Dünyanın özellikle de Ümmetin sorunu israil
Dünyanın sermaye, siyaset ve medyasını kontrol eden bir güç düşünün. Dört Kitap’ın; yeryüzünde geçerli makul tüm yasaların suç, günah, cinayet, saydığı haram ve kanunsuz işlerde kullanan bir gücü düşünüp tanımlayın!...
Tanımı zor bu illetin.
Avrupa; hala Holokost üzerinden bakıyor. Suçluluk hissiyle kendini suçluyor, aşağılıyor.. Derken hiçbir masumiyeti kalmamış Siyonist’in fosseptik çukuruna düşüyor! Tüm kazanımlarını, silah ve sermayesini çukurun başında bekleyen Siyonist’e bağışlıyor!… Tarihini hala 1945 üzerinden okumaya, aklamaya çalışan tutsak bir Avrupa!..
Koca Amerika; sermaye, siyaset ve medya üzerinden Siyonist illeti çözmeye çalışırken teslim olmuş; Çünkü iktidar olmak isteyen siyasi partiler Siyonist Sermayenin kapısına gidiyor. İktidarı isteyen muhalefet de aynı kapıyı çalıyor.
Geriye kalıyor Rusya, Çin ve inek hazretlerinin yollarına çöktüğü Hindistan!... Bunlar da “Bana dokunmayan YILAN bin yaşasın” kabilinden işe bulaşmamayı; “suç, günah ve cinayetlere; “ayıptır, günahtır, yazıktır..” demekle yetiniyor(!)..
Kaldı ki bunlar da aynı Siyonist sermayenin pençesinde! İşte Putin; Ukrayna’da galip olarak sonuca gideyim derken; Ukrayna gibi bir amatöre öz toprağını kaptırdı. Putin de bir şeyler biliyor ki Çeçenya ve Azerbaycan üzerinden Ümmete aşk ilanı yapıyor! Ukrayna’ya destekte; Rusya’nın israil’in Karşı Cephesine olan ilgisinin payı büyük!
İki milyarlık Muhammed Ümmeti’ni yöneten koca devlet, hükümet, vazgeçilmez liderler ve camialara gelince!...
Bunları Üstad’ın Çile’sinden dinleyelim:
“Aman efendim aman/ galiba ahir zaman/ manzarası yurdumun/ tufan gününden yaman…/ yıkık dökük hanüman/ …/ hayvanlık orkestrası/ eşek birinci keman…/ tam bir buçuk asırdır/ maymunlardan eleman…/ silah küfrün belinde/ küfrün elinde ferman/ …/ tarih kontra gerçeğe/ millete kastedenin/ ismi Milli Kahraman/ yere batsın bu dünya/ ..!”
Hasılı kelam Müslümanların istikameti yanlış!... Tel Aviv’le, Vatikan’da biten yollarımız(!) var!..
İsrail mi? Aşımızdaki zehir, ayağa dolanan yılan ve akreptir!.. Kurdeşendir, ur, virüs, bir uzvumuzdaki kanserdir! Siyonizm; dünya ve zenginlikleri için nebi ve masumlar katletmiş bir katildir. O duyguların beterini günümüze taşımıştır. Âdem’i cennet nimetlerinden eden Şeytan’ın dünyadaki varisidir!
Müslümanlar; Siyonizm’in mutisi olan rejim, hükümet ve yapıları; gereğince tanımlayamıyor. Yani karmaşık tanımların hengâmesinde “dini Allah’a has kılıp..” istikameti bulamıyor!
Durum; Akif’in Safahatındaki Kır Ağasının Rüyası gibi: “Bilir miyim? Yalnız dört ayaklı bir şeydi…/ Katır mı desem, eşek mi desem?/ Öküz mü desem, inek mi desem?/ Fil mi desem, idiş mi desem?/ Koyun mu desem, çebiş mi desem?// Babam mı desem? Kızım mı desem?/ Hasım mı desem? Hısım mı desem?/ Çıfıt mı desem? Gâvur mu desem?/ Şudur mu desem?”
Ümmetin bu rüyasının tabiri de Akif’ten: *“Uzatma, sen buluyorsun belânı Allah’tan.../ Bugün mü desem? Yarın mı desem?..”
Buna rağmen Siyonist Terör Sermayesinin zehrine, Muhammed’in dini, devleti ve yasasından başka bir panzehir de yoktur, olamaz da! Çünkü nimetlerin adil paylaşımı, tek ilaha teslimiyet, “din Allah’ın oluncaya, küfür/zulüm kalmayıncaya kadar CİHAD” da ancak bu ümmetin ilkesidir!
Haberlerinde; “israil-İran Savaşı, Hizbullah, Yemen/Ensarullah” diyen “israil-HAMAS Savaşı..” diyen; koca Ümmetin hatta insanlığın koca yükünü Gazze Toplanma Kampına yükleyen.. devlet, hükümet ve liderlerin umut olamayacağı açık!
“Zulme, Küfr-i Mutlak ve Zındıka’ya İlahî Müdahalenin” olduğu da ortada!
Tam da bu yüzden; “Ağla çocuk, paramparça bebeğim!.. Diren Gazze’m biz mevtaları diriltiyorsun! Garbın Afaklarını aydınlatıyorsun!
İnsanlık, özellikle Ümmete sözüm: Cani, Siyonist lanettir! Suçlu içimizde! Boykotlar derinleşsin! Meydanlar şenlensin!.. Vesselam.