki SURUN masum/mazlumlar olsun!

Zülfü yâre dokunacağız. Bıbexşîne/bağışla!

Bu halkın muztazafları; vücuduyla siper oldu, iradesiyle seni iktidar etti ama sana rağmen gölgene sığınmış, sinsi iradeler gözlemliyor. Keskin nişancıdırlar. Gülümsemen ve tokalaşmalarından, selfilerinden açtıkları küçücük gediklerden yüzlerce, binlerce dönüm arsalar, milyon/milyar dolarlar devşiren mahir, gözü ve yüreği kara avcılara dönüştüler.

Hiçbir şey bu aziz halkı yıldırmadı amma bu, -her dönemin iktidarda kalabilmeyi beceren- keskinnişancıları yıldırmakta.

Hakk`ın inayeti sayesinde aldığın imkânların hamisi, banisi ama gerçekte de canisi oluyorlar!

Cahil-cühela deseler de hin(lik)leri tanımada ariftir bu halk. Fakültelerde Pofluk unvanını alanların, 40 yıl teşhis etmediği FETO`ları tüm paralelleriyle teşhir eden; tankını-topunu zelil eden Allah-Peygamber sevdalısı bu mazlum ama mağrur halktır.

Dindar başkanları sever ama şartsız değil!

Bu halkın; “..karnında sözü, ocakta küllenmiş közü var halden bilene!”Bilirsin; adamdır, adamı teraziye koyar ölçer.  

Etrafın; hakikatte sana ve seni sevenlere benzemeyen ancak benzemeye çalışanlarla kuşatılmış; nurani olmayan bir ruhani kuşatmadasın.

Muhalefetin yerliyi temsil etmediği gerçek ama suret-i Haktan görünüp saldırıyorlar. Mızraklarının ucunda Kur`an sahifeleriyle kafa bulandırıyorlar.

Haklı olmak yetmez; haklılığa sahip çıkacak, zor zamanda konuşabilecek kadroları da bulmak; buluşmak lazım.

Sayın Başkan; halkın sevgilisi olduğun bir gerçek ama direkten döndüğün de!

Sosyal özellikle de siyasi, ekonomik emelleri için sana yanaşan; sevenlerine hiç benzemeyen; Hakk`ın ve halkın önünde aşılmaz bir kale gibi duran hin-tecrübeler var! Çok güçlendiler! Kaybedecekleri çok şeyleri oldu; bunları kaybetmemek için seni de bizi de kaybetmeyi çoktan göze almışlardır.

Sabah namazının abdestiyle yatsı da kılınır ancak her vakitte abdest nur üstüne nurdur. Etrafında habisler; tayyib için “necasetten teharet/temizlik” şart!

Anadolu`nun özellikle de Doğunun muztazafları işi direkten dönderdi. Bu yürekleri de çantada keklik sanmayalım. Kardeşlik, iman için; Doğu`nun dindarı hep zehir içiyor ama nereye kadar? Kelleni almak isteyenler; elifba dersi için camiye gidenlerine de 25 yıl önce MÜEBBEDLER verdi.  Bu Yusufiler, af değil, adil yargılama istiyorlar ama nafile?

Küresel güçlerin var gücüyle alakadar olduğu Kürd halkı, ciddi bir ilgi ve alakayı hak ediyor. Dindarlar; son imkânlarını harcayarak referandumu kurtardı ama yükleri ağır(!)

 Bu dindarlara; belki de son anda hatırlayarak ettiğin bir teşekkürün dahi anlamı büyük ancak yetmez!

Referandumda görüldü ki; Kürt ve Türk militarizmi gaz verdi ama yarar sağlayamadı.

Sayın Başkan, zirvede yalnızdır ama hala halkın sevgilisidir. Güçlüdür, şanslıdır.

Hakk dostlarıysa; acıyı söylemeli ancak tevhide girerek!

Şu kesindir; “İslam, namaz, mazlumların..” düşmanlarından hiç biri sayın Erdoğan`ı sevmiyor ve toplu hücumdalar. Başarırlarsa, Yezidlere rahmet okuturlar. Kardeş ve bir vücudun azalarıysak; dargın amma zinhar gafil ve dalgın olmayalım.