• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Irak Yüksek Seçim Komisyonu Kürdistan Bölgesi Başkanlığı kararınca, Kürdistan Bölgesel Yönetimi 20 Ekim 2024’te parlamento seçimlerine gidiyor. Hayırlı ve hayırlara vesile olsun.

Dört yılda bir yapılan seçimlerin sonuncusu, 30 Eylül 2018’de yapıldı. Akabinde 1 Ekim 2022’de yapılacağı açıklanan seçimler; KDP ve KYB’nin anlaşamadıkları azınlık kotaları, YSK’nin işlevi... gibi anlaşmazlıklar yüzünden dört kez ertelenen seçimler 20 Ekim 2024’de yapılacaktır. Başta Kürdistan Bölgesi olmak üzere bölgemiz ve kardeş halklar adına hayırlı ve hayırlara vesile olsun inşallah.

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu verilerine göre Kürdistan Bölgesi Parlamento seçimleri için 22 siyasi yapı, 2 koalisyon ve yaklaşık 75 bağımsız aday, “genel ve kota sandalyeleri” için başvurmuş.

Bunlar partilerin çoğu kendi listeleriyle seçime girecek. Sol diyebileceğimiz üç parti de koalisyon kurmuş.

Parlamentoda, 11 olan azınlıklar kotası; Federal Mahkeme kararıyla 2 Türkmen, 2 Hristiyan, 1 Ermeni sandalyeyle toplam 5'e düşürülmüştür.

Toplam 2 milyon 683 bin 618 genel seçmen oy kullanacak.

Hâlihazırda önde gözüken Mesrur Barzani’nin tezi şu: "Bu seçim belirleyici.. Çünkü Kürdistan Bölgesi'nin yapısının geleceği buna bağlıdır… Daha parlak, daha güvenli bir gelecek, daha istikrarlı bir Kürdistan..."

Bafel Talabanî; İran’la yakın ilişkide. Bağdat’ta da nispeten etkin(!) KYB; “Kürdistan Bölgesi topraklarını uzun süre yöneten parti(KDP), Kürdistan’ı Kürt halkının ve Kürdistan'ın düşmanlarına sattı. Halkımız artık huzur bulmalı. Dronlar hava sahamızı kullanıp yurttaşlarımızı katlediyor.. Herkes susuyor…" tezini işliyor.

İslamî partilerden Komal beş, Yekgirtu yedi sandalye alabilir…

Yarışan partilerin eşit bir zeminde yarışamayacakları ortada. Bu durumda Barzani ve Talabani ailelerinin sadece birbirleriyle yarışacakları da açık.

Bölgemiz; Siyonist Terör İstihbaratının hedef ve hesapları yüzünden zorlu bir süreçten geçiyor. Bu hesap, işgal ve katliamlar üzerinden yürüyor.

Tam da bu yüzden Kürdistan Bölgesi seçimlerinde dananın altında buzağı aramak; arayışta olan Kürt yapılanmaların ekserini Emperyalistlerin olmayan adalet ve insafına yöneltir. Devletleri çatıştırır, kardeş halkları ayrıştırır.

Kibritini daha kardeş devletlerden temin eden bir Özerk Kürdistan, tehdit olamaz! Hüsn-i kabul, adalet ve iz’an ile uzanan kardeş ellerin emin diyarı olur. Tarih bunun şahididir.

Malum, Ortadoğu’nun demokrasi ve meşruiyet tecrübesi illetlidir, defoludur, amatördür. Siyonizm’in Şövalyesi olan küresel üst aklın her an kardeş kavgasına boğabildiği Ortadoğu; yerliyi, milliyi; Kudüs’e yürüyecek Selahaddin’i arıyor; aramalıdır.

Kürdistan Bölgesi ise kendisi olarak dahil olabileceği Kardeş Elleri, Umut Kervanını arıyor! Tevhit ve kardeşliğin katarına varmak için bağlanacağı O LOKOMOTİF’i arıyor! Kendine özgü ezgi, zinet ve lezzetler taşıyan bir vagon…

Ya kardeşlik, istikrar ve asayiş için bir yol açalım ya da yoldan çekilelim. Nasıl olsa aynı rayda yürüyenler eninde sonunda birleşir…

Lanetli Siyonizmin değil; Kardeş ellerin Halepçeler... yaşattığı bu mazlum halk için bir asırdır denenen Milli Şeflerin talihsiz amatör tarz ve taktikleri artık bırakılmalıdır!

 Aksa Tufanı’nın SÖZ’ün bittiği yere taşıdığı meydanda adalet ve eşitlik zemininde birliğe çağıran icraat lazım.

Kürt halkı zaten o birlik ve beraberliğe giden lokomotifin vagonu olma güzergahında. Hakk’a giden akl-ı selimin yolu birken; Hakk’a ve akla inat her tarz ve taktikler; ayrıştırır, çatıştırır; Siyonizm’in değirmenine su taşır.

Bunu, aslında her devlet, hükümet, lider de bilir. İşte bu yüzden ”Bilmeyene bir, bilene yedi kez yazıklar olsun!”

Nasihat, dert ve dersimiz” olsun ama dermanımızla! Vesselam.